PAYLAŞ 

Tuğrul Sarıtaş

 

 

Corona virüs, 31 Aralık 2019 tarihinde Çin’de 11 milyon nüfuslu Wuhan şehrinden bildirilen ilk hastadan bu yana; dünyada, rekor seviyede insanın hayatına mal oldu ve olamaya da devam ediyor!...

Bu salgın (Covid-19) insanların hayatını yaşam şeklini oldukça etkiledi.

Bu gibi felaketler insanları aşırı derecede sarstı...

Covit-19 gibi, sürekli ölü sayısı verilen hastalıklar ise insanları dehşete düşürür; hastalığın yayılmaması için alınan kısıtlamalar ise, psikolojik rahatsızlıkları da arttırdı...

Müjdeli haberler veriliyor, “Aşı bulundu” diye.

 

İnşallah... İnşallah en kısa zamanda bu korona virüs'ten kurtuluruz tüm dünya insanları olarak...

 

Bulundu; bulundu ama, hemen rehavete kapılmayalım!

“Aşıyı vurdurdum” deyip, hemen kendinizi rahat hissetmeyin!

Belirli bir süre daha, “Maske, Mesafe, Hijyen” gibi kurallara uymak zorundayız; bunları hiç bir zaman unutmayalım.

 

Gazeteler, televizyonlar, radyolar Covit-19'un nelere neden olduğunu, hastanelerin dolup taştığını, ölümlerin rekor seviyede arttığını sürekli gündeme getiriyorlar.

 

Ama tüm bu ikazlara rağmen bir çok kişi hala işin ciddiyetini anlayamadı; anlamakta istemiyorlar.

 

Yazıklar olsun...

 

Ne maske, ne mesafe; ne de temizlik kavramını bilmeyen bu cahillere cezaların en ağırı verilmelidir.

 

Umurlarında bile değil; işin hep gırgırındalar!

 

GÜLELİM Mİ TRAJIKOMİK HALİMİZE!?

 

Değerli meslektaşım (B.E) Coronavirüs konusunda bir paylaşım yaptı. Bu trajikomik yazıda yeralan  

ları okuyunca hem güldüm, hem de üzüldüm...

 

“Berberler kapalı diye herkes kafayı üç numaraya vurdu...

Fıkra gibi vallahi; testi pozitif çıktı diye tüm köyle sarılıp kucaklaşıp helalleşti, şimdi bütün köy karantinaya alındı...

Oturma odasına İzmir, mutfağa Ankara, yatak odasına da İstanbul ismini yazdım, şehir şehir dolaşıyorum ohhh.

Tarihte ilk defa dünyada tüm ülkedeki kadınlar kocalarının nerede olduklarını biliyorlar.

20 yaş altı sokağa çıkmasın, 65 yaş üstü evde kalsın.... yok edilmesi planlanan hedef kitle biz miyiz ne.

Çin'den aylardır hiç ses çıkmıyor mahallenin delisi gibi ortalığı karıştırıp kenara çekildiler.

2021'e girersek o bizi kutlasın, siz 2020'den nasılsa çıktınız diye...

Ürdün'de bir adam aracın içinde koranadan öldüğü için aracı ile birlikte defnedildi, malını öbür tarafa götüren ilk insan olarak tarihe geçti.

Anneme virüs var biraz alışveriş yapalım diyorum, oda dur belki ölürüz masraf yapmayalım diyor.

Korkudan sadece sokağı değil, tartıya da çıkamıyorum.

Ev kızı isteyenlere müjde, şimdi bütün kızlar evde.

Eskiden biri hapşırınca çok yaşa denirdi şimdi hapşırıldığında "git ileride hapşır vallahi 155'i ararım" deniyor.

Bütün ülke Ali vefa gibi olduk, temas yok.

Şimdi de Çin'de 'hanta' virüsü çıkmış, Cengiz Han'ın mezarını bulup çıkarın laaa, biz bu Çinlilerle başa çıkamıyoruz.

Ne eğlenceli bir gün, dur biraz da şu koltukta oturayım, sonra diğer odaya geçer duvarlara falan bakarım, olmadı bir de salon yaparım.

Yüzük partisi

Çiş partisi

Bebek geldi partisi

Bebek geliyor partisi

Cinsiyet belli oldu partisi

adım adım sapıtıyordunuz, şimdi düğün bile yapamıyorsunuz.

Bakıyorum da sokakta el ele gezen çift göremiyorum, hani ölümüne seviyordunuz?

Yaz geliyor fit olayım derken, karantinaya girdim fil gibi oldum.

Ay sonuna kadar kuaförler açılmazsa sarışınların yüzde doksanı yeryüzünden silinecek.

Bana evlen evde kalacaksın diyordunuz, hepiniz kaldınız mı evde? etme bulma dünyası işte.

Salgın bitince parayı kıracak 3 meslek

1- psikiyatristler

2-diyetisyenler

3- kadın doğum uzmanları.(kuaför berberleri eklemekte yarar var)

Yıllarca bizi 'üç harfliler çarpacak' diye korkuttular meğerse o cin değil 'Çin 'miş...

Şekerimizi kolonyamızı aldık, görücü bekleyen gibi oturduk evde virüs bekliyoruz!

 

Kim akıl ettiyse çok doğru söylemiş, dışarı çıkana para değil de; evinde kalana para ödülü verilse biz bir hafta içinde bu virüsü yeneriz.”

 

Gülelim mi ağlanacak halimize?

 

Hoşçakalın, Sağlıcakla kalın.