PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP’de beklenilen kişi Cumhurbaşkanı adayı olamayacak!
Talat Atilla
YAZARLAR
30 Nisan 2020 Perşembe

CHP’de beklenilen kişi Cumhurbaşkanı adayı olamayacak!

Sosyal psikolog Leon Festinger’in ‘Bilişsel uyumsuzluk teorisi’ 1957 yılından bu yana yanlışlan(a)madı.

Festinger’e göre ‘İnsan beyni birbirleriyle çarpışan düşüncelerle karşılaştığında ekstra nöronlar çalışıyor ve beyin zorlayıcı bir sürece giriyor…

Bu aktif durum kişiyi rahatsız ettiği için doğal olarak insanlar yeni bilgiyi almamak ve kendi düşüncelerinde ısrar etmeyi seçiyorlar.

Yani, sabit fikrimiz…

Sabitten öte putlaştırdığımız seküler görüşlerimiz

Bizim tembelliğimiz…

Zihin konforumuzu bozmamamızdan ibaret…

Müziğin sesini duymayanların, dans edenleri deli sanması” gibi bir şey bu hayat…

Hadi beraber şu müziğin sesini biraz açalım!

Madem CHP’yi eleştirmenin konforu var, konforlu yerden başlayalım…

CHP artmayan, önümüzdeki 50 yılda da artması beklenmeyen oylarına rağmen muhalefetin koç başı olma özelliğini koruyor.

Bu özellik bile CHP’yi başlı başına fenomen yapmaya yeterli!

Kılıçdaroğlu’nun kurduğu masa kazandı!

Ankara/ İstanbul dahil belediyelerin alınması, Kılıçdaroğlu’nun muhalefeti bir araya toplamayı başarmasında gizli!

Pardon! daha da büyük bir güç mü muhalefeti toparladı yoksa?

Şimdi işin yoksa ekstra nöronlar çalıştır!

Hiç gerek yok. Görünür gerçekliğe bakalım biz…

Kılıçdaroğlu’nun kurduğu masa kazandı ama…

Kazananlar, masayı kimin kurduğunu unutmuşa benziyorlar…

Her CHP’li başkan cihan pehlivanı gibi peşrev atarken…

CHP genel merkezi ve liderinin toplumsal görünürlüğün giderek azalmasının komplikasyonlarını…

Cumhurbaşkanı adaylığı sırasında net olarak göreceğiz!

Ama şu kadarını net olarak yazabilirim!

Beklenilen kişi Cumhurbaşkanı adayı yapılmayacak!

SÜLEYMAN SOYLU SAYESİNDE SALGININ CİDDİYETİNİ ANLADIK…

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa girişimi olmasa, sokaktaki insanlar Pandemi tehlikesini bu kadar içselleştiremeyecekti.

Öyle ya…

Kabinenin en başarılı Bakanı birkaç saatlik öngörülemeyen sokak kargaşasından kendisini sorumlu tutarak istifa etmesi, salgına en tereddütle bakanlarda bile ‘Bu hastalık çok ciddi’ olgusunu çivi gibi zihinlere çaktı…

Soylu’nun istifa sürecinden sonra salgında kötüleşme beklenirken, tam aksine iyileşmenin hızla artması tam da bu yüzden…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TOTEM
 8 Mayıs 2020 Cuma 23:35
Türkiye’de ne bir parti var ne bir sistem nede siyasal bir oluşum! Erdoğan ve muhaliflerinden ibaret.
 Misafir
 4 Mayıs 2020 Pazartesi 09:36
daha ne kadar zaman LAYLAYLOM?
 Misafir
 1 Mayıs 2020 Cuma 18:52
az önce Niğde'deki patates üreticilerimizin feryadını dinledim. Patates üreticilerini desteklemek yerine MISIRdan getirtilmesi sadece bizleri perişan eder diyorlar. Bizimkiler dışında bütün devletler kendi üreticisine destek verirken, nedense bizimkiler ithalata destek veriyor. Üreticiyi çökertmek yakın gelecekte dünyada KORONA yüzünden piyasada yiyecek fiyatları tavana vurunca, üstelik de üretici ülkeler dışarıya satmayı yasaklamışken bütün Türkiye'nin AÇLIĞA MAHKUM OLMASI demektir.
 Misafir
 1 Mayıs 2020 Cuma 14:29
"Şimdi işin yoksa ekstra nöronlar çalıştır!" bunu okurken, hiç nöron çalıştırmayan MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, haberini hatırladım. Kendisi HaberTürk yazarı Fatih Altaylı'yı hedef alıp "Fatih Altaylı denen zavallı, gördüğüm ilk yerde düşman muamelesi göreceksin" demiş. Hiç tavsiye etmem, 1.80 boy, 90 kiloda, uzakdoğu sporlarını bilen Fatih, TEKE TEK, onu üzebilir, nazikçe hatırlatsın birileri bu kardeşimize.
 Rüstem ZEYDAN
 1 Mayıs 2020 Cuma 01:01
Her zaman yazılarını vede analiz ve yorumlarını pürdikkat takip eden biri olarak Güçlü Kalem , Güçlü Gazeteci vesselam...??
 SİYASİ KADIN
 30 Nisan 2020 Perşembe 20:32
Süleyman soylu yorumunuz kimsenin , ya da çok kişinin aklına gelmeyecek ama çok çok çok doğru bir tespit. Farkındalık oldu.
 Misafir
 30 Nisan 2020 Perşembe 19:59
Rahmetli Afif Yesari hayatta olsaydı, bu yazıyı okuduktan sonra "bu RABARBACILIK mesleğini bırakmalı, benden iyi yapanlar da varmış" derdi. Romancı Mahmut Yesari'nin oğlu, yerli MAYK HAMMER romanlarının yazarı, para sıkıntısı çektiği zamanlarda film seslendirme işinde gürültülü arka plan konuşmalarında peşpeşe RABARBA RABARBA kelimesini söyleyerek harçlığını çıkartırdı. RABARBACILIK denilen de bu...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime