Akşam'da Neler Oluyor?

ABONE OL
Abone Ol
Akşam'da Neler Oluyor?
Haberler / Analiz
4 Ocak 2010 Pazartesi 00:30
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Medyada saygın bir yeri olan Akşam Gazetesi bir yandan bu saygınlığını korumaya çalışırken diğer taraftan gazetecilikten çok özel hayatlarıyla gündeme gelen genç yazarlarının sansasyonlarının Akşam markası bünyesinde açtığı yaraları kapatmaya çalışıyor.

 

Evindeki İçki Partisini Sponsora Yükleyen Yazar

Bu sansasyonel isimlerin başında tartışmasız olarak Akşam’ın dedikodu yazarı Oray Eğin geliyor. Tek besini kavga ve sataşma olan Eğin’in medyada neredeyse sataşmadığı isim yok. Ne zaman ki bir zamanlar sert bir şekilde yüklendiği isimlerle “bir şekilde” arkadaş oluyor, eleştirileri de bıçak gibi kesiliyor. Aksi halde ellerine gazetelerini alıp memleketin hali hakkında ufuklarını açmak için yazarlara başvuran Akşam okurları Oray Eğin’in köşesinde sataşmadan başka bir şey bulamıyor.

 

Ancak Eğin şu aralar bu sataşmaları ya da kavgalarıyla gündemde değil. Yine bir Akşam yazarı olan Tuğçe Tatari’den öğreniyoruz ki Eğin, yılbaşı için evinde parti vermiş ve kardeşlik kulübünün gazetecilerini evinde ağırlamış. Buraya kadar bir şey yok. Olabilir. Ama bundan sonrası; gazetecilerin bağımsızlığını gölgeleyecek, objektifliğini etkileyecek kaygısıyla hediye kabul etmesinin bile meslek ahlakıyla bağdaşmadığının kabul edildiği bir ortamda meslek ahlakını yerle bir edecek bir detayı içeriyor. Tatari’den okuyalım: “…Bu arada hepimizi şaşırtan bir durum daha vardı. Oray'ın ev partisine Mey İçki sponsor olmuştu…”

 

Tatari neye şaşırdı bilmiyoruz ama durum gerçekten şaşırtıcıydı. Çünkü Eğin, aynı zamanda kendisini medya etiğinden de sorumlu görür, gazetecilikle bağdaşmayan bir durum oldu mu anında vazife çıkarır ve mangalda kül bırakmazdı.

 

Şimdi soru şu: Eğin Mey İçki’yi sponsorluğa Akşam yazarı olarak mı ikna etti yoksa kişisel ikna kabiliyetini mi kullandı? Akşam yazarı olarak görüştüyse o partinin Akşam Gazetesi ile ilgisi ne? Eğin bundan sonra Mey İçki ile ilgili bir haberi ne kadar objektif bir bakışla yorumlayacak? Ve… Tatari’nin Mey İçki’nin ismini geçirmesi o sponsorluğun bir parçası mı? Tatari bilgi verir gibi gösterirken köşesinde Mey İçki’nin reklamını mı yaptı?  

 

Yine Parti, Ama Bu sefer Kokain!

Tam biz Eğin kaynaklı bu skandalı kaleme alırken adeta buna rahmet okutan bir haber bomba gibi düştü: İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı gecesi evinde parti vermeye hazırlanan Akşam yazarı Yiğit Karaahmet'in Beşiktaş'taki evine düzenlediği operasyonda, takibe alınan Selahattin Ö.'yü kokain poşetini teslim ederken suçüstü yakalandı. Yiğit Karaahmet'in yılbaşı gecesi evinde arkadaşlarına kokain partisi vermeyi planladığı belirlendi. Yiğit Karaahmet kim mi? Yazılarından çok kardeşlik kulübünün Karaahmet övgülerinden tanıdık kendisini.

 

Eczacı ama Siyaset Yazıyor…

Akşam’daki yeni yapılanmanın sağlam bir zemine oturamayacağının ilk emareleri aslında aylar önce belirmişti. Daha önce yazar olarak hiçbir yerde görmediğimiz eczacı bir hanımefendinin gazetelerin en etkili sayfalarından birinde siyaset yazmaya başlaması hayretle karşılanmış, hatta bu durum Ankara gazetecileri arasında espri konusu bile olmuştu: “Sabah aspirin satıyor, akşam da Akşam’a yazıyor.” 

 

Ve yine yayın yönetmeninin yazarları üzerinde otorite kuramaması, sözünü geçirememesi Akşam Gazetesi'ni yazarları için özür dileyen bir kurum haline getirdi.  

 

Marka Eriyorsa… Bir Sebebi Var!

Bünyesinde Akşam Gazetesi’nin de bulunduğu medya grubunun patronu Mehmet Emin Karamehmet’in saygınlığı ve mütevazılığı rakiplerinin bile teslim ettiği bir özellik. Ve Karamehmet’i bir unsur daha farklı kılıyor: Karar veriyor, yöneticilerini atıyor ve sonra onları işlerini tamamen demokratik ve baskısız bir ortamda yapmaları için özgür bırakıyor.

 

Ama şu açık ki; bu özgürlük iyi kullanılamadı. Grubun amiral gemisinin yazarlarının sansasyonel hayatlarının gazeteciliklerinin önüne geçmesi, kifayetsiz yazarların kilit sayfalara yerleştirilmesi, kontrol edilemeyen yazarların kafalarına göre gazetenin nüfuzunu kendileri için kullanmaları ve bunu tüm Türkiye’nin gözlerinin içine baka baka yine gazeteden ilan etmeleri başta da dediğimiz o saygınlığın korunması refleksini kırıyor, Akşam markasını eritiyor.

 

Şimdi geriye tek bir yol kalıyor: Ya marka iyice eriyecek ya da bu gidişe bir dur denecek. Göreceğiz.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 Polat Ezel
 4 Ocak 2010 Pazartesi 10:40
Akşam genel ayın müdürü de her fırsatta TayyipEe destek çıkıyor ama konu edilmemiş.
 Biz okurlara eleştiri: Suç tamamen bizde!..
 4 Ocak 2010 Pazartesi 10:20
Şimdi burada bir-kaç amigo Eğin'i savunmaya geçecektir.. Esas sorun da burada.. Eğer biz okurlar amigoluk yapmasak böyle insanlar köşe yazarı olabilir mi? Suç tamamen bizde!.. Düşünün ki, bu ülkede halka hakaret eden Özdil'le Bekir'in bile amigoları var!
 bir bilen
 4 Ocak 2010 Pazartesi 01:08
Bunlar işi profesyonelce yapıyorlar. Oray yazmıyor firmanın ismini, başka birine havale ediyor, o ballandıra ballandıra anlatıyor. Parçaları birleştirmek yeterli.
 seral
 4 Ocak 2010 Pazartesi 00:57
Oray Egin'in yazilarinda Mey Icki'ye yonelik bir pohpohlama su ana kadar gormedim (gozumden kacmis olabilir). Herkes, eger imkani varsa, sponsor bulma hakkina sahiptir, gazeteci de olsa. Hincal Uluc bugune kadar en abartili belesin reklamiyla nasil ayakta durabiliyorsa, ve hala saygi duyuluyorsa, kimsenin Egin'e soyleyecek bir sozu olduguna fazla inanmiyorum...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime