Rahmi Turan: Kara Murat bir süper kahraman değildi!

Türkiye’de sinemanın, çizgi romanın ve dolayısıyla popüler kültürün kilometre taşlarından biri olan Kara Murat’ın yaratıcısı Rahmi Turan ile gazetecilik kimliğinin dışında konularda keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
ABONE OL
Abone Ol
Rahmi Turan: Kara Murat bir süper kahraman değildi!
Haberler / Kültür
18 Nisan 2021 Pazar 15:27
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Röportaj: Olcay Bağır

Fotoğraf: Özlem Kılıç

İlk kez Aralık 1971’de yayımlanan, Rahmi Turan’ın yazdığı metinler ve çizer Abdullah Turhan’ın resimlemesiyle o dönem yine Turan’ın yönettiği Günaydın Gazetesi'nde tefrika edilen Kara Murat’ın, ortaya çıkışından sinemaya transferine, bir kahraman olarak Kara Murat’ın özelliklerinden popüler kültürdeki yerine kadar birçok konudan söz ettik.

Çizgi roman tarihimizde önemli bir yeri olan Kara Murat ile ilgili biz sorduk, Rahmi Turan yanıtladı…

- Yerli bir çizgi roman yapma fikri nasıl ortaya çıktı? Kara Murat karakterini nasıl yarattınız, isme kim karar verdi? Kısaca Kara Murat ilk nasıl ortaya çıktı, kısaca o süreci anlatır mısınız?

- 1971 yılının sonlarıydı. Günaydın Gazetesi’nin Yazı İşleri Müdürü idim. Daha sonraları Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptım. Günaydın’ın patronu Haldun Simavi bir gün beni çağırarak, “Gazeteye, resimlerle süsleyerek tarihi bir roman koyalım. Gazetenin böyle bir romana ihtiyacı olduğunu hissediyorum.” dedi. Babıâli’de isim yapmış tarihi roman yazarlarıyla temasa geçtim, örnekler istedim. Getirdikleri taslakları ve örnek yazıları patronumuz Haldun Simavi’ye gösterdim. Hiç birini beğenmedi. Bunun üzerine ben bir gece oturup saatlerce çalışarak “Kara Murat - Aşk ve Kan” romanının ilk bölümünü yazdım. 

Haldun Bey “Bizim tarihi roman meselesi, ne oldu?” diye sorunca, ilk bölümünü yazdığım o romanı gösterdim. Okudu, çok beğendi. “Çok iyi. İşte böyle bir roman tutar, büyük ilgi görür” dedi. Sonra, “Kim yazdı bunu?” diye sordu. “Siz profesyonel yazarların hiç birini beğenmeyince, oturup ben bir deneme yaptım.” dedim. Bana uzun uzun baktı: “O zaman neden dışarıdan yazar arıyoruz? Otur sen yaz.” dedi.

Böylece Kara Murat romanları üzerime kaldı. Gündüz gazeteyi yönetiyor, geceleri uykumdan fedakârlık ederek Kara Murat öykülerini yazıyordum. Ressam Abdullah Turhan arkadaşımdı. Onu çağırıp nasıl bir Kara Murat tipi istediğimi anlattım. Hatta “Cüneyt Arkın ile Yılmaz Güney karşımı bir tip olsun.” dedim. Böylece Kara Murat doğdu.

“OĞLUM ADINI KARA MURAT’TAN ALIYOR”

- Kara Murat eserlerinde ve hatta filmlerin afişlerinde adınız Rahmi Muratoğlu olarak geçiyor. Resmi adınız mı bu yoksa mahlasınız mı?

- Rahmi Muratoğlu mahlasımdır… Gazetenin künyesinde, önceleri Yazı İşleri Müdürü, sonraları Genel Yayın Yönetmeni olarak ismim çıkıyordu. Bu arada köşe yazısı da yazıyor, röportajlar yapıyordum. Okuyucular “Yaa bu gazetenin başka adamı mı yok da her şeyi Rahmi Turan yapıyor, romanı bile o yazıyor.” demesinler diye “Rahmi Muratoğlu” müstear adını kullandım.

- Kara Murat’ın sinemaya uyarlanma aşamasından da bahseder misiniz? Erler Film’den yani Türker İnanoğlu’ndan bu teklif ilk geldiğinde ne düşündünüz?

- Kara Murat romanı resimli olarak Günaydın’da yayınlanmaya başlayınca çok büyük ilgi gördü. Yeşilçam’daki film şirketlerinin 9 tanesinden “Film yapalım” diye teklif geldi. Bunların arasından en güvenilir şirket Erler Film’di. Sahibi Türker İnanoğlu da arkadaşımdı. Türk sinemasının sempatik şişman adamı Necdet Tosun ortak dostumuzdu. Beni Türker Bey’le Necdet Tosun tanıştırmıştı. İnanoğlu ile hemen sözleşmeyi imzaladık. Filmler başarılı oldu ve çok iyi iş yaptı.

Oğlum tam da film anlaşmasının ardından doğdu. Bereketiyle dünyaya geldi diye düşündük. Murat koyduk adını...

“CÜNEYT ARKIN’DAN DAHA İYİ CANLANDIRACAK BİR AKTÖR TANIMIYORUM”

- Kara Murat filmlerinin senaryolarına ne kadar dâhil oldunuz? Birebir tefrika edilenlerin aynısı mı bu filmler?

- İlk üç filmin senaryo çalışmalarına katıldım. Daha sonrakilere yoğun işlerim nedeniyle katılamadım. Romanlardaki serüvenler esas alınarak, ekleme ve çıkartmalar da yapılarak senaryolar hazırlandı. Hepsini inceleyip onay verdim. Senaryoları hazırlayanlar Fuat Özlüer ve Erdoğan Tünaş idi. Yeşilçam’ın en başarılı senaristlerinden ikisiydi… Beni fazla yormadılar.

- Kara Murat’ın beyaz perdede Cüneyt Arkın’la bütünleştiğini biliyoruz. Bugün bile Kara Murat dediğimiz zaman ilk akla gelen, akıllarda canlanan Arkın oluyor… Cüneyt Arkın’ın Kara Murat’ta oynamasında sizin de fikriniz alındı mı? Sizce Arkın canlandırmasaydı kim daha uygun olabilirdi bu rol için?

- Türker İnanoğlu bana “Cüneyt Arkın’la Erler Film’in anlaşması var. Kara Murat rolünde onu oynatalım mı?” diye sordu. “Çok iyi olur” dedim. Cüneyt Arkın gerçekten çok başarılı oldu. Yeşilçam’da Kara Murat’ı Cüneyt Arkın’dan daha iyi canlandıracak bir aktör tanımıyorum.

“KARA MURAT BİR SÜPER KAHRAMAN DEĞİLDİ”

- Kara Murat çizgi roman ve filmleri milliyetçiliği okşayan eserlerdi… Dönemin ruhuna uygun olması için mi böyle tasarladınız Kara Murat’ı?

- Gençlik yıllarımda Türk olmanın gurunu yaşadım. Kara Murat romanlarını yazmaya başladığım yıl 32 yaşındaydım. Türklerin Avrupa ülkelerini kasıp kavurduğu Fatih Sultan Mehmet dönemini özellikle seçtim. Bence 36 Osmanlı padişahının en başarılısı ve en büyüğü, “İkinci Mehmet” olarak tahta çıkan ve henüz 21 yaşında İstanbul’u fethederek Bizans İmparatorluğu’na son veren Fatih Sultan Mehmet’tir.

Kara Murat onun fedaisiydi. Fatih’in talimatıyla Romanya’dan, Avusturya’ya, Macaristan’dan Polonya’ya kadar tüm Avrupa ülkelerine gidiyor, tek başına kendisine verilen görevleri başarıyordu. Günümüzün popüler kahramanı James Bond, bizim kahramanımız Kara Murat’ın benzeridir. Kara Murat, James Bond’dan 500 yıl önce onun yaptığı işlerin benzerlerini yapıyordu.

Kara Murat bir süper kahraman değildi. Yaptığı şeyler, mesela bir şampiyonun yapabildikleriydi. Eskrim, binicilik, okçuluk vesaire… Bu alanlardaki bir şampiyonun yetenekleri vardı onda.

“TÜRK GENÇLERİ KARA MURAT’TA KENDİ RUHLARINI BULDU”

- Yalnızca çıktığı dönemde değil bugün bile değerli görünen Kara Murat’ın bu kadar sevilme nedeni neydi sizce?

- Kara Murat yiğittir, merttir, Türk kahramanlığının sembolüdür. Çok iyi bir savaşçıdır. Zayıfları savunur, kontlarla, krallarla savaşır, hiçbir güç karşısında boyun eğmez. Fakat her şeyden önce merhametlidir. Düşmanlarını bile affedebilir. Ancak kalleşlere, hainlere, güçsüzleri ezen despotlara karşı acımasızdır. Aynı zamanda terbiyeli, nazik, romantik bir çapkındır. Bir kraliçe ile bir hancının kızı arasında fark gözetmez. Hancı kızına da prenses muamelesi yapar. Onun için unvan değil, insanın kalbi, şefkati, sevecenliği önemlidir.

Kara Murat, serüven bitince yoluna devam edip yurduna döner ve arkasında kendisine âşık, hüzünlü kontesler, düşesler, prensesler bırakır. Sanıyorum Türk gençleri Kara Murat’ta kendi ruhlarını buldu. Sevilmesinin sebebi budur diye düşünüyorum.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER RÖPORTAJLAR

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime