PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
'Başbakanlığı korumaya gitmeyeceksiniz!'
Talat Atilla
YAZARLAR
17 Mart 2014 Pazartesi

'Başbakanlığı korumaya gitmeyeceksiniz!'

Türkiye, gezi olaylarında, akıl almaz gelişmeler yaşadı.
İstanbul’un kalbi Taksim işgal edilirken, sokaklar 12 Eylül öncesini andıran kaosa şahit oldu. Masum başlayan gösteriler, tanımlanan ve henüz tanımlamayan yapılar tarafından provoke edildi. Hayatının baharında 7 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.
İstanbul'daki Başbakanlık Ofisi ve Ankara'daki merkez Başbakanlık Binası göstericiler tarafından basılmak istendi.
Gezi olaylarında hükümetin uçurumun kenarından nasıl döndüğünü anlayabilmek için, ilk kez bu satırlarda okuyacağınız anekdotu lütfen dikkatli okuyun;
Gezi olaylarının en ateşli olduğu günler...
Ankara Kızılay'da toplanan 50 bini aşkın kalabalık, 1 kilometre uzaklıktaki başbakanlık binasına doğru yürüyüşe başlar.
İlk bariyeri aşan kalabalık, ikinci polis koridorunu da geçince, Başbakanlık bürokratları kırmızı alarm verir.
Emniyetin ilgili biriminden, Başbakanlık Merkez Binası’nın korunması için, 300 polis istenir.
Devlet işleyişi ve teamüllerinde hiç olmayan inanılmaz bir gelişme yaşanır.
50 bini aşkın kalabalık Başbakanlık binasına girmek üzeredir ama beklenen 300 polisten yalnızca 39 tanesi Başbakanlık’a gelir.
Gezi olayları esnasında Ankara'da Başbakanlık binasını koruyan sadece 39 polisti ve bin bir zorlukla mücadele ederek, Başbakanlık’ın basılmasını engeller.
Olaylar yatıştıktan tam 3 saat sonra, 261 polis başbakanlık binasına geldiler.
Peki, neden?
Sıkı durun;
Polislere, ilgili amirlerinden, kan donduran bir talimat gitmişti;
"Başbakanlık’ı korumaya gitmeyeceksiniz!"
Bu kesin talimata rağmen, Başbakanlık’a giden 39 polis sayesinde, Başbakanlık Binası basılmaktan kurtarıldı.
Peki, bu talimatı kim vermişti?
Devletle kendisini eş güç gören kuvvet!
 
 
Telefon yasak!
 
Cemaate mensup, Başbakan'ın bir zamanlar "abi" dediği isimlerden biri, haber kaynağıma anlatmış.
Cemaat, öğrencilerin de barındığı evleri tek tek tarayarak, hazırlık yapmış.
Yasak sayılabilecek kitaplar, bilgiler, yazışmalar, belgeler falan tek tek ayıklanıp imha edilmiş.
Ayrıca, "Cemaat işlerini telefonlarınızdan konuşarak yapmayın" uyarısı gelmiş.
Bunun yerine WhatSapp, Tic Toc, Line gibi ücretsiz yazışmanın yapıldığı ve takip edilemediği söylenen yurt dışı uygulamalar üzerinden haberleşmeye başlamışlar.
Üstelik bunu da, belli günlere ve belli bölgelere göre yapıyorlarmış.

 
 
 
*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 FRONTAL
 19 Mart 2014 Çarşamba 09:20
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı önemli gördüğümüz Türkiye'nin başarısı için çalıştığını son yapılan darbelere karşı dik durduğunu pirim vermediğini ve sevkle gururla Ak Partiye katılmaya karar verdim. CHP'de 2009'da Belediye Başkan aday adayı oldum. Ben kendimi bildim bileli oranın üyesiydim ihtiyaçlara cevap vermedi vermediği içinde bende bugün birlikte olduğum akrabalarım yakınlarım ile toplam 2 bin kişi ile Ak Partiye geçtik" dedi. Evet şimdi ne diyorsunuz:)
 FRONTAL
 19 Mart 2014 Çarşamba 09:19
ettim? Gerek Adıyaman gerek Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap vermedi dar düşündü iktidarın yaptığı hemen hemen her şeye karşı oldu. Bu yapılanları ise ben içime sindiremedim karşıya gücün yetmiyorsa kendine gücün yeter istifa ettim. İstifa etmekte bir erdemliktir. İki yıl sonra bekledim Ak Partiye katılmaya karar verdim. Çün ki geleceği Ak Partide gördüm gerek Belediye Başkan Adayı Sayın Hüsrev Kutlu'nun dürüstlüğü sözüne güvenirliği gerekse bir Dünya lideri olarak gördüğümüz-
 FRONTAL
 19 Mart 2014 Çarşamba 09:17
"CHP Gerek Adıyaman'nın Gerek Türkiye'nin İhtiyaçlarına Cevap Veremedi" Toplantının açılış konuşmasını yapan Ak Parti Merkez İlçe Başkanı Abdurrahman Dimez'in ardından kürsüye çıkan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) eski Belediye Başkan aday adayı ve iş adamı Hüseyin Kaçar, CHP'nin gerek Adıyaman'a gerek Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap veremediğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:Ben kendimi bildim bileli Cumhuriyet Halk Partisinde görev aldım. Yaklaşık iki yıl önce istifa ettim niye istifa -
 FRONTAL
 19 Mart 2014 Çarşamba 09:15
04:16 sabah sabah gülmeme sebeb olduğun için teşekkür ederim:) AKP nin gurkaları, deliğe marş marş öylemi:) bak bakalım şu habere ne diyeceksin :CHP'ye büyük şok: 2 bin kişi AK Parti'ye katıldı.Perre Düğün salonunda gerçekleşen yemekli toplantıya 2 bin kişi katılırken, toplantıya Ak Parti Adıyaman Belediye Başkan adayı F.Hüsrev Kutlu, Ak Parti İlçe Başkanı Abdurrahman Dimez, CHP eski Belediye Başkan Aday Adayı Hüseyin Kaçar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
 Misafir
 19 Mart 2014 Çarşamba 08:02
sen ne kadar gargaraya getirmeye çalışsan da artık mızraklar çok uzun ve çuvallar da kısa. ne kadar nazik(!) ve de efendi(!) olduğunu da herkes gördü. KUTUCUKLAR-KASACIKLAR-PARACIKLAR ortada dururken hiç kimse bu laflara pabuç bırakmaz, gerçi o paralar da ATTAya gittiydi, malezyaya kadar bir kısa yol oldu son uzakasya cenginde. Çok sıkışırsan da en iyi bildiğin üç harfli kelime yeter TÜKENDİĞİNİ anlatmaya, b-l-a, üç kere tekrarla bakiimmm...
 Misafir
 19 Mart 2014 Çarşamba 04:16
AKPnin gurkalarına kötü bir haberim var, yırtınmaya başlasalar iyi olur. başbakanlarının bu kadar öfkeyle bağırıp çağırmasının altında yatan nedir diye düşünürken Ertuğrul Özkök'ün makalesi, "Kaçacak yeriniz varsa kaçın", durumu açıklıyor. Uluslararası bir yargılanma sözkonusu, öyle SIFIRLANACAK GİBİ DEĞİL. Olay İran'da patlak vermiş, "iyiliksever ZERRAB işin bir parçası, ortağı BABEK başrolde. "çirkinleşmiş bir güruha laf söz işler mi" diye yırtının. süpürge desteğinde deliğe marş marş.
 Misafir
 18 Mart 2014 Salı 23:28
vatandaşına "ananı al da ... git" diyene ister başç...n de ister başbakan. ona ortaparmak göstermek "göz"üne batıyorsa önce o lafı söyleyene çemkirmeyi "düşün" diyecekken vazgeçtim, maşa ancak közü tutmaya yarar, düşünmek yaraşmaz. programında UTANMAK tanımsız, bilmez anlamını. Kuklacının kurduğu kadar laf söylemeye "izinli", düşünmeye değil. Sıkışınca gelsin "ebleh", gelsin "armut",daha da sıkışınca gelsin üç harf, üç kere tekrarla, "b" "l "a" harfleri. Editör ne yapsın buna?
 Misafir
 18 Mart 2014 Salı 23:13
vatandalına
 Misafir
 18 Mart 2014 Salı 21:04
ALOO sayın bay yazar ,demek 39 polis 50.000 (ELLİ BİN ) kişiyi durdurmuş.Başbakanlığa sokmamış.Zekana kalemine hayranım .HA HA HA.
 TOTEM
 18 Mart 2014 Salı 14:45
Sen ne kadar çok şey bilirsen bil bildiklerin karşındakinin anlayabildiği kadar dır demiş Hz.Mevlana bugünleri ön görebilseydi eminim,SEN NE SÖYLERSEN SÖYLE SÖYLEDİKLERİNİ KARŞINDAKİ ANLAMAK İSTEMİYORSA BOŞTUR Diye bir söz de söylerdi.İnsanlar şuursuzlaşmış ve çirkinleşmiş,Başbakana orta parmağını gösteren bir kadını savunmak ayıp diyecektim ama nerede ise bu hareketinden dolayı kahraman ilan edecekler şimdi bu derece çirkinleşmiş bir güruha laf söz işler mi?bu insanlar tek söz Allah ıslah etsin
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime