'Dirilişin Şairi' Sezai Karakoç

Türk şiir tarihi içerisinde metafizik konularda şiirler yazılmış olsada hiçbir şair metafizik şiir anlayışına sahip bir şair olarak anılmamıştır. Bu bakımdan Türk şiir tarihi içerisinde Sezai Karakoç metafizik şair olarak adlandırılan ilk şairimiz olmuştur. 
ABONE OL
Abone Ol
'Dirilişin Şairi' Sezai Karakoç
Haberler / Portreler
28 Temmuz 2021 Çarşamba 00:56
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

TURKTIME / Şiirini düşünce dünyasının estetik platformu olarak gören ve sanat tutumu genel dünya görüşü çerçevesinde şekillenen bir şair olarak Sezai Karakoç, düşünce sistemindeki temel kavramlara şiirinde de öncelikli olarak yer vermiştir.

Sezai Karakoç şiirindeki üç tema, teslimiyet duygusu, insanı aşkın bir bilinç ile zenginleştirme ve ölümü hayata ve sonrasına dair bir dikkat ögesi olarak yerleştirme anlayışının şiiri şekillendiren düşünsel zeminde metafizik kavramının öncelenmesi yaklaşımının sonucu olduğunu söylemek mümkündür.

Türk şiir tarihi içerisinde metafizik konularda şiirler yazılmış olsada hiçbir şair metafizik şiir anlayışına sahip bir şair olarak anılmamıştır. Bu bakımdan Türk şiir tarihi içerisinde Sezai Karakoç metafizik şair olarak adlandırılan ilk şairimiz olmuştur. 

Şiirlerinde kutsal kitaplardaki kıssaları çağdaş bir anlatımla okuyucuya sunması, şiirinde ve dinsel kaynaklardan yararlanması Karakoç'un büyük bir bilgi birikimine sahip olduğunu gösterir. Karakoç, yeni biçim araştırmalarıyla, değişik imgelerle kendine özgü, mistik ve İslami içeriğe yer veren eserleriyle kuşağının en iyi şairleri arasına girmeyi başarmıştır. 

Karakoç’u İkinci Yeni'nin kurucu isimlerinden birisi olarak vurgulansa da Karakoç, “Benim ikinci Yeni’yle ilgim, aynı dönemde şiir yazmam ve belki biçim bakımından bazı ortak yanlarım bulunmasından ibaretti” ifadeleriyle bu yakınlığa kısmen mesafe koyar.

Sezai Karakoç, gazete yazılarında ise İslam toplumlarının çağdaş dünyadaki konumlarını ele almış; eski Türk uygarlıklarına ilişkin değerlerle çağdaş bir kişilik oluşturma düşüncelerini işlemiştir.

SEZAİ KARAKOÇ KİMDİR?

Sezai Karakoç, 1933’te Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğmuş olan sanatçı, parasız yatılı olarak Gaziantep Lisesi’nde okumuş ve 1955 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü’nden mezun olmuştur.

1956-1965 yılları arasında Maliye müfettiş yardımcılığı ve gelirler kontrolörlüğü görevlerinde çalışmış ve görevi gereği Anadolu’yu çok gezip ve birçok il, ilçeyi inceleme, tanıma fırsatı bulmuştur.

1965 yılında memurluktan ayrılarak gazetecilik ve yayıncılık işlerine yönelmiştir. “Diriliş” dergisini yayımlayan sanatçı, 1971’den sonra kısa bir süre için Gelirler Genel Müdürlüğü’nde çalışmış, tekrar devlet memurluğu görevinden ayrılarak gazetecilik ve yayıncılığa devam etmiştir. Sezai Karakoç 1990’ların başından itibaren siyasi faaliyetlerde de bulunmuş 1990 yılında “güller açan gül ağacı” amblemiyle Diriliş Partisi’ni kurmuştur.

Partisi 19 Mart 1997’de üst üste iki defa genel seçime girmediği için kapatılmış, 2007’de Yüce Diriliş partisini kurmuştur. Karakoç, 2006 yılında Kültür Bakanlığı Özel Ödülü’ne, 2011 yılında Cumhurbaşkanlığı Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü.

ESERLERİ;

ŞİİR; Körfez (1959), Şahdamar (1962), Hızırla Kırk Saat (1967), Sesler (1968), Taha'nın Kitabı (1968), Kıyamet Aşısı (1968), Gül Muştusu (1969), Zamana Adanmış Sözler (1970), Şiirler (1975), Ayinler (1977), Leyla ile Mecnun (1981), Ateş Dansı (1987), Alınyazısı Saati (1989)

DENEME-İNCELEME; Yunus Emre (1965), Yazılar (1967), İslamın Dirilişi (1967), İslam Toplumunun Ekonomik Strüktürü (1967), Mehmet Akif (1968), Mağara ve Işık (1969), Edebiyat Yazıları 1 (1982), Edebiyat Yazıları 2 (1986)

ÖDÜLLERİ; 1968 Milli Türk Talebe Birliği Milli Hizmet Madalyası, 1970 Sürgündeki Macar Yazarları Gümüş Madalya Ödülü, 1982 Türkiye Yazarlar Birliği Hikâye Ödülü, 1988 Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü, 1991 Dünya Sanat ve Kültür Akademisi Ödülü

Sezai Karakoç'un en bilinen şiirlerinden biri;

MONA ROSA

Mona Roza, siyah güller, ak güller

Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak

Kanadı kırık kuş merhamet ister

Ah, senin yüzünden kana batacak

Mona Roza, siyah güller, ak güller

Ulur Aya karşı kirli çakallar

Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa

Mona Roza, bugün bende bir hal var

Yağmur iğri iğri düşer toprağa

Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek

Mona Roza seni görmemeliyim

Bir bakışın ölmem için yetecek

Anla Mona Roza, ben bir deliyim

Açma pencereni perdeleri çek

Zeytin Ağaçları söğüt gölgesi

Bende çıkar güneş aydınlığa

Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi

Seni hatırlatıyor her zaman bana

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ve vardır her vahşi çiçekte gurur

Bir mumun ardında bekleyen rüzgar

Işıksız ruhumu sallar da durur

Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin ellerin ve parmakların

Bir nar çiçeğini eziyor gibi

Ellerinden belli oluyor bir kadın

Denizin dibinde geziyor gibi

Ellerin ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Saat onikidir, södü lambalar

Uyu da turnalar girsin Rüyana

Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları

Konar bahçenin incirlerine

Kiminin rengi ak, kimisi sarı

Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine

Akşamları gelir incir kuşları

Ki, ben, Mona Roza bulurum seni

İncir kuşlarının bakışlarında

Hayatla doldurur bu boş yelkeni

O masum bakışlar Su kenarında

Ki, ben, Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Henüz dinlemedin benden türküler

Benim aşkım sığmaz öyle her saza

En güzel şarkıyı bir kurşun söyler

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı

Dinle ve kabul et itirafımı

Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı

Alev Alev sardı her tarafımı

Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Meyvalar sabırla olgunlaşırmış

Birgün gözlerimin ta içine bak

Anlarsın ölüler niçin yaşarmış

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler, o kokulu ten

Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne

Bir tüy ki, can verir bir gülümsesen

Bir tüy ki, kapalı gece ve Güne

Altın bilezikler, o kokulu ten

Mona Roza, siyah güller, ak güller

Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak

Kanadı kırık kuş merhamet ister

Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!

Mona Roza, siyah güller, ak güller.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime