PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ellerinde Kuran'la Kürsüye Çıkanlar!
Yalçın Toker
YAZARLAR
29 Haziran 2015 Pazartesi

Ellerinde Kuran'la Kürsüye Çıkanlar!

7 Haziran 2015 seçimleri öncesinin dikkat çekici olaylarından biri de, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, ülkenin pek çok yerinde “Toplu Açılış Törenleri” adı ile düzenlediği toplantılardı. Tayyip Bey, o toplantılarda sürekli olarak, Meclis’te bir partiye (adını telaffuz etmese de kasdettiği AKP idi) en az 400 milletvekili çıkaracak oy isteyip durmuştu.. Amacı, Anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde etmek ve ülkemize Başkanlık sistemini getirmekti. Açıkçası kendisinin de bundan böyle Amerika’daki gibi Başkan olabilmesi hevesine kapılmıştı..
O günlerde pek çok AKP’liler de dahil büyük vatandaş çoğunluğu, tarafsızlık yemini etmiş bir Cumhurbaşkanının, bir parti lideri gibi böyle oy isteyen söylemlerde bulunmasını Anayasal tarafsızlıkla bağdaştıramamıştı. Buna rağmen Tayyip Bey çıktığı o yolda ilerlemekte israrcı olmuştu..
Ancak ne var ki, bu hukuksuzluğu millet iradesi seçim sandıklarında yok etti.. Devleti; yargısı, yürütmesi ve bütün organ ve kurumları ile “Parti Devleti” ne dönüştüren AKP’nin tek parti iktidarına son verdi.. Böylelikle Tayyip Bey’in bütün çabaları da boşa çıkmış oldu.
Cumhurbaşkanı, seçim öncesi yaptığı bu “açılış”” dediği toplantıların pek çoğunda, eline kutsal Kur’anımızı alarak kürsüye çıkmıştı. Mesela 4 Mayıs günü Siirt’te yaptığı toplu açılış törenleri isimli toplantıda, kürsüde uzun süre elindeki Kürtçe Kuran salladı.. Muhalefete yüklendi ve sanki kendisinin siyasi rakibiymiş gibi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu halka yuhalattı. O günkü bu işin bir diğer enteresan yanı da, Kılıçdaroğlu’nu  Kur’anı Kerime  saygısızlıkla suçlarken, “Bakara-makara..” diyen ve 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları döneminde istifa eden eski AB Bakanı Egemen Bağış’tan kürsüde  “kardeşim” diyerek söz edip durmasıydı..
Şimdi bu satırlarımı okuyan sizler yine meraka kapıldınız değil mi?
Toker’in anlattığı bu olayların üzerinden iki ay geçti, aktüalitesini kaybetti, acaba bunları ne sebeple yazısına konu yaptı? dediğinizi duyar gibi oluyorum..
Anlatayım.. Yine benim çağrışımlarım yüzünden.. Ben şu sıra Büyük Türkçü yazarımız Ömer Seyfettin’in Türklük Ülküsü(*) kitabını e-Kitaba dönüştürme, yani pdf yapma uğraşındayım.. Ömer Seyfettin’in bu çok değerli eserini yıllar önce zaten ben düzenleyip basmıştım. Kitap birkaç baskı yapmıştı.
Kitapta baştan sona Türk milletinin, Türk dilinin yüceliği anlatılır.. Kültür değerlerimiz, ülkülerimiz, ideallerimiz dile getirilir.. Dünya Türklüğünün bir araya gelip, el ele vererek Turan Devletini kurması önerilir ve bu işin koşulları ortaya konulur. İşte bütün bunları tekrar tekrar gözden geçirdiğim sırada, sadeleştirdiğim satırlarda yer alan bilgiler, yine benim muhayyilemi kamçıladı..
Mesela işte kitabın 59. sayfasındayım.. Ömer Seyfettin burada, o tarihteki ülkümüzü engelleyen en acımasız düşmanlar olarak Rus, İngiliz ve Fransızlar’ı gösteriyor. Akdeniz’e inme hayali peşindeki Rusların, bu işte en büyük engel olarak biz Türkleri gördüklerini, bu yüzden, Deli Petro’nun “Rusların büyüme ve kıt’alara yayılmaları için her şeyden önce Türk adını tarihten silinmeleri gerektiğini vasiyet ettiğini” vurguluyor. Deli Petro’nun bu konulardaki vasiyetnamesinden madde madde ayrıntılar veriyor. “İstanbul’a hakim olanın bütün cihanın gerçek hakimi olabileceğini” söylediğini” ekliyor.
O tarihlerde Afrikadaki eyaletlerimiz Cezayir, Tunus, Fas topraklarını yutan Fransızların Suriye’ye de göz diktiğini, «İtilâf-ı Müselles» (Üçlü İttifak)’ın üçüncü Devleti olan İngilizler’in, Mısır’a, Irak’a, Basra körfezine el atmış olmalarını da hatırlatıyor. Bu sırada, İngiliz Meclisinde kürsüye çıkan dönemin Başbakanı Gladston’un elinde getirdiği Kuran’ı göstererek, “Bu kitap dünya üzerinden kaldırılmadıkça bize dünya üzerinde rahat yok..” diye bağırdığını satırlarına ekliyor..
İşte ben, İngiliz Başbakanının Meclis kürsüsüne elinde Kuranla çıkıp salladığı, “bu kitap dünya üzerinden kaldırılmalı” dediği bilgisini bir kez daha okuduğum sırada Tayyip Bey’in o hareketi gözümde canlandı..  Gerçi bu iki olayda hareketler aynı ama, amaçlar farklı.. Hatta taban taba zıt da denilebilir. İngiliz, İslamı ve Türklüğü yıkma, bizimkisi ise İslam’a hizmet amacıyla Kuranı sallamıştı..
Evet, Tayyip Beyin, elinde Kuranla meydan meydan dolaşması üzerine, pek çok din adamından da tenkit sesleri yükselmişti. Mesela eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz da tenkit edenler arasındaydı. Onun “Kur’an politikaya alet edilmez” sözleri uzun süre basında yer aldı. Basındaki, konuyla ilgili bazı yorumlara göre de, bunun cezasını şöyle çekti: Tayyip Beyin, Sarayda din adamlarına ve üst düzey din bilginlerine verdiği iftara Mehmet Nuri Yılmaz davet edilmedi.. Tabii bu bir ceza mı mükafat mı herkes kendi karar versin. 
 
(*)Türklük Ülküsü/Ömer Seyfettin, Hazırlayan: Yalçın Toker, Toker Yayınları. 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 3 Temmuz 2015 Cuma 18:04
İşte Anadolu Aleviliğin sesi VEYSEL'den birkaç satır: Allah birdir Peygamber Hak Rabbül alemindir mutlak Senlik benlik nedir bırak Söyleyim geldi sırası... ...Yezit nedir, ne kızılbaş Değil miyiz hep bir kardaş Bizi yakar bizim ataş Söndürmektir tek çaresi... Birileri cami cemevi diyecek birileri de mADIMAKLAR PLANLAYACAK PLANCILAR şimdi Kumpas yemiş demokrat oldu Rızacılar sayesinde.
 Misafir
 3 Temmuz 2015 Cuma 04:16
tevratla mı çıksaydı
 Misafir
 2 Temmuz 2015 Perşembe 13:11
ALEVİLERİ İslamiyet'ten ayrı görmek saçmalık.Biraz AŞIK VEYSEL OKUYAN SEVGİNİN gerçek ALEVİLİĞİN kardeşliğin sesini duyar.BU ülke MADIMAKLARI SİVASLARI YAPAN DERİN DEVLETİ İÇERİ ALDI AMA AYAKKABI KUTUSUNDAN BESLENİP yakalananlar onları KUMPAS Mağduru ilan etti....Neyse HULYA hanım sizin kültürünüz fevkalade objektif, kalıp olmayan birikiminiz bizi aşıyor.
 hulya
 2 Temmuz 2015 Perşembe 13:00
03:41 Bizim kürt vatandaşlarımıza söylesene bunu:) Şaka bir yana işin aslı eskiden her milllet bir din seçmek durumundaymış türk devletleri de (dikkat' türkler değil türk devletleri) hep islamı benimsemiştir bahsettiğiniz konu da sadece türk asıllı arnavutlar için geçerlidir.Adam zaten türk, katolik olsa türk demiyorlar müslümanlığa geçince türk diyorlar..
 Misafir
 2 Temmuz 2015 Perşembe 03:41
ARNAVUTLUK'TA MÜSLÜMAN OLAN BİR ARNAVUT'A TÜRK olmuş der ARNAVUTLAR....Balkanlarda bu diğer milletlerde de böyledir.....Hulya Hanım ?!
 Misafir
 2 Temmuz 2015 Perşembe 03:39
Hulya hanım at üstünde MALAZGİRT'TEN girip VİYANA'DAN kim çıktı? Türkler İslamiyet'le durulmadılar,bilakis 3 kıtada oldular.SEMA konusunda yanılgınız şu sema Mevlanayla başlamadı.Mevlanadan birkaç asır önce Bağdat tekkelerinde ve başka yerlerde vardı.İSRAİL eski bb'nı G.MEİR BU OSMANLI ne yapıyordu da KUDÜSTE 3 bölük askerle huzuru sağlıyordu demiştir.Türkler İSLAMLA çil çil kubbeler köprüler şifahaneler aşevleri kervansraylar vs vs MEDENİYET yaydılar....
 Misafir
 2 Temmuz 2015 Perşembe 01:19
HULYA pardon senin olduğunu bilmiyordum ben başkasına cevap diye yazdım.Şimdiden iyi bayramlar....
 hulya
 1 Temmuz 2015 Çarşamba 14:38
Baskılar şirinlikler,ödüller ne yaparlarsa yapsınlar türklerin müslümanlığı dinlerin çıkış merkezleri tarafından hiç bir zaman kabul görmez ve göremez.
 hulya
 1 Temmuz 2015 Çarşamba 14:34
Türklük ve müslümanlık tüm iyiniyetli gayretlere rağmen kompost olamamıştır.Hareketli türklere durgun dini ritüelleri sevdirmek için Mevlanalar semazen gösterileri mi yapmamış, türk alevilerinin hali ortadadır en özgün en sevimli şeklini sunar,sünnetleri hiç bir yere benzemez düğün bir tek türklere mahsustur.
 hulya
 1 Temmuz 2015 Çarşamba 14:27
Sayın yazar Ö.Seyfettin'in türklük ülküsü'ne göre bir türk,türkçe konuşacak,müslüman olacak ve türk örf ve adetlerini bilecek bu öneme bana göre şudur:Bir atlet sağlıklı olacak,eli ayağı sımsıkı bağlanacak ve hem yerde hem at üstünde hızlı şekilde koşacak!
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime