PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
BDP, Devletin aldığı riski paylaşmalıdır!
Talat Atilla
YAZARLAR
12 Eylül 2014 Cuma

BDP, Devletin aldığı riski paylaşmalıdır!

İktidar, siyasi hayatının en büyük riskini göze aldı ve çözüm sürecini başlattı.
Bazı can sıkıcı gelişmeler olsa bile sürecin başlamasından sonra büyük can kayıpları olmaması memnuniyet verici.
İktidarın büyük, BDP&PKK unsurlarının neredeyse sıfır risk aldığı süreç, zaman zaman derin PKK, bazen de devlet içine odaklanmış unsurlar tarafından provoke edildi ama kesintiye uğratılamadı.
Çözüm süreci gündeme geldiği zaman; kişisel görüşüm, bu sürecin nazikliğini BDP siyasetinin yeterince içselleştiremeyeceğini ve süreci kendi siyasi argümanlarını kuvvetlendirmek için kullanacağı yönünde oldu.
Süreç, devlet inisiyatifi ile başladığı için ve akamete uğraması halinde ciddi problemler yaşanacağını düşündüğüm için kişisel rezervlerimi tarihe gömdüm.
Çünkü, bu süreci akamete uğratarak, Türkiye’yi karıştırmak isteyen unsurların hareketlenmelerinin giderek arttığını düşünüyorum.
Daha da ötesi;
Türk milletinin hassasiyetlerini kaşıyarak, iktidar unsurlarını devirmek/bloke etmek için sokak çatışmalarına zemin hazırlamak isteyen hücreler, devlet için hala yakın bir tehdit.
Gezi olaylarına, Kürt hareketini katamayan güç unsurları, süreci akamete uğratarak Kürt ve sürecin gelişmesine göre Türkleri sokağa dökme niyetlerinin halen diri olduğunu düşünüyorum.
İktidarı sandıkta devirme umudunu giderek kaybeden unsurların, kaos ortamını kendileri için yükselen dalga yapma arzuları bitmedi.
Devlet, Devletin şahsında hükümet, hükümetin şahsında Türkiye, elini taşın altına koydu.
O taşın ağırlığını giderek arttırmak, parmağı koparmaya yeltenmek olur.
BDP, artık devletin aldığı riski paylaşmalıdır.
BDP içinde kişisel yıldızlarını parlatmak için tabanlarını bileyleyen unsurlar, devletin yaptığı fedakarlık ve riskin boyutlarına artık empati yapmalıdır.
Türkiye’nin üniter yapısının (Allah korusun) bozulması halinde en büyük ve kalıcı sıkıntıyı Kürt vatandaşlarımız yaşayacaktır.
Kalü Bela’dan bu yana kardeş olanları, bu Dünya’nın beş paralık nefsi şehvetleri düşman yapamaz.
Allah varlığımızı ve birliğimizi sonsuza kadar muhafaza etsin.

*Bu yazı Talat Atilla'nın Güneş Gazetesi'ndeki köşesinden alınmıştır...
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 13 Eylül 2014 Cumartesi 20:16
ben size tesüf ederim ya siz nasıl bir insansınız böyle birşey nasıl yazarsınız zorlu bir çözüm süreci ama ölüm haberleri gelmiyor yanı analar ağlamıyor.talat beyyyyyy vatan ağlıyor,vatantaş ağlıyor,ne tavizler verildi talat bey bunun karşılığında siz bilirsiniz çünkü uçak muçak çok yakınsınız ......
 Misafir
 13 Eylül 2014 Cumartesi 13:10
Hakim polise kendi verdiği önceki kararı neden uyguladığını soruyor .Daha komiği mi var.İveeeeet, Talta Atila Bey de polis neden ses çıkarıyor kaderine Rıza göstermeyor diyor.Kenardan kıyıdan köşeden Havuzdan gel havuzdaaaaan...Ammmaaan da yeni Törkay.BND'den goleyse çık da gellll.
 Misafir
 13 Eylül 2014 Cumartesi 13:00
Talat Bey,Urla villalarına bilirkişi raporu için verilen rüşvetbağış ayrılmaz ikilisi 130 milyar....Güneş gibi gerçekler varken....CHP, MHP klasikleri polis kendini savundu devlet sarsıldı rıza küstürüldü masalları:-)BND kükreyince ağam paşam fıssss...İçerde EYYYYYYY EYYYYYY.
 Misafir
 13 Eylül 2014 Cumartesi 12:36
17 ve 25 aralık RÜŞVET REZALETLERİ ve SIFIRLANAN PARALAR ortaya saçılınca AKPnin maaşlımaşaları arazi olmuşlardı. Mahkemelerde hesap vermek yerine birileri sahtekar SEÇSİS destekli SEÇİM SANDIĞInda "AKLANINCA" ortaya çıkıp o rezaletleri unutturma yarışına giriştiler. Utanmayı sildiklerini, MAAŞLIMAŞA olduklarını yazınca da çıngar çıkıyor.
 Misafir
 13 Eylül 2014 Cumartesi 10:09
Sayın Talat Atilla, makalenizin başlığını "BDP, AKPnin aldığı riski paylaşmalıdır!" diye anlayabilirmiyiz? Devlet, kendi kendinini yıkılışına giden bir süreci başlatamaz, intihardan farkı olmaz bunun. AKP kendisini o koltuğa oturtan "güç"e verdiği sözler gereği, devleti parçalamaya yönelik bir girişimin önderliğine soyunmuştur, "reelpolitik" sizi öyle yazmaya zorlasa da bizler olanları görüyoruz.
 TOTEM
 12 Eylül 2014 Cuma 17:08
:)) vay anasını şimdi de işgal kuvveti oldum:) belki asiye benim için çok önemlidir neden küçümsüyorsun ki:)Araştırman eksik olan kısmı ise tek yanlı bakış açın tek yönlü,deneyimin yok analiz yeteneğini ön yargıların ve şartlanmışlıklar perdeliyor ve ortaya senin şimdiki durumun çıkıyor. Sadece akıl,gözlem ve mantık ile değerlendir. gerçi kim yapıyor ki bunu sen yapasın insanlık çıldırmış hiçbir değer ve izan kalmamış Allah sonumuzu hayır etsin bile demiyorum bence BATSIN BU DÜNYA:))
 hulya
 12 Eylül 2014 Cuma 15:15
İşgal kuvvetlerinin dilini kullanıyorsun totem, onlar Asiye değil "hasta adam" ifadesini uygun görmüşlerdi.Vatanımız sana göre Asiye öyle mi?
 TOTEM
 12 Eylül 2014 Cuma 14:45
Ne yapsak acaba Hülya senden feyz alalım Asiye...pardon Türkiye nasıl kurtulur:))
 hulya
 12 Eylül 2014 Cuma 13:41
Sınırlarımızı insanlık namına açıp sığınanların bir gün devletimizi köşeye sıkıştırması kabul edilebilir bir şey değil! Bir tek Türkmen'e açılmayan kapılarımızı 20 bin ezidi'ye de insanlık namına sonuna kadar açtık.Dvletimiz bonkörce risk alırken kimselere danışmıyor, sonrada risk aldığı kişilerin tehdidleri karşısında diz çöküyor..
 hulya
 12 Eylül 2014 Cuma 13:32
BDP,Anadolu'da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan mutlu olan Kürtlerin partisi değildir.Hal böyleyken sorunun bizzat kaynağı ile sorun çözülürmü?
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime