PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bunları Yazmadan Olmaz…
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

Bunları Yazmadan Olmaz…

Hem AK Parti, hem de karşısında olanların tavırlarını, her türlü ideolojik elbiseden sıyrılarak yorumlama imkanı giderek zorlaşıyor.

Şunu anlıyorum; Her iki tarafta, yılların birikmiş intikam tortularını tek hamlede çözmek istiyorlar…

Ergenokon ve kapatma davası bu kavganın alanı olarak gösteriliyor.

Ergenokon’dan başlayalım…

Ergenokon operasyonuna, her kim “ergenokon operasyonu” ismini takmışsa, belki kendisinin bile farkında olmadığı ideolojik bir ruh haliyle düğmeye basmış.

Ergenekon,Türk'ün ilk ata ocağı, Türk’e 400 yıl ana kucağı olan yerin adı değil mi?

Ne gerek vardı bu isme?

Şalter 1 operasyonu” dersin, “şafak 06 dersin, isim mi yoktu sanki bulacak?

Eylemler, isimlerin zemininde yeşerir, ya da kurur.

Hadi bunları geçtik…

Nerede bu iddianame?

İçeriye alınanları tanımam, tanımadığıma kefil olma huyum da yok…

Devletin nizamı ile oynayana devletin gücünü göstermesi elbette hakkı…

Şu ana kadar ortaya çıkanlarla ciddi bir değerlendirme yapma imkanı yok.

Belki şu ana kadar ortaya çıkanlarla şöyle bir yargı mümkün;

AK Parti’yi devirmek için ortam hazırlama niyetleri var

Yani, içeriye alınanlar devleti değil, AK Parti’yi devirmek istiyorlar…

Demokrasilerde buna müsaade edilemez ama demokrasi içeriye aldıklarına da, neden içerde olduğunu net olarak bildiren rejimin adıdır…

Kapatma davası hepsinden daha ilginç bir hale geliyor.

Kapatma iddianamesinin henüz açılmadan önce başka bir yerde ortaya çıkması, bu olayın devlet aklını aşan unsurları olabileceği şüphesini beslediğini de söylemeliyim…

İddianame, ancak iddianameyi hazırlayanın çantasında olması gerekmez mi?

Arzetmek istediğim şu: Hem AK Parti’de hem de AK Parti karşıtlarının bazı hamlelerinde militarizm kokusu var.

AK Parti öyle heyecanlı bir tavırla hareket ediyor ki, haklı olduğu durumlarda bile üslup ve içerik yüzünden haksız duruma düşüyor.

Dokunulmazlıklara inanmayan bir insanım…

Hatta, suçu olmasına rağmen her kim kendisine dokunulamayacağını iddia ediyorsa, bilhassa ona dokunulması taraftarıyım…

Operasyonu sabah 8’de eşzamanlı yapıp, İlhan Şelçuk öyle gözaltına alınsaydı ne olurdu?

Öyle bir operasyon yapılıyor ki,  Selçuk’un ‘Davayı açtırıyoruz. Bugüne kadar ekonomik kriz çıkmadı bundan sonra mutlaka çıkar’ şeklinde elektronik takibe takıldığı iddia edilen sözleri bile gölgede kalabiliyor…

AK Parti’nin aşırı tahammülsüz, hatta şımarık olması bile karşısında bulunan unsurların demokrasi dışı bir tavır geliştirmelerine gerekçe olamaz…

Şu ana kadar yazdıklarımı başından itibaren okuyunca yazımda, “hem nalına, hem mıhına” kokusu hissettim.

Bu benim analitik zekamın düşüklüğüne de delil olabilir, içinde bulunduğumuz ortamın sarhoşluğuna da…

Bu zihin bulanıklığında inandığınızı yazdığınız zaman hiçbir şeyi bembeyaz tanımlamak mümkün olmuyor…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Serpil Akın
 30 Mart 2008 Pazar 
BU yine bana danışıklı dövüş gibi geldi. Hepsine gülüyorum
 ben scoop
 27 Mart 2008 Perşembe 
Sayın ATİLLA , Haber portalınızın içeriği kayde değer.Fakat haberlere paralel yorumlar haberler güncelliğini yitirdiğnde veya bayatlağında arada yitip gidiyor. Bilmem farkında mısın ? Yorum bölümünü ayrı bir veçhede göstermeniz bence olanaklı gibi..
 Bölündük
 24 Mart 2008 Pazartesi 
Siz bunları konuşurken Güneydoğudaki bölücüler ortalığı kana bulamaya çalıştılar. Bu iktidar tarihe iyi geçmeyecek. Bırakın siz o davayı bu davayı. Selçuk'un ne söyleyip söylemediğini. RTE nin icraat ve sözlerine bakın. Mal mülk satıldı, faize bile yetmedi. İmza attıkları AB belgesi ile AP kararlarını müktesebat olark kabul ettiler. Ne yazıyor biliyor musunuz orada?? Ermeni soykırımını kabul etmemiz gerektiği, Kıbrıs'ta işgalci olduğumuz vs. Güneydoğu'da ise bu hükümetin politikaları sonunda diğer siyasetçiler etkisizleştirildi. Dağa çıkmak meşrulaştırıldı. Hiç sevmediğim Çiller'in yaptığını yapıp PKK'yı TBMM'den çıkaramıyorlar. Allah kitap deyip gemicik sahibi olanların geçmiştekilerden ne farkları var? Bırakın bu detayları artık birlik zamanı. Yazarın yazısı ise işte bu karmaşık duyguları yüreğinde hissetmesinin sonucudur.
 vatansever
 23 Mart 2008 Pazar 
Adı geçen operasyonun ne davası vardır nede iddanamesi.bu açıdan kapatma davası ile benzer biyanı yokdur.Ama rövanş niteligi kesindir.Aslına bakıldıgında hayal urunu bir komplodur! Sorusturmanın kaynagı eski Stv programcısı zat simdi Kanadada Hahamlık yapmaktadır.Yabancı servislerle olan iliskisi kesindir. Bulunan silahların baglantısı veya duzmece olmadıgı delili ortada yokdur. Yazılanların hepsi iddia niteligindedir.. Sozde gizli sorusturma somut hicbir bilgi belge yok! Sadece bir haham ne idugu belirsiz bir gazeteci ve hükümet yalakalıgı tescilli bir adamın iddiaları doğrultsunda yazılmıs birsuru yalandır bu olayın özeti! Amacı Tsk ve milli kuvvetler üzerinden Cumhuryeti yıpratmakdır! Pentegon koridorlarından cıkıp tarikat odalarında yazılmıstır..
 puslu havalarda yorum
 23 Mart 2008 Pazar 
Öyle bir operasyon yapılıyor ki, Selçuk’un ‘Davayı açtırıyoruz. Bugüne kadar ekonomik kriz çıkmadı bundan sonra mutlaka çıkar’ şeklinde elektronik takibe takıldığı iddia edilen sözleri bile gölgede kalabiliyor… Bence yazı oldukça analitik yazılmış kurtlar puslu havayı sever bu ergenekoncularda pus istiyorlar..HT
 Cyberman
 23 Mart 2008 Pazar 
Öncelikle makul analiziniz ve kendi genel özelestiriniz icin tesekkur ederz.Gercektende icinde bulundugumuz zorlu surecte bilgi kirligi ve ülke sathına yayılmıs guc dengeleri nedeniyle ortalık birhayli karısık durumdadır.Dune kadar planlarını rahatca ortaya dökemeyenler artık hernekadar dusmanca olsada kirli tarafgirliklerini kusmakta beis gormuyorlar. Bu ortamda sizinde icinde bulundugunuz arastırmacı gazetecilerin toplumu aydınlatma konusunda önemli görevler dustugunu biliyoruz. Bu noktada Kendi sitenizinde sizin dısınzdaki haber yorum ve kaynak haritasına sidettle dikkat etmenizi öneriyorum! Cunku degindigimiz bu ortamın iyi degerlendirilmesi ve analizi; saglıklı bir toplum yapısı olusması icin bu dikkati sart kosuyor gibi görünüyor!tesekkurler, basarılar..
 Ahmet
 23 Mart 2008 Pazar 
Sn.Yazar; Yazıyı yansız yazarsanız, okuyucunun ilğisini çekmiyor.Ancak bana sorarsanız çok güzel değinmişsiniz. Anladığımı ve olan olaylardan çıkardığım asıl meselenin ne olduğunu yazacagım: "Ergekon"Türk'ün özyurdu.Bu bir AKP nin kapatılması konusunda oluşan "odak" olma idaanamesi. Laik- antilaik işi tutmadı.Ceberrut solcuların devlet bürokrasisindeki 70 yıllık saltanatı,aynı yıl değerinde kendisine sağ, muhafazakar, dinci söylemlerle "inanç hortumculuğu"öyle veya böyle taddıravelli siyaseti ile bu güne gelmiş. Ancak; bu yapılanmalar Milleti iki kutuba bölememiş.Siyasetteki "ben" duygusunu bastıramayan insanlarda asgari müştereklerde birleşme olgunluğunu gösteremediklerinden dolayı, bugün küresel yapılanma içinde yerli Bilderberğcilerin hem dinciliği, hemde dünün marksist ve ataistlerini,bölücülerini iki tarflı idare ederek milletinde bozulan " ekonominin" ve satılan yurt toprakları ve değerlerinin" sahiplenilmesi konusunda "Ergenekon"'la adı en son anılacaklardan bazılarına rol biçilmiş,dinciliği kullanarak ABD,AB, bölücü, Barzani, Talabani şer yapılanmasının kabulünü görmüş bir partinin kırdığı yumurtanın kırkı geçtiği tesbiti ile T.C 'nin Anayasası geregi kanunla yetkileri belirlenmiş Şahsiyetin kapatma davası ile bir birlerinin tezi ve anti tezi gibi alğılama yaratarak Milleti iki cenahlı kutba ayırmaya çalışıyorlar.Bunu da yapan yerli işbirlikcilerdir. Daha ortada sizinde dediğiniz gibi birşey yokken "yeni yapılanma" parti kurma vs.vs.dillendirilmesinin altında yatanda bu gerçektir. Yeni yapılanma ve başka altarnatif yok demenin altında art niyet vardır. Bu memleketin kurtuluş reçetesinin uzaklarda değil; hemen elimizin altında bulunan M.Kemal Atatürk'ün NUTKU ile Kuran-ı Kerimi anlamaktan geçmektedir. Yani hem bedini hem ruhu birlikte kucaklamak, değerlerimizin istismarını yapan hertürlü oluşumdan uzak olmakla mümkündür. En güzel altarnetif olacak parti MHP olup, memleketin birliğinin siğortasında katkı sağlamak her Türk'ün görevidir diyorum. Saygılarımla
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime