Merdiven altı üretilen deterjanların düşük fiyat ve güzel kokuları nedeniyle tercih edilebildiğini anlatan Prof. Dr. Ağar, "Deterjanların sahte olup olmadığı ancak profesyonel laboratuvar analizleriyle anlaşılabilir. Bilindik firmalar deterjan konusunda riske girmezler ama ismi bilinmeyen, daha önce duyulmamış deterjanlar alındığı sürece risk her zaman vardır" diye konuştu.
Vücutla temas eden kimyasalların seçiminin önemli olduğunu vurgulayan Dermatolog Dr. Gökhan Şahin, "Deterjan, sıvı sabun, dezenfektan gibi tahriş edici maddelerle karşılaşınca elimizde kuruluk ve kepeklenmeyle beraber kaşıntı oluşur. Kaşıntılardan sonra da yavaş yavaş deri soyulmaya başlar. Derimizin bizi dış etkenlere karşı koruyan üst katmanı ortadan kalkınca derimiz enfeksiyonlara karşı korumasız kalır. Deterjanlarla her temasta vücudumuzun verdiği tepkiler artar ve sadece deterjanın değdiği alanlarda değil, vücutta yaygın kaşıntılı lezyonlara sebebiyet verir. Deterjan ve sıvı sabun kullanımında bile yüksek oranda egzamalar görülmekteyken, sahte deterjanlarla bu şikayetlerin çıkma olasılığının çok daha yüksek olması kaçınılmazdır" dedi.
Deterjanın sahte olduğu nasıl anlaşılır?
Şahin, deterjanların sahte ya da gerçek olduğunu anlamak için şu önerilerde bulundu: "Toz deterjanlara dokunulduğunda gerçek deterjanlar yumuşaktır, taneleri incedir. Sahte deterjanlar ise elde daha sert hissedilir, kalın taneciklidir ve kapalı kutunun dışından bile kimyasal kokarlar. Normal deterjan kullanırken bile biz hastalarımıza eldiven ile ellerini korumaları gerektiğini söylüyoruz. Kullanacağımız eldivenin lateks türünden ziyade içi pamuklu olanları daha sağlıklı olacaktır. Deterjanla temas ettikten sonra, ellerinizi beyaz sabunla yıkayıp havluyla kurulayarak nemlendirici sürmenizi tavsiye ediyoruz. Çünkü derimizin suyla ıslanması nemlendirme yerine kesinlikle geçmez. Cildimizde bir ıslaklık olursa, onun üstüne bir de deterjan pH'ını bozarsa cildimizin zarar görmesi kaçınılmazdır."
Sayfa başına git
