PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
EGO İŞÇİLERİ
Zahide Guliyeva
YAZARLAR
18 Kasım 2024 Pazartesi

EGO İŞÇİLERİ

Sürekli eleştiri aldığım  bir  konu da çocuklarıma yaptırdığım ev işleri.
Odalarını toplamak,  ödevlerini yapmak,  banyo yapmak, saatinde uyumak ve uyanmak sofra kurmaya yardım etmek vb. bilumum işleri yaptırıyorum. 
Hatta eğer bu konuda geçersiz bir aksaklık varsa kızabiliyorum da …
Kiminiz “ne var ki bunda” derken, kiminiz “ay!  ben su bile almasına kıyamam” diyecektir. 
Yoruluyor zaten yeterince bir de evde mi yorulsun yavrucak?
Di mi ama?
Şöyle ki;
Evlerinde,  aile içinde, belirli görevi olmayan çocuğunuz mutlaka kendine bir uğraş bulacaktır. Çocuklarımızın aile içinde sorumlulukları olmalı. 
Örneğin;  ekmek almaya çocuk gidiyorsa, çocuk gitmeli, eğer gitmemişse o gün evde ekmek olmamalı ki çocuk,  o yokken ailede bir şeylerin aksayacağını , kendisine ihtiyaç olduğunu hissetmeli.  
Evimiz bizim yuvamızdır ve kimse evinde kimsenin hizmetlisi değildir. 
Herkes herkesin yüküne tasasına ve illa ki mutluluğuna ortaktır. E görevlere de tabii.
Bu konu hakkındaki düşüncem tam olarak budur! 
Bu konunun çok vahşi olduğunu düşünen ancak  yavrucaklarını farklı şekillerde yoran ailelerden bahsedelim biraz.
Hani iki yaşında İngilizce kelimelerle donatılmaya çalışılan , yabancı dil öğrensin diye yabancı dadıların yabancı terbiyesine terk edilen,  çok eğlenceli bir  projesini tamamlıyorken kendi bir proje ödeviymişçesine ezberler yaptırılan,  yavrucaklardan bahsedelim biraz.
Çocuk daha altı bezliyken başlıyor yarış .
 Öyle ki siyah beyaz resimleri birbirinden ayırmalı,  mümkünse hemen anne baba demeli …
Üç yaşına gelmeden İngilizce,  hatta mümkünse bir dil daha bilmeli .
Okul çağına gelmeden okuma yazma,  okul başlayınca öğretmeninden çok bilmeli . 
Okul yetmez,  okuldan sonra etütlere gitmeli.
Müzik, dans, yoga ve mutlaka basketbol bir de voleybol bilmeli.
Bilmeli,  bilmeli,  her şeyi bilmeli ! 
Eve gelince de beş dakika içinde yemeğini yiyip dağ gibi ödevlerini yapmalı .
Sunumlar hazırlamalı,  kimseyle görüşecek vakti olmamalı.
Akrabaları sorarsa,  şuan kursta , şuan şurada,  burada ama hep meşgul olmalı.
Eve gelen giden dayısını bile tanımayacak kadar meşgul,
Bir bardak su isteseniz getiremeyecek kadar isteksiz ve yorgun,
İnsanlarla sohbet edemeyecek kadar yabancı.
Öğrendiği hiçbir yeteneği gösteremeyecek kadar yorgun,  çocukluğu yok olmuş küçük yavrucaklardan bahsedelim.
Hani şu evde masa toplarsa içinizin acıyacağı,  ancak oradan oraya koştururken canını çıkardığınız küçük ego işçilerinizden.
Sahi amacınız insan yetiştirmek mi egonuzu tatmin etmek mi?
Hiç durup sordunuz mu kendinize?
                                                                                  
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Necibe aras
 18 Kasım 2024 Pazartesi 12:25
Mükemmel bir yazı olmuş günümüzü anlatan gerçekten yazık bu şekilde yetiştirilen çocuklara ellerine emeğine sağlık canım ????
 Ayşe akkaya
 18 Kasım 2024 Pazartesi 11:50
Canım zahidemmm Yine heyecanla okudum ve o kadar hak verdim ki sana, bizlerin içinde yaşarken farkedemediğimiz ne varsa sayende aydınlanıyoruz ??
 Emine durmuş
 18 Kasım 2024 Pazartesi 11:47
Yazılarınızı heyecanla bekliyorum zahide hanım Her hafta farklı konularla bizleri aydınlattığınız için teşekkür ederiz..
 Nejla kaya
 18 Kasım 2024 Pazartesi 11:43
Öyle güzel yorumlamışsınız ki bütün yazılarınızı severek okuyorum zahide hanım...emeğinize sağlık ??????
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime