PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bakanlar ikişer ikişer, bürokrasi tek tek gidecek! İlhan Kesici geliyor!
Talat Atilla
YAZARLAR
12 Temmuz 2024 Cuma

Bakanlar ikişer ikişer, bürokrasi tek tek gidecek! İlhan Kesici geliyor!

İktidar kanadından kulakları delik siyasetçiye "Ne var ne yok iktidar cenahında?" dedim.

Gülerek "tek tek aforoz edilecekler!" yanıtını verdi.

"Diğer partilerde küsme olur, siz de olmazdı. Sizde de başladı. Dava mı yara aldı yoksa, kadrolar mı yaralı?" soruma;

"Her şey Reis’in sırtında. O da haliyle yoruluyor. Herkes kendine göre haklı. Peki, sen nasıl görüyorsun bizi?" deyince aramızdaki diyalog şöyle gelişti.

* * *

+ Tolstoy'un hayatı gibi. Bir yanınız beyaz, diğer yanınız siyah...

- Nasıl yani?

+ 10 senedir bir iyi, bir kötüsünüz.

- Niye Tolstoy örneği verdin?

+ Büyük yazardı ama büyüklüğüne tezat çok davranışı oldu.

- (Gülerek...) Merak ettim. Anlatırsan partide bunu anlatayım.

+ (Gülerek…) Tamam ama adımı verme! İnançlı, onurlu bir Hristiyan’dı Tolstoy. Kiliseden kendi isteği ile ayrılmasına rağmen kilise, "Tolstoy'u aforoz ettik" dedi. Gıkı çıkmadı. Siz de bazen modern dünyanın aforozuna rest çekip, müthiş silahlar yaparak dimdik duruyorsunuz. Bir de bakıyorsunuz Tolstoy gibi kumar masasından kalkmıyorsunuz..

- Ne kumarı? Biz kumardan anlamayız. Tolstoy kumarbaz mıydı?

+ Evet. İnançlı ama aynı zamanda büyük bir kumarbazdı.

- Kumar derken...

+ Evet. Sosyolojik olarak kılıç, rulet, barbut ne varsa oynuyorsunuz... Sokaktan kopmak kumardır. Zengine yakın görünmek kumardır. Kibirlenmek kumardır.

- 5 zengin meselesi mi?

+ Sadece o değil. Yine Tolstoy'dan gideyim. Zengin olmasına rağmen fakirliği överdi Tolstoy. Bu yüzden kitap gelirlerini fakirlere bağışlamıştı.

- ( Sözümü keserek) Ne güzel işte. Zengin ama fakirlere de gelirlerini bağışlamış.

+ Bitmedi ama aynı Tolstoy bu kararından "çocuklarımın geleceği için" mazeretiyle vazgeçip, gelirleri yine kendine bağladı.

* * *

Tatlı- sert bu atışmalardan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bundan sonra Bakanlar ve bürokraside izleyeceği yolu kısaca şöyle özetledi;

"Elbette Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiri ama izlenimimiz, ağustos ayında emniyet atamalarını yapması.

Bakanlar Kurulunda 2'şer 2'şer değişiklik.

Bürokrasi de üst düzey olanları teker teker, alt düzeyi ise 3'er 5'er alarak daha dinç bir kadro ile yürümek!"

* * *

İLHAN KESİCİ GELİYOR!

Dün, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici Turktime'a gecikmiş bir ziyarette bulundu.

Ülkü Ocakları ODTÜ Üniversite Birimi'nin kurucu başkanlığını da yapan, eski DPT Müsteşarı İlhan Kesici merkez siyasetin önemli birkaç isminden birisi.

* * *

Belki yanılıyorum ama...

ANAP ve DYP'de de Milletvekilliği yapan Kesici'yi, birçok siyasetçi gibi, siyasetin asimetrik esen rüzgarları ve daralan siyasi alanının CHP ile buluşturduğunu düşünmüşümdür hep.

Tam da bu soruyu sordum kendisine ama meşhur kahkahası dışında yanıt alamadım!

Siyasi duruşunu hiç bozmadığını söyleyebilirim. Vekil olduğu partilere göre şekil de değiştirmedi.

Hatırlarsınız; Ağustos 2015 tarihinde, seçim hükûmeti kurmakla görevlendirilen Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık teklifini kabul etmemişti İlhan Kesici...

* * *

İki kez Cumhurbaşkanı adaylığı direkten dönen Kesici ile ağırlıklı olarak dış politika ve Türkiye'nin güvenlik konsepti üzerine iki saati aşkın dost sohbeti yaptık.

İç politikaya fazla girmesek de çözüm odaklı partiler üstü değerlendirmeleri oldu. Bir iki ay içinde çıkaracağı kitaplar çok ilgimi çekti.

Özellikle gün yüzü görmemiş Alparslan Türkeş fotoğraflarına çok şaşırdım.

Haliyle siyah beyaz çekilen fotoğraflarda, bıyıkları yeni terlemiş İlhan Kesici kürsüde konuşuyor. Kürsünün arkasında tek başına Alparslan Türkeş pür dikkat Kesici'yi dinliyor.

* * *

Diğer çarpıcı fotoğraflarla ilgili fazla detay vermeyeyim ama Türkiye bu fotoğrafları uzun süre konuşur!

Kitabına koyacağı için nezaketen o fotoğrafları istemedim.

Sohbetin bir bölümünde Kesici'ye "Her partinin bir çerçevesi var. Bu değerlendirmeleriniz, çıkaracağınız kitaplar, partinizin çerçevesine sığmayacak kadar geniş görünüyor. Çünkü, satırbaşlarını verdiğiniz yorumlarınız da CHP'nin de iktidar cenahının da hoşuna gidecek-gitmeyecek perspektifleriniz var. Bu sizi sıkıntıya sokmaz mı" soruma, kritik bir yanıt verdi;

"İçinden geçtiğimiz süreç parti boyutunu çoktan aştı. Birikimlerimizi, sözlerimizi mezara saklayacak halimiz yok. Türkiye, dışarıdan güvenlik konsepti ve ekonomik anlamda ablukaya alınmaya çalışılıyor. Böyle bir süreçte; Türkiye'ye nasıl, nerede ve hangi koşulda katkı verileceği sadece bir detaydır. Asıl olan Güçlü Türkiye, gelecek kaygısı olmayan sokaktaki vatandaştır."

* * *

Bu arada belki bir niyet okuma olacak ama İlhan Kesici'de şunu hissettim;

Çıkaracağı kitaplar, Türkiye'nin vizyonu, iç-dış siyasetle ilgili görüş ve önerilerini, hiç bir kuruma zarar vermemek için sanki bağımsız bir kimlikle yürütecek gibi geldi bana!

* * *

VELHASIL: Hiçbir şey kendiliğinden yok olmaz, böyle olsaydı var olmazdı.

Hiçbir şey kendi kendinin nedeni olamaz, çünkü nedenin kendisi oluşandan öncedir.- FARABİ


TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sıtkı Uyaran
 14 Temmuz 2024 Pazar 08:56
Sayın misafiriniz bu defa şimşek e alternatif olarak çıksın piyasaya.. Yabancı ülkelerin adamı bu damgası yememiş bir BİZDEN! biri olarak görüyorsa kendini. CeHaPe başındakiler ne der diye bahane uydurmaya gerek yok. Ne CeHaPe nin ona, ne de onun CeHaPe ye bir taahüdü olamaz bence. Formaliteden başgandan izin alınır, dooru ekonomi kısmına transfer. (Ben partimin ne dediğine bakarım teranesini geç bundan sonra! Ülke gidiyor başka yerlere!!!) Sen koltuğum ne olur derdine düşersen, o koltuklar da kalmaz bir sonraki seçimlerde sana!
 Misafir
 12 Temmuz 2024 Cuma 09:14
"Her şey Reis’in sırtında. O da haliyle yoruluyor. bunu reiz kendisi istedi hem cumhurbaşkanı hem başbakan hem bakan hem vali nerede ise muhtarların bile görevini kendisi yapmak istedi tarihte görülmemiş bir merkeziyetcilik oysa yerinde yönetim anayasanın ve kanunların verdiği yetkileri her makamın kendisi kullanması daha doğru değilmiydi
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime