Malum yaz, hiç bitmeyen düğün serisi devam ediyor. Katılmasan ayıp diyorsun katılsan, “ O gemide ah ben de olsaydım!” şarkısıyla bana soldan soldan geliyorlar. İçimden bir ses “İnin o gemiden!” diye feryat etmek isterken, kocaman bir gülümsemeyle mutluluklar diliyorum.
Tüm evli dostlara saygılarımı iletiyorum. İzdivacınızdan mütevellit değil bu saygım , sürekliliğini sağlamak için gerçekleştirdiğiniz idare etme sanatı benim hayranlığım, zira cidden zor.
Bünyeme aykırı. Duvarlar üstüme geliyor benim.
Düşünsenize …
Eve gelip telefonunuzdan şirket maillerinizi kontrol ederken yemeği fırına vereceksiniz. Mutlaka acil bir iş olacak, telefonunuz çalacak, bir taraftan tabakları dizeceksiniz.
İki anneniz de arayıp aynı gün sizi yemeğe çağıracak, incitmeden gün seçeceksiniz.
Bulaşık yıkarken eşiniz film açacak, siz duşa ne zaman gireceğinizi, yarın ne giyeceğinizi, ütülerinizi düşüneceksiniz.
Cips mi yesek diyecek, kalkacaksınız, pijama avam kaçacak, elbise saçma olacak.
Sevgililikteki gibi romantizm kokmayacak.
Şimdi bana “çok mutluyuz “diye yorumlar gelecek. Daha da mutlu olun. Ne güzel!
Fakat bunu yazanlar ayda bir tanıdık avukat soruyorlarsa,evlilik terapistine gidiyorlarsa, sabah ağlayıp akşam “kocişkom bana ne almış,aslanım “ diyen paylaşımlar yapıyorlarsa ben buna çok gülerim.
Ciğerinizi biliyorum ,dürüst olun rica ederim!
P.S: Saygı ve anlayışla hayat yolunda yürüyen canlar müstesnadır.