PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
KILIÇDAROĞLU’NA O KONUŞMAYI YAPTIRAN NEYDİ ?
Ersan Yıldız
YAZARLAR
11 Aralık 2020 Cuma

KILIÇDAROĞLU’NA O KONUŞMAYI YAPTIRAN NEYDİ ?

 

 

Sarıgül fırtınası esiyordu o sıra caddede, sokakta, pazar yerlerinde.. Televizyon, gazete, dergilerde..

 

2004 yılı yerel seçimlerinde Şişli’de ikinci defa seçilmişti.

Yüzde 67’nin üzerinde oy almış olmanın da öz güveniyle, Cumhuriyet Halk Partisine olağan üstü kurultay düzenletti.

 

29 Ocak 2005

 

Delegeler kurultay salonuna girer girmez önlerine sandık koyulsaydı, adaylar konuşmalarını yapmadan genel başkan seçimi yapılsaydı;

Sarıgül, salondan CHP Genel Başkanı olarak ayrılabilirdi.

Miting meydanlarında, grup konuşmalarında, basın toplantılarında göstermediği hatiplik performansını gösterdi Baykal o kurultayda.

Yalnız hatipliğini mi gösterdi ?

Önündeki kürsü, elindeki mikrofon, boynundaki yaka kartı, vücudunun bir parçası gibiydi; su içtiği eli gibi kullanıyordu hepsini.

Zaten gergin başlayan kurultay savaş alanına dönmüş; demir sopalar, sandalyeler havada uçuşmuş, salona çevik kuvvet girmişti.

Baykal, o kurultayda hayattan tüm derslerini hakkınca almış ak sakallı bir bilge cismindeydi..

Zülfü Livaneli’nin, Kemal Derviş’in bile yarıda bırakıp çekip gittiği, kan dökülmüş o salonda Baykal, evinin çalışma odasında gençlere siyaset dersi verir gibiydi.

Öyle sakin, öyle emin, öyle konusuna hakim..

Rakibi yerinde oturamaz, hop oturup hop kalkarken; hakkındaki dosyaların şeceresini çıkardı, tek tek anlattı, salona can kulağıyla da dinletti.

Ve öyle ateşli..

‘Seni kaçtığın yere kadar kovalayacağım diyor. Ya herru ya merru diyor!

Sen bu maganda ağızlarını bırak. O Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanını sen değil, senin ağa babaların kaçıramamış. Kim oluyorsun sen?’

Diyerek, anlattıklarını iyice kavramış mı diye, soru sormayı da ihmal etmedi.

1134 geçerli oyun 674’ünü Baykal, 460’ını Sarıgül aldı.

Baykal az bir farkla yeniden seçildi..

 

Baykal’a o tarihi konuşmayı yaptıran neydi ?

 

Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde son dakikaya kadar ibresi Abdullah Gül’de takılı kalan Kılıçdaroğlu, tabanın sesine daha fazla kayıtsız kalamadı:

‘Gel bakalım Muharrem’ dedi.

Yazı gelirse kaybeder, siyasi hayatı biter – tura gelirse kazanır, cumhurbaşkanı olarak yoluna devam eder, hesabı Bağdat’tan döndü.

Dik geldi.

İnce, ne kazandı ne de kaybetti. Cumhurbaşkanı olamadı, ama partiden de yüzde 8 daha fazla oy aldı. Mitinglerde muhalefetin üzerine konuşlanmış ölü toprağını kaldırdı.

Seçim sonrası delegelerin olağanüstü kurultay talebi: bazılarının mührü silik çıkmış, yazısı eksik olmuş, süresi doldu gibi gerekçelerle reddedildi.

İlk tehlike bertaraf edildiyse de dokuz ay sonra yerel seçimler vardı.. İşte o seçim kaybedilirse artık bu gidiş yolundan geri dönüş yoktu.

O sihirli çok seslilik; o sihirli garanti olmayan koltuk sendromu, o sihirli dengeli güç mekanizması 31 Mart 2019’da yine rüştünü ispat edecek, meyvesini verecekti.

 

CHP, yakın tarihinde benzerine az rastlanır kusursuz bi’ organizasyon ve stratejiyle; Ankara, İstanbul, Adana, Antalya, Mersin belediyelerini iktidarın elinden aldı.

İstanbul’u iki sefer..

İmamoğlu ‘Yeter mi?’ dedi.

 

Ankara başta olmak üzere muhalefetin idaresindeki yerel yönetimler başarılı olsa da, genel siyaset memleketin içinde bulunduğu buhranlı dönemde bile son seçimlerin getirdiği rehavete yeniden kendini teslim etti.

Kılıçdaroğlu, pandemi döneminde kahvehane işletmecilerine her oyun başı yeni deste açmayı teklif etti.

İktidar oy kaybederken ana muhalefetin yükselmesi gerekti, ama öyle olmadı..

Anketlerde mevcut iktidarı işaretlemeyenler kararsızlar partisini emin adımlarla iktidara taşıyorken, ana muhalefeti görmezden geldi.

 

Baykal’a o tarihi konuşmayı yaptıran neydi ?

 

Muharrem İnce yeniden sahaya indi: ‘Bin günde memleket hareketi.’ dedi.

Tutar - tutmaz bilemem.. Ama ana muhalefeti yeniden harekete geçirdi; meclis grubunu hareketlendirdi, partiye otobüs giydirtti, adına ‘ekonomi otobüsü’ dedirtti;

 

Sekiz ay önce af yasa tasarısı için meclis genel kuruluna katılmaya gerek duymayan Kılıçdaroğlu;

Dört gün önce bütçe görüşmeleri için geldiği Mecliste siyasi tarihinin en ateşli konuşmalarından birini gerçekleştirdi.

Sosyal medyada yavaş yavaş eleştirmeye başlayanlar bile taktir etti, videosunu paylaştı, izlenme rekorları kırdı..

 

Kılıçdaroğlu’na o konuşmayı yaptıran neydi ?

 

Bir memlekette iktidarın da muhalefetin de alternatifi olmazsa o memlekette işler, kişilerin konforuna göre işler.

11 buçuk milyon vatandaşın oyunu sırtına sarmış bir lider twitterdan muhalefet yaparak gün savar, salıdan salıya grup toplantısıyla hafta savar, kahvehane işletmecisine her oyun başı yeni deste açmayı teklif eder, ay savar..

 

Alternatifi olursa;

Çıkar, yumruğunu kürsüye vura vura iş başındakilerden hesap sorar.

 

Muhalefetin eleştirilmesinden, denetlenmesinden korkma. Alternatiften, çok seslilikten korkma. Memleketin aydınlık geleceği;

 

 

Önce muhalefetin kendine çeki düzen vermesiyle başlar.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hatice Topçu
 15 Aralık 2020 Salı 13:36
Bu kadar olumsuzluğa rağmen halen iktidarın birinci parti olmasının nedeni belli, etkili muhalefetin olmayışı. Umarız ilk adım atılmıştır. Aksi algıları yönetenler egemenliklerini sürdürecek. Ülkemiz için en önemli sorun ''tıkaban siyaset!'' çok yerinde tespitler. Kaleminize sağlık
 Misafir
 12 Aralık 2020 Cumartesi 16:24
Usta işi bir yazı olmuş. Tebrikler.
 Misafir
 12 Aralık 2020 Cumartesi 13:20
İktidarın, muhalefetin, siyaset arenasında, " ben de varım" diyenlerin ve dahi seçmenin hem kendine, hem de karşıtına dair ciddi değerlendirmelerde bulunacağı mükemmel bir yazı. Alternatif, rekabet ve çok sesliliğin; itici, geliştirici ve dönüştürücü rolü daha iyi anlatılamazdı. Kaleminiz dert görmesin, tebrik ederiz...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime