PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Milliyet, Vatan ve Yurt’ta neler oluyor?
Ankara Kulisi
YAZARLAR
26 Nisan 2016 Salı

Milliyet, Vatan ve Yurt’ta neler oluyor?


 
Milliyet yazarı Mehmet Soysal’ın guruba başkan olarak atanmasından sonra ilginç hareketlenmeler oldu. Soysal için bazı internet sitelerine, “İçeriden direniş var, bloke edildi!” şeklinde haberler yazdırılması, “Milliyet’in içinde neler oluyor?” sorusuna kallavi bir yanıtı hak ediyor.
 
Bu sorunun sürpriz bir yanıtı var: Bir şey olduğu yok!
4 senedir gurupta olan, uzun yıllar TGRT’nin başındaki Mehmet Soysal, Milliyet ve Vatan gazeteleri ile internet sitelerinin başına getirildi. Hepsi bu.
Peki, hepsi bu ise, bu tartışma nereden çıkıyor?
Aslında tartışma da yok.
Patronun paşa gönlü öyle istemiş, öyle olmuş.
Ha, şu söylenebilir;
Bu karar herkesi mutlu etti mi?
Dünya’da herkesi mutlu eden bir karar henüz icat edilmedi!
Peki, aslında neler oluyor?
Soysal’a güçsüzlük atfetmeye çalışan gurupçuklar realiteden kopuk.
Milliyet'in içinden Mehmet Soysal’a hiç kimsenin direndiği falan yok.
Direniyormuş gibi yaparak eski mahallelerine bir selam çakmak, mümkün olursa da yerlerini muhafaza etmek için kamuoyu meydana getirmek, bütün mesele bu.

 
BUNDAN SONRA NE OLUR?
 
Zor soru.
Medya, öngörüsüzlükler cehennemi artık.
Peki, hiç mi öngörünüz yok!
Bir gazeteciye, “Fikrin yok mu?” diyeceksin ve olmayacak!
Mümkün mü? Var elbet!
Milliyet’te Soysal’dan bağımsız gelişen bazı hareketlenmeler var ve Soysal’ın gelişinden sonra kazanın kapağı köpürür mü, şu aşamada belirsiz.
Mesela Ankara’da…
Vatan Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik’in Milliyet’in Ankara Temsilciliğini istediği sır değil. (Milliyet’in önceki taliplisi Abdülkadir Selvi’ydi ama direksiyon bir şekilde Hürriyet’e kıvrıldı…)
Çelik’e zoom yaparsak;
Murat Çelik ilginç bir gazeteci. Daha önce cemaatin gazetesi Bugün’de temsilcilik yaptı ama cemaatçi değil, biraz zorlasak belki liberal denilebilir.
Hükümetle doku uyuşmazlığı yaşadığı söylenemeyeceği gibi kabinenin bazı üyeleri ile arası gayet iyi.
Televizyon için biçilmiş bir kaftan aslında. Ses tonu, ekranda eğreti durmayan beden dili ile kadrajı hep doldurdu.
Vatan’da hafızada kalan az sayıdaki haberine rağmen, köşe yazıları çoğu kez vasatın üstünde oldu.
Vatan’a sığmadığı açık.
Patronla yakınlığını da son not olarak ekleyelim.
Ya Serpil Çevikcan?
Anaç ve abla görüntüsü ile iyi bir elektiriği var ama yayın yönetmeni Fikret Bila’nın kanatları altındaki görüntüsü, müstakil uçmasını zorlaştırıyor.
Ankara’da Temsilcilerin bir bölümünden oluşan yasal bir çete var.
İşte bu yasal çetenin en çok etkilemeye çalıştığı isimlerden birisi de Serpil Çevikcan oldu.
Çeteye dahil olduğu söylenemez ama hep çetenin göz hapsinde kaldı Çevikcan.
Temsilci çetesine başka bir zaman geniş yer ayıracağız ama şimdilik Milliyet yayın yönetmeni Fikret Bila ile devam edelim.
Bila, sol’un önemli kalemlerinden.
Son dönem gerçek mahallesi tarafından ısrarla eleştirilse de, halen, “Bu konuya Bila ne diyor?” diye gözlerin çevrildiği bir isim.
Herkes biliyor ki; rahat olsa, piyasaya başka bir Milliyet çıkar.
Bu sıkışmışlık duygusuna hapis bir Fikret Bila var karşımızda.
Eski sermayesinden yese de, birkaç apoleti sökülse de, ismi halen iş yapıyor medya piyasasında…
 
BEKLENEN NE?
 
Taşların yerinden oynama ihtimali, oynamama ihtimalinden yüksek.
Artçı deprem Ankara’dan başlayıp, İstanbul’a sıçrayabilir.
Mehmet Soysal’ın medya gurup başkanlığına getirilmesi, bu tür gelişmelerde belki regülatör görevi yapabilir.
Bir çok yayın kuruluşunda olduğu gibi Milliyet ve Vatan’da da sıkışmış bir gaz kitlesi var.
Patlar mı?
Ateşle yaklaşılırsa kesin!
 
YURT’A BASKI MI VAR?
 
Yurt Gazetesi’ne ilginç baskılar var.
Reklam almasının önü kesildiği gibi gazetenin imajı ile de oynayan kurumsal bir zeka var.
Eleştirel medyanın kaderidir bu biraz.
Baş edemeyince iftira ve tuzak kurulur.
Yurt’a yapılanlar biraz daha farklı görünüyor.
Daha planlı, daha organize bir akıl bu.
Örneğin Ankara Çankaya’nın bazı yerlerindeki gazete büfelerine gelen sivil giyimli şahısların, “Bu gazeteyi satmayın” şeklinde baskılara maruz kaldığı iddia ediliyor.
Sıkı durun!
İktidar partisinden değiller!
Gelenlerin bazıları kimliklerini de açıklıyorlar.
CHP’li Çankaya Belediyesi…
Bu durum, Çankaya Belediyesi’ni yıpratmak için hazırlanmış bir mizansen de, münferit de olabilir ama neresinden bakılırsa bakılsın, ahlak dışı.
Çankaya Belediyesi’ne sert eleştiriler yönelten Yurt Gazetesi’nin ısrarla hedef alındığını iddia edenler çoğunlukta.
Hatta, el arttırıp; CHP Genel Merkezini işaret edenler de…
Doğruysa felaket. Yanlışsa, bu durumun yanlış olduğunu söyleyecek yetkilinin açıklamasını beklemekte fayda var ama şu son notu ekleyelim;
Parmakların işaret ettiği yerler sessiz kaldıkça, tereddüt artacaktır!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 5 Mayıs 2016 Perşembe 07:08
Son ondört yılda ülkeye verdikleri ekonomik zararı elbirliğiyle ve özveriyle karşılayabiliriz ama toplum ahlakına yaptıkları yıkımın düzelmesi kuşaklar alacak, o da yerine gelecek aklıbaşında dürüst yöneticiler eliyle olursa. farkındamısınız, her şey bir tek kişinini ihtiraslarına ve çıkarlarına endeksli, ona tapınmayana hayat hakkı yok. Bütün ahlak değerleri, hukuk-adalet-insanlık-vicdan ne varsa alt-üst edilmiş. Ya bendensin ya da düşman... nereye kadar?
 Misafir
 26 Nisan 2016 Salı 23:37
havuza "zımnen" dahil olup da havuzun arkasındaki "baba"nın evinde olan fırtınalardan bahsedebilecek bir gazeteciyi doğuracak ana yok henüz. Yakışıyor size y.....mak...
 Misafir
 26 Nisan 2016 Salı 16:09
basın çetesi kavramını tuttum sayın Talat Atilla. yaz yaz yaz.
 Misafir
 26 Nisan 2016 Salı 14:07
Çok objektif olmuş. Hatta fazla objektif! (Ankara'lı muhabir kız..)
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime