PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
SİZ HANGİ LOBİDENSİNİZ?
Tekin Öget
YAZARLAR
27 Haziran 2022 Pazartesi

SİZ HANGİ LOBİDENSİNİZ?

 

 

Lobicilik, hükümetler tarafından verilen kararları etkileme çalışmasıdır. Bu çalışmalar kanun koyucuları ve memurları etkilemeye yönelik her türlü faaliyeti kapsar. Faaliyetler organize gruplar tarafından ya da kanun koyucular ve memurlar arasındaki gruplar tarafından yürütülebilir. Devlet çalışmalarını ve yasaları özel bir çıkar ya da bir lobi faydasına etkilemeye çalışan kişilere lobici denir. Lobicilik tıpkı bir ilaç gibi iyi yönde kullanılırsa onarım ve daha sağlıklı bir vücuda sahip olursunuz fakat bunu yanlış yönde kullanırsanız yıkıcı, tahrip edici ve kötü bir vücut ortaya çıkarmış olursunuz. Kullanım amacına göre değişmektedir. Kısaca lobicilik ve lobiciyi anladığımıza göre şimdi meselenin ülkemizdeki işleyişini anlamaya çalışalım. Tabi ki kendimizi de bu işin neresinde durduğumuzu gördüğümüzü bilerek. Ülkemizde diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi bu lobicilik ve lobici konusunda benzer özellikler tamamen aynıdır. Sonuçta karşılıklı iki taraf arasında sürekli bir çıkar kavgası vardır. Bu kavgalar çoğu zaman aynı talepleri kendi istediği doğrultuda isteme kavgasıdır. Ülkemizde bu konuda oldukça fazla lobi ve lobici mevcuttur. Ben meseleye milli ve manevi değerler, çıkarlar, amaçlar, hedefler açısından bakmak istiyorum. Şöyle bir beyin fırtınası yapacak olursak ülkemizde A’dan Z’ ye her şeyin her konunun neredeyse lobisi lobiciliği STK’LAR adı altında vardır ve faaliyetler yürütülmektedir. Ben olaya öncelikle içte ve dışta milli ve manevi değerleri, amaçları, çıkarları, hedefleri önceleyen ve onun için mücadele eden lobi ve lobicileri desteklerim. Ülkemizde, son zamanlarda en göze çarpan konuları ve o konuların gayri milli lobi/lobicilerini irdeleyelim. Ülkemizde ne zaman milli ve manevi çıkarlar için hamleler yapılsa maalesef ki sözde muhalefet adı altında bu amaçlarımıza çıkarlarımıza ve hedeflerimize zincir vurmak isteyen tamamı sözde siyasiler, siyasi partiler, STK’LAR, akademisyenler, gazeteciler, yazılı görsel medyalar, sağlık çalışanları adı altında birleşen tabipler birliği tipi örgütlenmeler, barolar, sendikalar, kadın hakları savunucuları dernekleri, hayvan hakları savunucu dernekleri, LGBTİ adı altındaki sapkın dernekler, yani say sayabildiğin kadar oluşumlar tamamı karşı çıkmada, üstelik bu saydıklarımın çoğu üst akıl olan dış küresel baronların fonlamalarıyla ülkemizde bu tür faaliyetleri yürütmekteler, üstelik bu resmi olarak ta bilinmekte. İşte bu konuda son yıllarda artan gayri milli çalışma ve söylemler, endişelerimizi iyice artırarak gelinen noktada, ülkemizin milli ve manevi her değer ve çıkarını tehdit etme boyutuna ulaşmış durumda. Ve o kadar cüretkâr ve azgınlaşmış durumda oldukları için, kimseye ve hatta kendi istedikleri kararları almayan hükümet ve devletlere, hatta onlar gibi düşünmeyen insanlara karşı da yaşam hakkı tanımamayı da kendilerinde hak görecek kadar da pervasızlaşmış durumdalar. Ve bunları da kendi kurdukları fonladıkları vakıflar ve STK’LAR, yazılı görsel medyalar, gazeteciler, akademisyenler, barolar, hayvan ve kadın hakları savunucu ve LGBTİ dernekler eliyle dayatmaktalar. Bu lobiler ve lobiciler için o günkü konu kadına şiddetse, hayvana şiddetse veya herhangi karşı oldukları bir konuysa hemen tek merkezden basılan düğmeyle topluca karşı saldırıya geçme planlarını en etkin şekilde devreye sokarlar. Örnek başıboş köpekler, çocukları her gün sokaklarda parçalarken hemen medya ayakları devreye sokulur sanki o masum çocuklar köpeği ısırıp parçalamış boyutuna getirilmiş yayın yaptırılır. Ve suçlu çocuktur onlara göre. Şayet kadın suçlu olsa bile bir erkeği öldürdüyse, o erkek onlar için tek suçludur. Olay medya ve hukukçular eliyle kadın ya taciz ya da tecavüze uğramış yalanı havasına büründürülüp yargı baskı altına alınır. Onların suçları suç değil. Ve suçluları asla suçlu değildir. Ve yine bu lobiler tarafından toplumun çekirdeği olan aile kadın çok kolay boşanıp ömür boyu nafaka alsın diye hükümetlere istedikleri kanun ve kararı alana kadar baskı yapılır. Sapkın oluşumlar rol model örneklerle yazılı ve görsel medya eliyle planlı bir şekilde ulusal ve yerel alanda topluma sistemli pompalanır. Hatta bu konuda sözde onlara bağlı psikologlar ve bazı farklı branş PROF/DOÇENT ünvanlı doktorlar, eğitimciler, sanatçılar vasıtasıyla özendirme faaliyetleri yaptırılır. Konu milli projelerse mesela petrol doğalgaz veya toprakta herhangi bir maden rezervi keşfi yapılacaksa o bölgede hemen o bölgedeki yerel unsurları ve mobilize saha ajanları çevrecilik ve doğayı koruma adı altında ulusal TEMA ve benzeri sözde yerel dernekler devreye alınır. Orada yaşayan yerel halk provokasyona getirilir. O kazı araştırma yapılmasın diye. Lakin kendi görüşlerindeki belediyeler ağaç katliamı yapınca susarlar ve görünmez olurlar. Savunma sanayimizde bir yeni ürün geliştirilse veya tedarik edilse ona dahi tahammülleri yoktur. Bunların örneklerini S400’LER ve İHA/SİHA’LAR DA yaşadık. Oysa onları fonlayan ülkelerde bu işler olunca kör sağır ve dilsiz olurlar orası da ayrı bir konu. Peki biz ne yapmalıyız? Bu lobicilik ve lobi konusunda nerede durmalıyız? Öncelikle millet olarak uyanık olmalıyız. Gözümüzün önündeki gerçekleri görmeli asla bizi kendi ajandaları doğrultusunda yönlendirmeye çalışan insanlar merkezler STK ‘LAR ve bazı oluşum ve derneklerin algı ve tuzaklarına bizlerde yönetenlerde düşmemeliyiz. Bu zamanda ve sonrasında da duracağımız yer, daima devletimizin yanı ve devletimiz ve milletimizin amaçları, menfaatleri çıkarları ve de hedefleri ve bunun için çalışan hükümetimizin yanıdır. Duracağımız yerler, milli vakıf ve STK’LAR, milli barolar, milli hukuk platformları, milli sağlıkçı, eğitimci, yazılı görsel medya, milli dernekler, milli akademisyenler, gazeteciler, yani kısaca bu ülke için gerçekten milli ahlaklı ve aidiyeti bu vatana olan kesimlerin yanıdır. Bugün ülkemiz iç ve dış anlamda küreselciler ve onların besleme lobileri ve de lobicileri vasıtasıyla yoğun saldırı altına alınmıştır. Bunu bertaraf etmek bu vatana aidiyet ve bağı olan herkes için kutsal bir görevdir. Onun için içimizdeki her yaşanan olayı çok masum kılıflara büründüren, pazarlayan alçaklara ve hainlere karşı uyanık olmalı asla merhamet ve zafiyet göstermemeliyiz. Şimdi soruyorum size. Benim şimdi den cevabım eğer bir lobi/lobicilik varsa, benim tarafım ve safım daima Devlet, Vatan, Millet, Bayrak ve İslam’dır.  

Ya sizin lobiniz, lobicilik tarafınız neresi?  

 

TAZİYE... 

Yaşamı... 

Mahmut Ustaosmanoğlu, Ali-Fatma Ustaosmanoğlu çiftinin çocukları olarak 1929 yılında Trabzon'un Of ilçesine bağlı Tavşanlı köyünde doğdu. 

10 yaşındayken, babası köy imamı Ali Efendi ve annesi Fatma Hanım’ın hocalığında hafızlığını tamamladı. Mehmet Rüştü Âşık Kutlu'dan talim dersleri aldı. Balaban köyünde Abdulvahap Efendi’den Arapça okudu. Hacı Dursun Feyzi Güven’den fıkıh, tefsir, hadis gibi dinî bilgileri öğrenerek 16 yaşında icazet aldı ve köyünde ders vermeye başladı. 

1951 yılı Ramazan ayında, Sivas ili Divriği ilçesine vaiz olarak atandı. Yaptığı dinî sohbetlerle çevresindeki insanların dikkatini çekti. 1952 yılının sonlarında şeyhi Ahıskalı Ali Haydar Efendi ile tanıştı. Askerlik sonrası şeyhi Ahıskalı Ali Haydar Efendi, onu İsmail Ağa Camii’ne imam tayin etmek için davet etti. 1954'te İsmail Ağa'da imamlığa başladı. 1996'da 65 yaşını doldurduğu için aynı camiden emekli oldu. 2010 yılında İstanbul’da düzenlenen "Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyumu'ndan sonra kendisine “İslam’a Üstün Hizmet” ödülü verildi. 

Eserleri... 

Ustaosmanoğlu’nun Arifan Kitabevinden yayımlanan eserleri şu şekildedir: 

• Ruhul Furkan Tefsiri (Henüz 19. cilde kadar yazılmıştır ve 54 cilt olması beklenmektedir) (Açıklamalı Kur'an tefsiri) 

• Sohbetler (9 Cilt) (Kendi yapmış olduğu sohbetler) 

• Risale-i Kudsiyye (2 Cilt) (Yanyalı Mustafa İsmet Garibullah'ın eserinin tercüme ve izahı) 

• Umre Sohbetleri 

• Fatiha Tefsiri 

• Âyete'l Kürsî ve Amene'r-Rasûlü Tefsiri 

• Kur'an-ı Kerim'in Faziletleri ve Okuma Âdabı 

• Efendi Babam Buyurdu ki 

• Kurânı Mübîn ve Kelime Mânalı Meâli Âlîsi 

• Kuranı Mecid ve Tefsirli Meali Alisi 

• Efendi Hazretlerimizin Hatm-i Hâce Sohbetleri 

• İrşadül Müridin 

• Mahmud Efendi Hazretlerinden Duâlar 

• Asrın Müceddidi Mahmud Efendi Hazretleri ile Huzur İkliminde İrşad Umresi 2011 

• Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyumu Ödül Töreni 

• Tembihat 

• Mektuba t-ı Mahmudiyye    

Yaşamı ve örnek hayatıyla peygamberimiz Muhammed Mustafa’nın sünnetlerine ve İSLAM’A ve KUR’AN’A bağlılığıyla bildiğimiz ve Allah’ın rızasını kazanmaktan başka gayesi olmayan öyle de son nefesine kadar yaşadığına şahitlik ettiğimiz, yazdığı eserleri, öğrettikleriyle de milyonlarca insanın hayatına dokunan, sevgisini kazanan kıymetli muhterem insan, İsmail ağa cemaati ve gönüllerimizin manevi lideri Mahmut Usta Osmanoğlu Hoca Efendi hazretlerini bir kez daha rahmetle minnetle yad ediyorum. Ümmeti MUHAMMED’İN bir kez daha başı sağ olsun. O’ki Allah yolunda çileye meşakkate bir tek, Allah'ın rızasını kazanmak için talip olanlardandır.

• Biz ondan razıydık Rabbimizde razı olsun İNŞA’ALLAH. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 4 Temmuz 2022 Pazartesi 07:03
kavga eden serserileri kayırıp Türk polisine bu serserilerden özür dilemeleri için zorlayan ve komiseri ŞIRNAKa tayin eden LOBİ için ne diyorsunuz sayın yazar_?
 Murat
 28 Haziran 2022 Salı 05:42
Kaleminizi tebrik ile beraber, yüreğinize sağlık üstadım. Ehemmiyetli bi konuyu Gündeme ve kaleme almışsınız
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime