Magazin Bülbülü Okan Bayülgen

Bir insanın magazin gülü ya da magazin bülbülü olması normalde trajedi olmayabilir. Ama Okan Bayülgen gibi sözde magazin seviyesine ve ortalamasına çatarak kariyer yapan birisi için, trajedidir.

Okan Bayülgen magazin bülbülüdür. Ve bu aslında Okan Bayülgen’in trajedisidir. 

Bir insanın magazin gülü ya da magazin bülbülü olması normalde trajedi olmayabilir. Ama Okan Bayülgen gibi sözde magazin seviyesine ve ortalamasına çatarak kariyer yapan birisi için, trajedidir.

Okan Bayülgen’in magazin açmazı… 

Şöyle bir anımsayın. Geçmişten bu güne isimlerini değiştirip aslında tek bir içerikte saplanıp kalan tüm Okan Bayülgen programları Bayülgen’in sözde entelektüel dili ile gerek konuklarını gerek izleyiciyi gerekse ele aldığı mevzulardaki kişileri iğnelemeleri ile bilinir. Alt metin hep şöyle yazılır o iğnelemelerde: Herkes çok avam, mevzular çok sıradan, seviyeler yerlerde. İyi ki ben böyle üst bir dil ve zeka ile onları eleştiriyorum da gerçekleri gösteriyorum. Peki öyle mi?

Değil…

Magazinden beslenip magazine karşıymış gibi yapmak!

Evet, Okan Bayülgen‘in yaptığı tam da budur. Israrla hep magazin güllerini çağırır programlarına ki onların bilgi birikimi de entelektüel seviyeleri de malum. İşte bu etrafına topladığı zır cahiller arasında parlar Okan Bayülgen’in zekası. Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi denir sözünü duymuşsunuzdur. Hah, tam o hesap. İşte o hesapçılık Okan Bayülgen‘in kariyer planlamasıdır bir anlamda. Konukları iki kelimeyi bir araya getiremeyince sert dalar ve kelimelerin efendisi olur, ortalama lise düzeyi bilgilerden bihaber konukları tökezleyince devreye girer ve onları düzeltir, aynı seviyedeki diğer medya figürlerini ekrana getirip biraz da onlar üzerinde tepinir. Ve ortalama lumpenlerden oluşan kitlesi de “Vay be, ne zeki ne bilgili adam” diye kanaat oluşturup alkışlar Bayülgen’i.

Lumpenlerin sormadığı sorular…

Kitlesinin az biraz muhakeme gücü olsa, ki lumpenler muhakemeden yoksundur, şöyle sorular gelirdi akıllarına;

Bu adam hep magazine karşı gibi duruyor ama hep magazin gülleri ile birlikte. Bu nasıl bir iç tutarlılıktır?

Medya arkası ile ekran sefaletlerini eleştiriyor ama o sefaletler kendi programında diz boyu. Bu, nasıl oluyor da oluyor?

Madem o kadar entelektüel, yıllardır neden hep lay lay lom programlarından başka bir şey yapmıyor?

Magazini eleştirip magazini beslemek ve ondan beslenmek nasıl bir açmazdır? Hep onlarla var olur hep onları var eder.

Ve daha benzer bir sürü soru. Sormazlar. Oysa tüm bu soruların basit yanıtı var. Okan Bayülgen tüm bunları yapar çünkü o magazin bülbülüdür.