PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
4. Murat Fermanı; ihaleleri durdurdu, Valileri görevden aldırdı, İstanbul'a el attı! Ajda!
Talat Atilla
YAZARLAR
12 Ağustos 2024 Pazartesi

4. Murat Fermanı; ihaleleri durdurdu, Valileri görevden aldırdı, İstanbul'a el attı! Ajda!

Murat Kurum eski makamı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koltuğuna hızlı bir dönüş yaptı.

Kurum'u yazı başlığımda neden 4. Murat diye tanımladığımı, 3 ayrı duymadığınız icraatını okuyunca daha iyi anlayabilirsiniz.

Hatırlarsanız; Kısa süre önce Malatya Valisi merkeze çekilirken, Elazığ Valisi de Çanakkale'ye gönderilmişti.

İşte bu merkeze alınma ve yer değiştirmenin nedeni Murat Kurum'du.

Göreve gelir gelmez gittiği deprem bölgesinde inceleme yapan Kurum, Malatya ve Elazığ Valilerinin çalışmalarını yetersiz bularak Erdoğan'la paylaştıktan sonra Vali değişikliklerinin yapıldığını öğrendim.

* * *

Murat Kurum’un ele aldığı başka önemli bir başlık, kendisinden sonra göreve gelen Mehmet Özhaseki döneminde verilen tüm ihaleleri mercek altına alması oldu.

Kurum, özellikle deprem bölgesine verilen ihalelerin tek tek incelenmesi için bakanlıkta bir komisyon kurdu.

Komisyona ilk gelen bilgilere göre Özhaseki döneminde etkin bir bakan yardımcısının verdiği ihaleler önceliğe alındı.

İlginçtir; Özhaseki'de koltuğa oturduğu gün Kurum dönemindeki ihaleleri incelemeye almıştı.

Ankara'da Özhaseki ve Kurum'un birbirlerinden haz etmedikleri herkesin bildiği bir sır...



 

Murat Kurum'un asıl dikkat çekici, belki de siyasetin güç haritasını değiştirebilecek çalışması, İstanbul ve Ekrem İmamoğlu ile direkt ilgili.

Kentsel dönüşüm bekleyen binlerce binanın yıkılıp yeniden yapılması için hazine ve kamuya ait yetkileri bakanlığında toplamak için Kurum büyük bir çalışma yapıyor.

İstanbul’da imar planı çalışması yapılacak yerlerin bölgeler halinde rezerv alanı ilan edilip plan yapma ve imar çalışmalarını yapmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yetkisinde olan imar (5000'lik nazım imar) yetkisini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yakın zamanda uhdesine almayı hedefliyor.

Murat Kurum bu çalışmasını hayata geçirirse, Ekrem İmamoğlu'na ait yetkilerin büyük bölümünde tek yetkili artık kendisi olacak.

Bu çalışmayı objektif olduğunu düşündüğüm uzmanlara sordum.

Bazı uzmanlar "bu bir yetki aşımı olur." diye karşı çıkarken, bazıları da "yetki karmaşasına son verdiği için süreç hızlı işler." sözleriyle destek verdiler.

AJDA PEKKAN SİTEMİNİN PERDE ARKASI

Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük starlardan birisi olan Ajda Pekkan Harbiye Açıkhava’da sahneye çıkmış, konserin sonlarına doğru protokoldeki yerlerinden kalkıp kulise geçen gruba “Benim şarkım bitmeden kimse kalkamaz yerinden” diyerek tepki göstermişti.

Bazı yayın organlarında Pekkan'ın bu çıkışı yadırganmış, hatta tenkit edilmişti.

Oysa, Ajda Pekkan bu sitemiyle son derece haklı olduğu gibi sadece meşru savunmasını yapmıştı.

Bir sanatçı şarkı söylerken bırakın protokolü, olağanüstü bir gelişme olmadığı sürece bir dinleyicinin yerinden kalkması, o sanatçıya karşı büyük saygısızlık olarak kabul edilir.

Bu hareket; sahnede konsantrasyonu en üst seviyede olan sanatçıyı protesto etmekle eş anlamlıdır.

Aynı zamanda o kişinin sanata- sanatçıya verdiği değeri gösterdiği için protokolden kalkan kişi kendisini değersizleştirir.

* * *

Bırakın protokolden kalkmayı, başta Zeki Müren olmak üzere bir çok sanatçı, çatal- bıçak sesi duymaması için sahne aldığı anda dinleyiciler yemek dahi yemezdi. Yiyemezdi!

Bu kadar zarif bir sanatçıyı çileden çıkaranların payına ancak utanma ve özür düşebilir.

Gelelim bu olayın perde arkasına... Kısa süre önce ünlülerin menajeri olarak tanınan Haluk Şentürk, bir açıklamasında "sanatçı ve menajerlerin çevresinden ısrarlı bir şekilde Harbiye, Bodrum gibi yerlerdeki konserlerde ücretsiz bilet taleplerinden çok sıkıntı yaşıyoruz. Bedavacılığın anlamı yok. " diyerek tepki göstermişti.

Genellikle organizasyon firmaları tarafından sanatçı ve menajerlerine sanatçı dostları ve yakın çevresinin gelme ihtimali düşünerek sınırlı sayıda VİP biletler ayarlanır.

Ajda Pekkan’ın siteminin altında, sanatçıların ve menajerlerinin organizasyon firmalarından sınırlı sayıda kendi çevresi ve sanatçı dostları için almış olduğu protokol biletleri kullananların erkenden konseri terk etmesine tepki yatıyor.

Ajda Pekkan konserinde şaşırtıcı olan protokolün ön sırasında oturan kardeşi Semiramis Pekkan'ın da protokolü terk etmesiydi.

Pekkan kardeşlerin arasındaki bu anlaşmazlığı yazan gazeteci dostların sanırım fikri takip yapma zamanları olmadı. Çünkü iki gün sonra yemek yiyerek barıştılar!

Ajda Pekkan’ı tanıyan bir dostum anlatmıştı. Bir tanıdığının eşinin doğum gününe İzmir’deki Ajda Pekkan konserine gidecek olan çiftin fotoğraf çekilme talebi ilettiğini...

Ajda Pekkan'ın arayıp iki tane de protokolden bilet ayırtarak jest yaptığını paylaştı.

Bu jest üzerine o kişi, arkadaşlarına ücretli bilet aldığını ve sadece doğum günü nedeniyle resim çekilmek istediklerini söyleyince, Pekkan'ın  "olur mu öyle şey. Onlar benim misafirim ve protokolde onları görmek istiyorum konser sonrasında da fotoğraf çekilmek istiyorum."  dediğini aktardı. Bir elin parmağından daha az gerçek sanatçılarımızı üzmeyelim artık.

* * *

3 YENİ GÜFTEM GELİYOR!

2'si piyasaya çıkmış, 30 civarında güftem var. Amatör olarak uğraşıyorum elbette. Bu konuda usta söz yazarı Cengiz Altınsoy'un manevi katkılarına ayrıca teşekkür ederim.

3 yeni güftemden birisi şöyle.

KİM DÜZELTİYOR SAÇLARINI RÜZGARDA

Dokunma kirpiğinin arasına

Gözünün nuru bana kalsın

Kimse bakmaz gönlümün yarasına

Çektiğim acılar bana kalsın

Kim düzeltiyor saçlarını rüzgarda

Kim dokunuyor güzel yüzüne

Kim siliyor gözyaşlarını

Yüreğin varsa söyle yüzüme

Ben acılardan kalan bahar yarısıyım

Güneşimi kaybettim gece yarısıyım

Vazgeçtim dersem seni sevmekten

Ben dünyanın en büyük yalancısıyım

* * *

VELHASIL: Kızdığı halde, bir kötülükte bulunmayan insanı kendine arkadaş edin. Çünkü öfke insanın ahlakını ortaya çıkarır.- Hz. Ali



TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Mehmet salih can
 13 Ağustos 2024 Salı 10:05
Nerede abim o kadar nezaketli insanlar sanatçı ve sanatçı ruhumdan anlayan insanlar o kadar güzel doğru yazmışsın ki abi teşekkür ederim
 Atilla.
 12 Ağustos 2024 Pazartesi 12:31
Öfke keskin sirkedir. Bir köşede iki satır yazı anamuhalefet kadın kolkarını bile değişikliğe yöneltebilir (hatta yorum bile). İstanbul’da binaların olduğu her yeri REZERV ALAN ilannedip yeşilliklerine ot tıkamaya çalışanlar koltuklarını kaybetti zamanında:( (Önce iki kat verip sonra 18 kat dikme hinliği) seçmennyemedi! Murat kurumda bu öfkeden nasibini aldı. rahat bıraksalar şu genç dinamik yeni yetmeleri bir aahh!! neler yapmazlar ki:) Tavsiyem:ibb ilçelerini de lağvedin. İmar mimar işlerini Ankara’nın onayına bağlayın:))) İstanbul’lu bıktı siyasetçi den de siyaset zırvalarından da, ne mi olur bunun sonunda? (Büyük bir ders verir İstanbul seçmeni unutulmaz yıllarca).
 Vatandaş
 12 Ağustos 2024 Pazartesi 04:19
Fransadan onur ödüllü "sanatçı" yıllarca Türk insanın ahlak, aile, gelenek görenek ve kültürel değerlerini aşındıran bozan yozlaştıran şarkı sözleri ile özel bir misyonun faillerindendir. Kendisi gibi onlarca sanatçı maskesi taşıyan hemcinslerinin varlığından bu ülke sadece ama sadece zarar görmüstür. 78 yaşında hâlâ kafa utüleme derdinde, yeter artık, bu milletin yakasından düşsünler bir zahmet.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime