PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Aşık ile Eşik
M. Kürşat Türker
YAZARLAR
16 Aralık 2016 Cuma

Aşık ile Eşik

Aşık: Kilidi dışardan açılabilen kapısı olan bir zindanda hapsolmuşken, anahtara sarılarak avunmaktayım.

Eşik: Aşık olup da edebiyat çorbasına kaşık olmuş bulundun. Gözler ve auraların vefasız oynaşmalarına tanık oldun.
    
Aşık: Aşk, bir masal öğretisidir, gözlerde aramak talandır. Sevgi ise bir yaşam öğretisidir. Sözlerde aramak yalandır...
    
Eşik: Kaşık olarak şiiri kazanın dibinden kaşımakta hünerli olsan da bilmen gerekir ki; Çocuklar da hastalık bahanesi ile sorumluluklarından kısa bir süre kaçmaktan ilkel bir zevk alırlar.
    
Aşık: Aşk gözlerden vücuda giren, kısa sürede beyni etkisi altına alan ve azami iki yıl içinde yine gözlerden gözyaşı yoluyla vücudu terk eden bir virüs değil mi ki senin için. Eşiksin, eşikte ve belli yüksekliktesin, en büyük korkun bulunduğun yükseklik çünkü tüm bilgilerin oynaşsa da beyninde, senin  en son unutacağın bilgi kanatlarının olmadığı gerçekliğidir. Çünkü aşık olup da az bir süre dahi uçabilmenin hazzı aslında, yere düştükten sonra çekeceğin çürük acılarına değer olur.
    
Eşik: Hazzın ve acının anahtarını boynundaki sevgi kolyesinde bağlılıkla taşıyabildiğinde, tekrar görüşmek dileğiyle...
    
Aşık: Bir başkasında kendileşmek, başka bir kendiliğe başkalaşmaktan daha cezbedici değil midir diye bir düşün isterim ben de, aşk hakkında fikir üretemediğin zamanlarda.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime