İstanbul gibi...

İstanbul gibi olmak, İstanbullu gibi yaşamak denen bir şey vardır.

İstanbul'u örnek alırsak, kimse bizi bölemez daha tersi daha da güçleniriz. Herkesin ortak yaşama alanıdır İstanbul. Irk ve din farkı gözetilmez İstanbul'da, Zengin ve fakir eşittir.

İstanbul'da ayrım yoktur, çok farklı diller, çok farklı kültür, çok farklı din vardır ama Tek devlet, tek bayrak vardır.

Bu ülkeyi yönetmek zor değil, sadece adalet ve özgürce yaşamayı sağlamak yeterli. Ülkemizi bölmek istiyorlar yalanlarından bıktık. Devlet kuracaklar daha büyük yalan. Devlet kurmak kolay mı?

Bu kadar polisin ve askerin maaşı, emeklilerin maaşı, okullar, hastaneler, üniversiteler, fabrikalar, sen yapana kadar Afrika ülkeleri bile seni sollar geçer gider.

Kimse devlet kuramaz artık. Amerikanın parası ile kuracağın devlet, Amerika'ya hizmet etmekle ömrünü geçirir, devlet falan da  olamazsın. Amerikaya hizmet etmek için kurulan bir devlete Çin ve Rusya izin vermez. Türkiye asla izin vermez.

Halbuki işin kolayı var.

İstanbul gibi...

İstanbul bir devlet büyüklüğünde,kendi içinde otonomisini sağlamış,gelişmiş,çağdaş,yaşama sevinci çok ileride olan bir şehir.Dünyanınn başkenti sayılan ve ölmeden önce görülmesi gereken bir şehir,tarih değiştiren,tarih kokan bir şehir.

Kürt,Türk,Alevi,Sunni,Çerkez,Laz,Gürcü,hepsinin ortak yaşadığı,evlilikler yaptığı,akraba oldukları,çocuklarının olduğu,ortak bir düzen kurarak yaşadı bir yerdir İstanbul.

Farklı kültür ve farklı insanları bir aile yapan yerdir, İstanbul.

İstanbul'u örnek alsan ülkede problem olmaz.

İstanbul,hepimizi akraba yaptı.
Kars, Digor'lu kürt arkadaşım ,Kastamonulu bir bayanla evlendi ve çocukları var çok mutlu yaşıyorlar. Böyle o kadar çok örnek varki.

İnsanları,bölünme korkusu yerine çoğalma ruhunu aşılasak olay daha farklı olur.
İstanbul örneği elimizde,herkes eşit şartlarda yaşıyor,hayatla mücadele ediyor,herkes yuvasını kurmuş.
İstanbul'da bölünme yok kardeşim, burada herkes mutlu.

Sen siyasetçi olarak,adalet mekanizmasını işler hali getir,siyaset ve siyasetçiden adliyeleri kurtar,siyasiler hakimlere müdahele etmesin,hakimlerde korkarak ve siyasi olarak karar vermesin,  ,insanca yaşama hakkını insana ver,korkuyla yönetmeye kalkma,hırsızlık yapma,ülkenin sermayesini kendine değil ,bu halka dağıt, işte o zaman  ortada problem kalmaz.

Ülkeyi soyanlar çoğaldıkça bu bölünme olayları bitmez.Ekonomisi iyi olan ülkelerde bölünme,parçalanma olmaz.
Hem ülkeni soy,hem yalan söyleyerek halkını korkutmaya çalış.

Bu kadar yalan söylenen bir ülke dünyada yoktur.

Yalan söylediklerini biliyoruz,
Yalan söylediklerini biliyorlar,
Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar,
Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz,
Ama hala yalan söylüyorlar…
Alexandr Solzhenıtsyn

Biz yalan dinlemeyi seviyoruz.
Yalan o kadar tatlıdırki,yanında bal yenmez.Cengiz Altınsoy

Yalan ne kadar büyükse, inananı da o kadar çok olur.Adolf Hitler

Bir yalan, hangi amaç için söylenmiş olursa olsun, her zaman, en kötü gerçekten daha kötüdür.Che Guevara

En çirkin yalan, çocuğa ve halka söylenen yalandır. Çünkü her ikisi de kolay kanar.Braugham

Yalan söyleyen insanlara yani yalancı siyasetçilere oy vermeyin..
Doğru insanı bulursanız hayatınız doruğa çıkar.

Daha ne kadar yalan dinleyeceksiniz.Siz karar verin...

Son yazdığım şarkı sözü ile bitirelim,,

Sen kalpte ben gönül
Sen yürekde ben bir ömür
Sen siyahde ben kömür
Zaten yandığım yanacağım kadar

Çok yaktın sen bu canımı
Bitmedi acıların sayımı
Ben bu hayattan  payımı
Aldım alacağım kadar

Ben sana tutsak  sen bana yasak
Kaç geceyi sabaha bağlasak
Diyorsun ki beraber ağlasak
Ben ağladım ağlayacağım kadar