PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Güç
Talat Atilla
YAZARLAR
31 Mart 2017 Cuma

Güç

Güç, bizi en çok haklı olunca sınamaz mı?
 
Empati hayatın pin kodu değil midir?
Bizim gibi düşünmeyeni anlamaya çalışmak bu kadar zor mu?
Zihin konforumuzu bozalım biraz.
Ya kızdığımızın yerinde biz olsaydık?
Kader bize ötelediğimiz insan rolü verseydi?
Yine bu kadar öfkeli olur muyduk?
Akıp giden hayat sarkacında, kızdıklarımız da biz de ölmeyecek miyiz?
Güçlü ve haklı olunca ölümsüz mü olacağız?
Güç, en çok da haklı olduğumuz zaman bizi adaletle sınamaz mı?
Daha sakin olmamızı engelleyen ne?
Haklı olmamız mı?
Hepimiz biraz da kaybetme korkusu ile yaşıyoruz.
İnsanız, kaybetmek güzel bir duygu değil ama…
Bir gün hepimiz hayatımızı kaybederek terk edeceğiz bu toprakları…
Fetö’nün darbe teşebüsünde bulunduğundan Fetö’nün bile şüphesi yokken, bu işi sulandırmak, Fetö’yü korumak kimin işine yarar?
Fetö’nün hiçbir şeyden haberi olmayan tabanını kazanmak yerine onları Fetö’nün kucağına itmek kimin işine yarar?
PKK ile mesafeli Kürt kardeşimizi kucaklamak varken, onları da aynı kefeye koyan twitler kimin işine yarar?
Her seçimde gönlü kırık sağ-sol seçmen bırakmak kimin işine yarar?
Yarin savaş olsa, bu gönlünü kırdığımız insanlara meşrebini, sağ ya da sol’a ait misin diye soracak mıyız?
Güçlüyken mütevazi olunmazsa, güçsüzken ne yapacağız?
Güçsüzken güce öykünme adına silikleşirsek, güce sahip olunca ne yapacağız?
Terör ve terör destekçileri dışında herkesin ortak makul bir dil geliştirmesi gerçekten imkansız mı?
Birbirimize küfretmeden eleştiremez miyiz?
Güçlünün güçsüzü ezdiği anlayış Avrupa’nın Darwinist siyaset anlayışıdır.
Vatan elden giderse, kavga edeceğimiz insanları bile özleyeceğimizi görmüyor muyuz?
Dünya bizi, biz birbirimizi kuşatıyoruz.
Avrupa’nın tam da bunu istediğini sahiden fark etmiyor muyuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Hayır’ çadırını ziyareti bile bir oksijen gibi gelmedi mi hepimize?
Kararsız insan; naif, duygusal, düşünen, biraz da kafası karışıktır.
Özellikle kararsız seçmene hitap ederken daha özenli bir dilin kullanılması, daha gerçekçi değil midir?
Yaradılanı yaradandan dolayı severken; yaradılanın bilmeden, kafası karışıkken hata yapma hakkını kullanmasına biraz daha töleranslı olamaz mıyız?
Bu topraklara ve biz üstünde dolaşalım diye bu toprakların altında yatanlara vefa borcumuz yok mu?
 
 
 
 
 
 
 
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 2 Nisan 2017 Pazar 00:25
Cumartesi 10:17, niyet demokrasiyi yerleştirmek değilse bunu millete nasıl yutturacaktı? Halk arasında derler ya "senin dudaklarını büzmenden belliydi ÖMER diyeceğin". Bunun, diktatörlüğünü pekiştirmek ve yaptıklarının hesabını vermemek için bunca masrafla ve muhaliflere ettiği zulümle bu sözde referandumu yaptırmaya kalkışması taa başından belliydi.
 Misafir
 1 Nisan 2017 Cumartesi 10:17
Yahu bu anayasa değişikliği çok acele hazırlanmış iyice düşünülmemiş bir çalışma. Örnek vereyim; deniyorki cumhurbaşkanının meclisi yenileme yetkisi var. tamam olabilir. Öbür maddede ne deniyor, meclis 3/5 çoğunlukla cumhurbaşkanını görevden alabilir. EE şimdi meclis bir cumhurbaşkanını görevden almak için oylamaya giderken, cumhurbaşkanı erken davranıp meclisi yenilemeye kalkarsa ne olacak. Oylama olmayacakmı? böyle tutarsızlık olurmu?
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime