PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Başbakan’ı mazlum yapan operasyon!
Talat Atilla
YAZARLAR
20 Aralık 2013 Cuma

Başbakan’ı mazlum yapan operasyon!

Hükümet ve cemaat arasındaki kavga, son operasyonla, geri dönülmez bir sürece girdi.

Başbakan, Bakan çocukları ve banka genel müdürüne operasyon yapan iradenin hedefinde, kendisinin olduğundan şüphesi yok.

Hatta, geçmişte, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı tutuklamaya yönelik eylemden bile daha kızgın olduğunu düşünüyorum.

Bazen usul, esası karartır.

Bu operasyonda yapılan usul hataları, esasın önüne geçti.

İnsanın beden dilinin, sözlerinin önüne geçmesi gibi.

Bir kaç gündür, başka bir gösterimle dejavu yaşıyoruz;

Ergenekon operasyonunda olduğu gibi ortalık gerçek olup-olmadığı bilinmeyen materyallerle dolu.

 

Hükümetten gizli, medyaya açık!

 

Görüntüler şayet doğru ise;

Gözaltına alınanların bir bölümünde ciddi problemler olduğu görülüyor ama hükümetten gizli, medyaya açık yapılması, operasyonun iyi niyetini gölgeliyor.

ABD Kongresi’nin hedefinde olduğu bilinen Halk Bankası Genel Müdürü’nün rüşvet olduğu iddia edilen paralarını, tüm dünyaya göstermek yerine, yalnızca mahkeme başkanına sunmak, daha doğru olmaz mıydı?

Bu operasyonun dikkat çekici başka bir yanı;

MİT'in bile haberi olmadı.

Operasyonu, MİT'ten bile gizleyebilecek ustalıkla icra etmek için çok ciddi bir organizasyon gerekir.

Varmış!

Açıkça yazıyorum;

Birilerinin usulsüz yolla kazanacağı paranın bekçiliğini yapmak onursuzluktur.

Bunu yapacağıma kalemimi kırar, giderim…

Daha da ötesi;

Bu operasyon, devlet sırrı gibi saklanmayıp, ortalığa belgeler saçılmasaydı; mahkeme, zanlıların suçunu ispatlamış olsaydı, emeği geçen herkesi bu köşede alkışlardım.

"Hükümetin haberi olsaydı, engellenirdi" itirazını gerçekçi bulmuyorum.

Çünkü; hükümet bu operasyonu engelleseydi bile, rüşvet olduğu iddia edilen materyallerin tümünün kopyaları çekilerek, medyaya dağıtıldığında, maksat yine hasıl olurdu.

Tıpkı; Kasetlerin dağıtılması gibi!

Bunun, hükümete bir had bildirme operasyonu olduğu açık.

Cemaat&hizmet adına düşünen stratejik zekanın hata yaptığını düşünüyorum.

Daha yukarıdan, hatta bilimsel bakalım;

Diyelim; Hükümet haksız, cemaat yüzde yüz haklı.

İyi de;

Kötü dediğimiz bir olguya, kötülük yaparsak, kötüden farkımız kalır mı?”

 

Erdoğan, İsrail kadar da mı değerli değil!

 

Açıkça yazıyorum;

Ben, milli eğitimin gerekli reformları yapmadan, dershanelerin kapatılma&dönüştürülmesi fikrini realist bulmuyorum ama şayet bir cemaat üyesi olsaydım;

Dershanelerin kapatılması hoşuma gitmezdi ama Fethullah Gülen Hoca'nın, "İsrail dahil devlet otoritesine itaat edilmesi gerekir" sözlerinden ilham alarak;

 "İsrail otoritesine bile itaat etmem gerekiyorsa; topraklarında namaz kıldığım Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na imaj suikastı yapmam." derdim.

Cemaat&hizmet; geçmişte dışlanan, devlet düşmanı olarak tanımlanan, sıradanlığı ve mazlumluğundan güç alan, bu mazlumluğunu inanç dünyasıyla güçlendiren, çileyi iyi tanıyan bir yapıydı.

Kime ait olursa olsun;

Emeğin boşa gitmesine üzülürüm.

Cemaat; kaşıkla topladığını, kepçeyle boşluğa fırlatıyor.

Bu operasyonun, sosyal, yazılı ve görsel medya ile eş zamanlı gerçekleştirilmesini, kendi tabanına bile anlatmakta zorlanacaktır.

Bu öyle bir hata ki;

Kasasından milyon dolarlar çıkan bürokratlara bile; toplumun önemli bir kesimi, Erdoğan’a duyduğu sevgi nedeniyle sahip çıkabilir.

Tersten okuyalım;

Hükümet, “Bizi mağdur duruma düşürün, oyumuz artsın” dese, ancak bu kadarı yapılabilirdi.

Başbakan Erdoğan’ın bu süreçten güçlenerek çıkacağını görmek için kahin olmaya gerek yok.

Kısmen haklı olunan bir süreçte, ancak bu kadar haksız duruma düşülebilirdi.

Bu operasyon; Erdoğan açısından, masadaki diplomatik ve siyasi seçenekleri kaldıran bir gelişmedir.

Bundan sonra göğüs gögüse vuruşacaktır.

Başbakan’ın en güçlü olduğu zaman, mazlum olduğu andır.

O şimdi operasyona uğramış bir mazlum…

 

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 22 Aralık 2013 Pazar 21:31
Sayın yazar, 09 Aralık 2013 Pazartesi günkü makalenizde *8 Mayıs 2012 tarihinde, yine bu sütunda, şu satırları yazmıştım."Başbakan Erdoğan'a Nakşi İskenderpaşa Dergahı ve Risale-i Nur Talebelerinden oluşan 60 kişilik hafız gurubu nöbetleşerek aralıksız 24 saat Kur'an-ı Kerim okuyor.Erdoğan için yalnızca Kur'an okunmuyor.Her gün 100 İstiğfar, 100 Salatü Selam'ın ardından Allah'ın Celle Celaluhu, Er Rauf, El Muhyi isimlerinin her biri 489 kez okunuyor* demiştiniz. Nasıl oluyor bu şimdi anlamadım.
 Misafir
 22 Aralık 2013 Pazar 17:59
Cemaat ülkede herkesin sevgisini kaybetti açık bir ihanet ittifakına girdi ve Amerika ile İsrailin piyonu olduğunu gösterdi Chp ile ittifak yapacak kadar gözü dönmüş bir cemaate artık kim inanıp güvenir.
 Misafir
 21 Aralık 2013 Cumartesi 20:57
TAYYİB eski klavuzu gibi gidecek...Cemaatse toplumun daha geniş kitlelerine sevgiyle HAKLA adaletle ulaşacak..Her iktidar bu değerlere göre hareket etmeyi prensip edinecek.CHP sağa yaklaşıyor bu iyi..DİNSİZ SOL bitti...Yeni bir TÜRKİYE...Bu dalgalar ne kadar sürer bilemeyiz fakat HARAMZADELER KUTUSEVERLER KASACILAR VE ESKİ ERGENEKONCULAR BİRLİKTE ARŞİCE ...BU ÜLKE DEĞİŞTİ..Tayiip ABBAS...TÜRKİYE ZERRABLARA KALMAZ.
 FRONTAL
 21 Aralık 2013 Cumartesi 19:03
Peki şu sözlere ne diyeceksiniz sayın yorumcu arkadaşlar: "HALK BANKI UYARDIK, BIR SONUÇ ALAMADIK. ŞİMDi BİR İMPARATORLUĞUN ÇÖKÜŞÜNÜ IZLEYECEKSINIZ ...." ABD. Ankara. Bükük elçisi francis ricciardone! Bu tuzağı görün artık. Şimdi yurdumuzu bu azılı emperyalist çetesinden koruma zamanı birlik zamanı.
 FRONTAL
 21 Aralık 2013 Cumartesi 18:49
Başkent bizimdi ama onlar her yerde vardı! İktidarda da, muhalefette de, askerde de, sivilde de... Şimdi yerleştirdikleri ama daha önce kullanmadıklarıGÜÇLER için SEFER GÖREV EMRİ verildi! Yakında akın edecekler! Bu millet ilk kez yenmek üzere olduğu güçle son kez çarpışacak! Ya ödün verip anlaşacağız, ya da bir olup tokatlayacağız!"Anlaşma" bir daha GELMEMEK üzere gitmemiz demek! BİR olmamız ise onların yok olması demek! Bekleyin çok az kaldı. ERGÜN DILER...
 FRONTAL
 21 Aralık 2013 Cumartesi 18:48
Memesidir.Batı'nın tarihi bizle yaptıkları mücadeledir! Silahla, kılıçla baş edemedikleri TÜRKLER'i parayla, yetiştirdiklerizenginlerle ve siyasilerle bloke Adım attırmadılar! Birçok devlet büyüğü bu oyunu göremedi! İlkokula "laikliği koruyalım" bilgisi girdi ama "KRALİÇE'ye dikkat edin!" diyen kimse çıkmadı! Görmediğimiz buydu! Kendi içimizde birbirimizi yerken ne fırsatları ıskaladığımızı görmüyorduk! Ve Londra'nın, Ankara'nın kodlarını yazarken izlediği yolu atlıyorduk! Başkent bizimdi ama -
 FRONTAL
 21 Aralık 2013 Cumartesi 18:46
Iren laiklik ingilizi icadıdır.Cumhuriyet'i yüceltmek değil de çok da temiz olmayan eller tarafından korumaya çalışmak, aslında KÜÇÜLTMEKTİR! Bizim siyasi sistemimiz kendi MİLLETİNİ kadro dışı bırakmayı amaç edinmiş tek rejimdir! Dünyada başka örneği yoktur! Kendi insanını izleyen, fişleyen, önünü kesen, tehlikeli bulan, ülkesine hizmet etmesini önleyen bir başka yönetim biçimi yoktur! NEDEN? Bunun cevabı laikliğe kalpten bağlı olsalar da önemli koltukları verdiğimiz insanların oyunu görememe-
 FRONTAL
 21 Aralık 2013 Cumartesi 18:44
Başkanları gördü.Belki insanlar gerçekten büyük fotoğrafı göremeyip korkuyordu!Hiç unutmam, bir önceki Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer veda konuşmasını yaptığı Harp Akademileri'nde"Türkiye'de siyasal rejim, Cumhuriyet kurulduğundan beri hiçbir dönemde bugünkü kadar büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalmadı" demişti! Sayın Sezer gerçekten halkın oylarıyla gelen insanları tehdit gibi algılamış olabilir! Bilmiyorum... Ama bu söylem yani AKLIN içinde olmadığı, kendi insanını sistem dışına -
 FRONTAL
 21 Aralık 2013 Cumartesi 18:43
Eğer bize öğretildiği gibi olsaydı BARONLAR bütün ülkeyi nasıl bir UR gibi sarıp sarmalayabilirdi! Para ve zenginlik bizlerin olurdu! Ama olmadı! Olamadı! Bize ait kararları alırken LONDRA'ya sorduğumuz sürece de iki yakamız bir araya gelemezdi! Düne kadar gelmediği ortadaydı! Tabii darbeleri, cuntaları, ekonomik krizleri, suikastları, infazları, sabotajları Türk insanının kendi kendine çıkardığına inanıyorsanız başka! Çünkü bu ülke böyle cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar ve genelkurmay -
 FRONTAL
 21 Aralık 2013 Cumartesi 18:41
Mobil ve Stardart Oil gibi devletlerden çok daha güçlü ŞİRKETLERLE gelecekler!Bunların emrindeki istihbarat örgütleriyle çullanacaklar! Büyük diye bildiğimiz her devletten bu koalisyona gönülle katılan BARONLARLA sınırı aşacaklar! Bunların sadık adamları burada elinden geleni yaptığı için bilinen ayakçı SOROS'u görmüyoruz! İçeride işi ondan daha iyi yapanlar var! Tarihimizi onlar yazdığı için gerçeklerle buluşamıyoruz! Çanakkale'den de İstiklal Harbi'nden de gerçek anlamda bir ZAFER çıkamadığı-
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime