Piyasaya Satılan Kalem Elif Şafak ve Edebiyatın Namusu

Epeydir Elif Şafak rüzgarı esiyordu ama ortaya çıkan intihal skandalı Şafak'ı susturdu. peki Şafak bu duruma nasıl geldi?
ABONE OL
Abone Ol
Piyasaya Satılan Kalem Elif Şafak ve Edebiyatın Namusu
Haberler / Analiz
5 Ağustos 2011 Cuma 23:18
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Önce gazetelerin Pazar eklerinde sayfa sayfa röportajlarını okuduk. Neredeyse hiçbir gazete es geçmiyordu. Ya da O hiçbir gazeteyi.

 

Sonra neredeyse hangi kanalı açsak Elif Şafak’ı konuk eden bir program gördük.

 

Sonra gazete ve televizyonlarda anlattıklarını bir kez de internet sitelerine tekrarlamasını izledik.

 

Dinlediğimiz şey hep aynıydı:

 

Elif Şafak İskender’i nasıl yazmış?

 

Neler hissetmiş?

 

Bir erkeği anlatmak zor muymuş?

 

Çocukları yazma sürecinde ne yapıyormuş?

 

Annelik/eşlik ve yazarlık dengesini nasıl kuruyormuş?

 

Eşi ile ayrılma dedikodularının aslı astarı var mıymış?

 

Zorlasak birkaç başlık daha çıkar belki. Ama onca yayın organı sözleşmiş gibi bu soruların bilinen yanıtlarını aradı durdu Elif Şafak’ta.

 

Aradı dediysek, öylesine. Nasıl ki bir popçu yeni bir albüm çıkardığında promosyon için kanal kanal gezerse Elif Şafak’ın yaptığı da aynıydı: Kitabın promosyonu. Ama doz o kadar abartılı, övdüler o kadar yapmacık, zorlama ve aynıydı ki bir popçuda olağan karşılanacak bu ürün promosyonu iticilikten başka bir etki uyandırmadı.

 

Yine kendimize şerh düşelim; “Başka bir etki uyandırmadı…” desek de aynı kampanya çerçevesinde öğreniyorduk ki kitap okurunun mumla arandığı, çoğu kitabın ikinci baskıyı görmeden raflarda eskidiği bu memlekette Elif Şafak’ın kitabı daha çıkmadan 200 bin satmış.

 

Anlıyorduk ki her şey bunun içinmiş. (Bu arada Şafak'la röportaj yapanlardan birinin röportaj karşılığında Şafak'ın iPad hediye ettiğini de öğreniyorduk...)

 

Da…

 

Bir de edebiyatın namusu vardı.

 

Kendi içinde içkin bir edim olan yazın piyasaya bu denli sunulunca, yazarın promosyon için harcadığı çaba yazmak için harcadığı çabayı geçince doğal olarak içerik sorununu ortaya çıkaracaktı.

 

Ve gördük ki Şafak o sorunu kibar tanımıyla “intihal”, daha açık ifade edersek “eser hırsızlığı” ile aşmış.

 

Meğer büyük sancılarla ortaya çıkardığını söylediği “ürününü” İngiliz yazar Zadie Smith’in ‘İnci Gibi Dişler’ romanından kopyalayarak ortaya çıkarmış. (O hırsızlığın detayları için TIKLAYIN…)

 

Şaşırdık mı? Hayır… Yukarıda anlatmaya çalıştığımız tablo bu son durumu zorunlu kılıyordu çünkü.

 

Günlerdir ekran ekran, gazete gazete dolaşan Elif Şafak şimdi sessiz. Bu “aşırı esinlenmeyi” nasıl açıklayacağına ilişkin bir formül arıyordur muhtemelen. Ve bunu da PR ajansıyla birlikte düşündüğünü kesinleyebiliriz.

 

Çünkü piyasaya satılan bir kalem bu durumu bile bir onur sorunu değil, satışı etkileyecek bir pazarlama hatası olarak görecek ve markanın en az zararla atlatacağı bir formül peşindedir.

 

Ama hazır bu vesileyle kendisiyle baş başa kalmışken Elif Şafak’ın düşünmesi gerekir; “Ben nerede yanlış yaptım? İsmim etrafında oluşan olumsuz hava bir sebep mi sonuç mu?” diye.

 

Düşünürse, bulacaktır.  

 

 

 

  Haberin Videosu

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 Misafir
 23 Mayıs 2012 Çarşamba 22:47
hele o nagehanla kocası yok mu . yeni döenmim mehmet barlası ile canan barlası oldular. tüm televizyonlarda program yapıyorlar. 70 milyon bu iki insan kadar yetenekli insan çıkaramadı. vay beee . helal olsun...
 Misafir
 28 Şubat 2012 Salı 17:47
75 milyona allah akil fikir ve sabir versin,birde nagehan ve kocasi olsaydi allah bizi korumus
 tess
 26 Ağustos 2011 Cuma 15:37
Okur ne okuduğunu kimi okuduğunu niçin okuduğunu bilmeli!!! Bilinçli olmak gereği vardır. Hırsızın hiç mi suçu yok!!!
 durgundeniz
 22 Ağustos 2011 Pazartesi 04:53
"elif şafak da olmasa bu ülkede roman okunmayacak. bir de buradan bakın konuya! elif şafak da olmasa bir kişi çıkıp kitap konuşmayacak ekranda o ya da bu şekilde. 3 ona vururken 1 de kendinize vuracaksınız ki şerefli olabilesiniz!" arkadaşın birisi belliki okuma fukarası bu yorumu yapmış bu ülkede ki yazarlara yazılmış eserlere okurlara dahası kendine hakarettir bu eğer birisi ben hayatımda sadece elif şafak okudum diyorsa bu onun zayıflığıdır yazarın büyüklüğü değil..
 Misafir
 16 Ağustos 2011 Salı 13:30
elif şafak da olmasa bu ülkede roman okunmayacak. bir de buradan bakın konuya! elif şafak da olmasa bir kişi çıkıp kitap konuşmayacak ekranda o ya da bu şekilde. 3 ona vururken 1 de kendinize vuracaksınız ki şerefli olabilesiniz!
 Misafir
 6 Ağustos 2011 Cumartesi 12:56
popçu, topçu yanlış yaptığında yaptığını unutabiliriz ama, bazı kişilerin asla.... çünkü aday oldukları, birçok görevleri olanların inandırıcılıkları bitiveriyor.. artık birilerini övsede, ülkesine küfür etsede eser hırsızlığı ile kendini açığa çıkaranlara kimse inanmayacak

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime