PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Meritrokrasi ya da Çöküş!
M. Kürşat Türker
YAZARLAR
12 Mayıs 2014 Pazartesi

Meritrokrasi ya da Çöküş!

~Meritrokrasi'nin Latinceden tefsiri liyakat yönetimidir. Devletin iskelet yapısının, kişilerin  eğitim ,yetenek ve vasfına binaen şekillendirildiği , liyakat kriterlerinin insan fıtratı ve donanımı üzerinden hareket kabiliyeti kazandığı bir metodolojik kuramdır. Bir çok gelişmiş ülkenin devlet omurgasında uygulamaya yarım yüz yıl önce giriştiği bu metot , neticesinde teknokratik devlet makinesinin de makine yağı işlevini görmektedir.., Uygulama alanında , yazıktır ki  Türk ve İslam kaynaklı devlet örneklerinin yabancısı olduğu bu terim ( Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kısa peryotlar hariç ) , bahsi geçen ülkeler açısından artık olmazsa olmaz niteliğinde bir ihtiyaçtır..,

                      Hemen tüm batı kaynaklı terminolojinin, şark şehir devletlerinde epistomolojik dejenerasyona uğradığı , alıntılandığı bölgelerdeki yaşantılanma şeklinden bağımsız bir seyir defterini hatıra defterine çevirdiği tarihle sınanmış bir vakıadır.., Tabii olarak bu bilişsel düzeyi tehtid eden en önemli tanım demokrasi tanımıdır.., Eleştirel tavrımın doğru anlaşılması için son dönemde yaşanan tartışmaların ameliyatını izlemeye tüm okurları dahil etmek isterim..
 
AMELİYAT  :  Son çeyrekte ( Üç ay ) , sözel manada Türkiye  entelijensiyasının içine düştüğü tartışma makul bir operasyon alanıdır.., " Kuvvetler ayrılığı tehtid altında ", " Demokrasi tahrip edildi " şeklinde feveran tarzında arşa yükselen mantık dışı serzenişler şahsi ölçekte komedi unsuru ehemmiyeti görmektedir.., Öncelikle bu ülkede kuvvetler ayrılığı hiç olmamıştır sözünü kalsiyum karbonata ihtiyaç duymadan sindirmemiz gerektiği kanaatimi paylaşmam gerekir.., Adına demokratik seçim dediğimiz seçme sistemi ile yasamayı teşkil eden vekiller arasından yürütme organının şekillendirildiği sistemimizde zaten , yasama ve yürütme aynı insani hammaddeden kaynak aldığından dolayı , kuvvetler zaten ayrı değildir.., Velev ki yargı kuvveti bu şeçilim dinamiğinin dışında kalsa da ortada kuvvetler ayrılığı falan yoktur.., Kendimize söylediğimiz bu yalan türünü analiz etmek mühim aşamadır.., Montesquieu' nun kastettiği fizik kuramı kıvamı ; " Her kuvvet ,  karşısında onu dengeleyen kuvvet olmadığı sürece doludizgin yoluna devam eder " açılımıyla devlet omurgasının dengesine ilişkin tarihi bir tespite yol açmış olup , kaynağını latin-greek tohumlarından alan bu saptama  , bizim algımızda ise arasına hamak gerilen ağaçtan öteye gidememiştir.., Kısa süreli senatörlük sistemi dışında fiili uygulamada yasama - yürütme yapışık kuvvet olup , bu kuvveti yargı ve askeriye uzun süre dengelemeye uğraşmıştır Cumhuriyet rejim tarihinde..,

                     Meritrokrasi olgusuna tekrardan dönersek ; bir dönem yakasında Atatürk rozeti taşımak dışında hiç bir mesleki ve donanımsal liyakate sahip olmayanların devlet kademesinin işgal kuvvetlerini temsil ettiği bürokratik liyakat şekli , şimdilerde yerini imam hatip mezunu olmak , x,y cemaatinden olmak , cuma namazlarında ön saflarda görüntü vermek  veyahut türban ile yakın yaşamsal birliktelik ifade etmek şekline evrilmiş olup , liyakat manasından ileriye gidişin daima sekteye uğratılmasının tecrübe ile sabitlenmiş sonucudur durumumuz .., Jeopolitik ve coğrafi anlamda artık daha da fazla öneme sahip olan bu ülkenin, artık seçmek dışında bir anlam ifadesine ulaşmayan demokrasi denilen olguyu doğru tanımlayıp , liyakat kriterlerinin sosyopolitik karnelerden bağımsız tespiti ve değerlendirilmesi aşamasına hızla geçmesi elzemdir.., Onca peygamberin yaşadığı ve Kutsal kitaplarını yaymaya uğraştığı bedevi ve vahhabi coğrafyasının bugünkü trajik halinin müsebbibi olan töresel devlet ve ananeler düzeninden çıkamamasının nedeni derin analizlere ihtiyaç duymamaktadır.., Teyze oğlunun bakan , eniştenin yüksek bürokrat , sünnetçinin genelkurmay başkanı , komşu çocuğunun kurum müdürlüğüne atandığı liyakat türünün bahsi geçen toplumlara neler yaptığını görmek için gözleri var görmezler nitelemesinden sıyrılmak yeterlidir.., Aksi durumda ; demokrasi denilen sistemin , sakallı bir kadının birinci seçildiği Eurovision elemelerinden daha uhrevi sonuçlara hizmet etmeyecek bir seçme şeklinden fazlası olmadığını görmek de mümkün olmayabilir ..!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 hulya
 13 Mayıs 2014 Salı 13:08
Bugün ülkemiz demokrasi ile değil, "Milletin hizmetkarıyım" yönetim şekli ile yönetilmektedir.
 hulya
 13 Mayıs 2014 Salı 13:01
"Milletin hizmetkarıyım" şeklinde feveran tarzında arşa yükselen mantık dışı sözler bana göre şahsi ölçekte komedi unsuru ehemmiyeti görmektedir..,
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime