S&P, Türkiye'nin dış dengesizliklerinin azalmasıyla birlikte Türk bankaları için daha düşük ekonomik riskler gözlemlediğini belirtti.
HANEHALKI HARCAMALARI AZALACAK
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından uygulanan sıkı parasal duruşun, enflasyonun düşmesine ve döviz rezervlerinin artmasına katkı sağladığına dikkat çeken S&P, 2023 yılı Haziran ayından itibaren alınan bir dizi önlemin etkilerini de değerlendirdi. Bu önlemler arasında politika faizinin yüzde 8,5'ten yüzde 50'ye çıkarılması, yeni kredilere büyüme limiti getirilmesi ve bankaların belirli mevduat türlerindeki zorunlu karşılıklarının artırılması yer aldı. Bu adımlar, kredilerdeki yavaşlama, enflasyonun gerilemesi, Türk lirasının daha istikrarlı bir seyir izlemesi ve Türkiye'nin dış hesaplarında dengeleme sağlanması gibi olumlu sonuçlar doğurdu. S&P, cari açığın düşüşü ve TCMB'nin döviz rezervlerinin artmasının bu sürecin göstergeleri olduğunu belirtti.
S&P Global enflasyonla ilgili beklentilerini de paylaştı. Kuruluş "Kademeli dezenflasyonun devam etmesini bekliyoruz" dedi. Sıkı finansman koşullarının devam etmesiyle birlikte reel ücretlerdeki erozyonun hanehalkı harcamalarını azaltacağını ifade etti. Ayrıca 2023'te yüzde 63 olan enflasyon oranının 2025'te kademeli bir şekilde yüzde 25'e düşmeden önce 2024'ü yüzde 43 civarında tamamlayacağını öngördü.
KREDİ ZARARLARININ ARTMASI BEKLENİYOR
Kredi zararlarının 2024-2025 yıllarında artmasını bekleyen S&P, bunun nedenini Türkiye ekonomisindeki soğuma sürecine bağladı. Türk lirasının enflasyona paralel olarak değer kaybedeceğini ve ekonomik büyümenin yavaşlayacağını öngören kuruluş, 2021-2023 yılları arasında yüzde 7,3 olan reel GSYH büyümesinin, 2024’te yüzde 3,1 ve 2025'te ise yüzde 2,3'e gerilemesini bekliyor.