PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
O HALDE BAŞKAN ..!
M. Kürşat Türker
YAZARLAR
20 Ekim 2016 Perşembe

O HALDE BAŞKAN ..!

KIŞ ÖNCESİ BACA TEMİZLİĞİ: Kırk yaşına henüz basmış , daha önce oy kullanmamış , parti mensubu olmamış , cemaat  ehlinden sayılmamış , hatta ilerde siyasallaşır diye dağcılık kulübüne dahi üye olmamış biri olarak ,  mevcut iktidara rey vermemişliğin ötesinde ayrıca da Yezid mührü ile lanetlendiklerinden olacak tüm siyasal İslam ekollerine de karşı durdum. Özellikle 2005 yılından sonra kadrolaşma yollarında meydana gelen hak ihlalleri , paralel devlet yapılanmasına yönelik fütursuz destek , liyakat kriterlerinin acziyeti ve meridyen devlet yapısından nemalanma istencindeki patlama nedeni ile muktedir kategorisini kalıcı ya da geçici olarak işgal eden her ölümlüyü de eleştirmeyi görev bildim. Ve gelinen noktada,  geçmiş haklılıklardan ve isabetli tenkitlerden gurur duymadığımı tüm benliğimde hissettiğim o cümleyi sizlerle paylaşmak isterim ; " Devleti sıfırdan inşa edeceğiz " . Bu cümle kendi içinde bir büyük itiraftır ki her siyasetçi bu tür samimiyet anlarını uçuk gibi arada bir yaşar.  Gizil itiraf ; " Devleti 14 yılda sıfıra indirmeyi başardık " şeklindedir. Akabinde gerçekleşen " Halkımız bizi affetsin " temennisinin sonucunu da  bil mukabele önümüzdeki Anayasa değişikliği ve başkanlık referandumunda hep beraber göreceğiz . Ancak benim bu konuda halisane bir önerim mevcuttur.
 
ÖNERME: 2011 yılı itibariyle parlamenter sistemin sonuna gelinirken  , maaşı düşer diye emekliliğini istemeyen ve yerine daha işe yararı bulunmadığından emekliliğe sevk edilmeyen memur zihniyetini haiz iki muhalefet partisi liderinin de şahitliğinde totaliter oligarşiden monarşiye geçiş 2014 sonlarında neredeyse tamamlanmıştır. Ve 2016 sonu itibariyle ülkemizin başkanlık aurasına girerek zaman ve enerji kaybetmesini de engellemek maksadıyla önerimi sunuyorum. ;  Yönetim biçimi meşruti monarşi şeklinde tekrardan şekillendirilmeli , 40 kişilik yürütme meclisinin  ( Paşa unvanı verilebilir ) ve devletin başındaki kişi ,  Padişah ünvanı ile taltif edilmeli , cuma selamlığı geri gelmeli ve padişahlığın devrinin ,  yürütme meclisinde yeni bir padişah seçilmesi sonrası gerçekleşmesi sağlanmalı ( Görünen şartlarda , babadan oğula devir usulüne henüz ülke ve dünya hazır olmayabilir ) , padişahlığın solunum cihazına bağlanana kadar süren bir unvan olduğu da anayasaya işlenmelidir. Önerme kimi okurlara alaycı bir rejim eleştirisi gibi gelebilir ancak ben görüşümün arkasındayım . Ek olarak da ,  önerilerimin gerçekleşmesi durumunda hayatımda ilk kez oy kullanacağımı taahhüt ederim. Tasarladığım sistemin ilk akla gelen faydası şudur ki ; 550 milletvekili için yapılan maaş , harcırah ve nemaları cebinden vergi ile ödeyen halk biraz olsun rahatlayacağı gibi oradan elde edilen gelirle belki de gurur duyulası yolların yanına bir fabrika yapmayı akıl edecek paşalar da çıkabilir. Milletvekilleri de el kaldırıp indirme esnasında kollarında oluşan dolaşım bozukluğundan kurtulmuş olurlar. Siyasi partilere bahşedilen büyük meblağların yükünden kurtulmak da önerinin doğrudan sonuçlarındandır.
 
UYARMA :  Cadı avı , it izi , at izi terimleri ile sarmala giren paralel devlet ihracı mevzusunda karşılaşılan en önemli zaaf noktasının iktidar partisinin sterilizasyonu olduğu açıktır. Devlet memuriyetinden ihraç edilenlerin yarısını barındıran Milli Eğitim bakanlığında bunca insan nasıl göreve gelmiş , kimlerin referansı , torpili , atama onayı ile gerçekleşmiş diye soruşturmak gerekirken , sanki ihraç edilenler mitozla çoğalan yaratıklarmış ve dikkatsizlik sonucu kolonileşmiş gibi davranarak bu işi geçiştirmek mümkün olabilecek midir ?

İstihbaratın dörtte üçünün aslında bir terör örgütünün güdümünde olduğu gerçekliği ile kalkışma sonrası yüzleşen devletin ;  Kozmik oda operasyonunun soruşturulması , teröre karşı verilen savaştaki öngörülmeyen kayıplar ve operasyon hatalarının nedeni olabilecek çifte ajanların saptanması ve de 2006 yılından itibaren ülkede yapılmış olan tüm sınavların şüpheli kategorisinde değerlendirilip ÖSYM 'nin tüm eylemlerinin titizlikle irdelenmesi ve hak etmediği mevkilere  ve hatta hak etmeyenlere rütbe dağıtan mevkilere gelenlerin bir an önce elimine edilmesi konusunda lakayt davranamayacağı açıktır.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 27 Ekim 2016 Perşembe 06:34
Sayın Yazar, bazan kendimi sağır odadaymışım gibi hissediyorum. Aynısını siz de hissediyorsunuz sanırım. Bağırıyorum, çağırıyorum, sesleniyorum ama ne söylesem boşuna sanki. Size uyarlarsak, "ne yazsam boşuna" gibi. Tüm yazdıklarınız aslında yaşadıklarımızın kağıda dökülmüş hâli ama, emin olun editör dahil tümünü okuyan çok az. Bilgisayar taraması için seçilmiş yasak sözcükler yoksa OLUR'u basıp sayfaya koyuyorlar, gibi... Yine de yazmaya, sağır odada söylenmeye devam derim. Kayda geçsin diye.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime