PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yürüyüşün gerçekten ruhu var mı?
Talat Atilla
YAZARLAR
29 Haziran 2017 Perşembe

Yürüyüşün gerçekten ruhu var mı?

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun iktidarı protesto etmek için Ankara’dan İstanbul’a yürüme kararının demokratik bir hak, meşru bir eylem olduğuna şüphe yok.
Hükümeti ben yönetseydim, “Yürüyüşe katılan herkese kumanyayı devlet sağlasın” derdim.
Peki durum böyle iken iktidar kanadı bu yürüyüşten niye rahatsız?
Empati, militan olmayanların becerebileceği bir realitedir.
Öyle ise hükümete de empati yapmaya ne dersiniz?
Yakın tarihimizde yakıcı, çekişmeli ve hatta tartışmalı bir referandum yaşadık.
O kadar tartışmalıydı ki;
Ana muhalefet, “Hükümet oylarımızı çaldı” diyerek ciddi bir iddia ortaya attı.
Öyle ya!
Türkiye’nin kaderini değiştirmeye aday bir referandumda hile varsa, ana muhalefet demokratik eylemlerle yeri göğü inletmeliydi.
Bir iki cılız tepkinin dışında ana muhalefet yavaşça köşesine çekildi.
Ve o çekildiği köşeden, Türkiye’nin kaderini etkileyen referandum sonrası değil, partili Milletvekili ciddi bir suçlama ile (ajanlık) içeri atılınca ortaya çıktı.
Olabilir mi?
Olabilir ama en güçlü itiraz etmeniz, yürümeniz gereken bir zamanda sessiz kaldıktan sonra bir Milletvekili için bu yürüyüş izaha muhtaç hale geldi.
CHP, “Bardağı taşırdılar” diyerek güzel bir izahta bulunuyor.
İzah güzel de pek yetersiz!
Bardağı taşırdılar diyorsunuz ama CHP’nin deyimi ile referandumla bardak ortadan kalktı!
Bardak olmayınca su nereye damlasın?
CHP, suya atılan taş gibi niyetini dalga dalga belli ediyor.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın yürüyüş ile ilgili sözlerini duydunuz mu?
Ben duydum!
Bu yürüyüş, Demirtaş’ın barış çığlığıdır!” dedi.
Vay canına!
Acaba bu açıklama bir Vekilin kendi özlemi mi diye özellikle yanıt yazmadım.
Bekledim ki, CHP yönetimi, “Saçmalama Tuncay!” desin.
Demediler!
CHP’nin büyük bir il başkanı, televizyon çekiminde verilen reklam arasında, “Bu yürüyüş çok şeylere gebedir” dedi.
Gebelik genellikle doğumla sonuçlanır. 5000 bin yıldır böyle.
Bu yürüyüşün bizzat CHP yönetimi  tarafından içinin boşaltıldığına dair en az 10 örnek daha verebilirim ama okurlar daha iyi bilir. Yormayım sizi.
Beklenilen şeyin ne olduğunu herkes biliyor. Tiyatro yapmaya gerek yok.
 
Doğrularını bile yüzüne gözüne bulaştırmada mahir CHP yönetimi.
Dur bakalım belki partimiz büyür. Partimize dinamizim gelsin” diyerek halisane duygularla yürüyen CHP tabanını tenzih ederim.
CHP yürüyüşü bir anda parti içi ve dışı muhalefetin show alanı haline geldi.
Manken gibi poz verip ortadan kayboluyorlar.
Bu yürüyüşün tek kazananı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
Siyasi ömrünü uzattı.
Kaybedenleri görmek için fazla beklemeyeceğiz.
Umarım Türkiye olmaz!
 
KRİPTO
 
Son yıllrda hayatımızın merkezine bu kadar yerleşen başka bir kelime olmadı.
KRİPTO…
Sözlük anlamı ile “siyasal inancını gizleyen” gibi bir manaya geliyor.
Takiye’nin gün görmüş hali diyelim.
İnternette çok aktifler.
Erdoğan taraftarı görünerek, Erdoğan zırhına bürünerek sürekli provokatif yazılar ve çemkirmeler…
Sanıyorlar ki; Erdoğan deyince herkes bu iç savaş çığırtkanlığı yapan kişilerin asıl niyetlerinin ne olduğunu anlamayacak.
Bir de CHP’li Atatürk’çü kılığına girenler var.
Aynı terane…
Kaos olsun, iç savaş çıksın, kartlar yeniden karılsın.
Sanki kartlar yeniden dağıtılınca onlara PAPAZ çıkmayacak!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 10 Temmuz 2017 Pazartesi 14:27
ben chp kadar komik parti görmedim. ayağınız şişti ve bitti. hahahahaha
 Misafir
 10 Temmuz 2017 Pazartesi 14:27
e abi yürüyüş de bitti hangi numaralar var sırada?
 Misafir
 2 Temmuz 2017 Pazar 23:59
FETÖ ile mücadele konusunda FatihAltaylının ilginç tesbitleri var, "Ya yepyeni bir bakanlık, geçmişte kamuda görev yapmış kimsenin içine alınmayacağı ve çok detaylı bir incelemeden sonra oluşturulacak yeni ve geniş bir kadro... Ya da doğrudan doğruya Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulacak bir yapı ve yine burada oluşturulacak yepyeni bir mücadele kadrosu. Aksi takdirde her geçen gün bu yapının lehine oluyor", ki katılıyorum. Lâkin, "sorunun kaynağı" nasıl çözecek bu "sorun"u?
 Misafir
 2 Temmuz 2017 Pazar 04:30
hadi hadi iyisiniz Talât Bey,. Fatma Sibel Yüksek twitterden yazıyor, "AKP'NİN KILINA DEĞMEDEN 7 CİHANA SAYDIRAN TALAT ATİLLA'YA 1 ÇİFT LAFIM VARDI AMA "SOKAK HAYVANLARINA SU"ÇAĞRISININ HATIRINA VAZGEÇİYORUM:)" diyor. Zeytin dalı geri çevrilmez, size de bu yakışır artık. Sokak Hayvanlarını kayırmanız beni de etkiledi, buralardaki tek yorumcunuz.
 Misafir
 1 Temmuz 2017 Cumartesi 00:28
Sayın Talât Atillâ, farkında mısınız? Ülkeye hakim olan "Dokunulamayan"lara sorabilir misiniz? "ADALET yürüyüşüne katılanlara dünya kadar hakaret küfür yağdırıyorsunuz ama biriniz çıkıp *Bu ülkede adalet var* diyemediniz NEDEN?" Bu soru üzerine siz de düşünün Sayın Talât Atillâ.
 Misafir
 30 Haziran 2017 Cuma 07:44
yürüyüşün ruhu olup olmadığı sorulabilir, ama bir "kokusu" olduğu apaçık, "tezek kokusu". Nihal Bengisu Karaca, iktidarın yandaş kalemlerinden iken o bile isyan etmiş. "*Adalet yok* diyene 'Yalan söylüyorsun, ülkede adalet var' demek için seçilen yol, adamın yoluna tezek dökmek olduğunda doğal olarak sormak gerekiyor: E peki, şimdi bu kimin tezini doğruladı?" 
 Misafir
 30 Haziran 2017 Cuma 07:21
Sayın Talât Atillâ, bu analiz fazla "tarafsız" olmuş. Elbette "mevcut şeraitin muvacehesinde" farklı bir analiz beklenemez, üstünüze alınmayın, saygısızlık olmasın. Can Ataklı'nın analizini kendiniz için okuyun derim. "Çoğul" muş gibi yazmam da anlamsız, son birkaç makalenizde hep benim yorumlar var. Okuyup da yazmaya değmez diyenler de olanların farkında. "Beştepe" balonun ipini elinden kaçırmış çocuk gibi, ne yapacağında kararsız. Yürüyüş beklemedikleri kadar yankı ve destek buldu ama yetmez.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime