PAYLAŞ 

M. Kürşat Türker

PERDE  :          Dört öge vardır..; Bunlar, bütün cisimsel şeylerin de özüdür.., Ateş, su, hava ve toprak.., Dört yalın ögeden sonra, onların birleşimi olan dört yetkin cisim gelir..; Taşlar, metaller, bitkiler ve hayvanlar.., Ve her cisim , ögelerden birine uyar ya da onlardan birine benzer.., Örneğin ; Bitkiler ;  köklerindeki katılıkları nedeniyle toprağa, yapraklarında mevcut suya dayanarak suya, çiçeklerindeki incelikleri yüzünden havaya, tohumlarıyla tini yaymalarından dolayı ateşe benzer.., Ve.., insan canında bulunan anlama yetisi ateşe, us havaya, imgelem suya, duyular ise toprağa benzer.., Çünkü ; Ses , havanın çarpmasıyla üretilir.., koku ile tat suya benzer ve suyun nemi olmadan ,  ne koku ne de tat vardır.., Duyumsama tümüyle toprakcıldır ve onun nesnesi, büyük cisimlerdir.., İşte bu ögeler.., her şeyin başıdır ve her şey onlardan gelir ve de onlara göredir.., Ögeler her şeyde vardır ve onların güç etkileri bütün şeylere yayılır..

FLASHBACK  :  Perdeye yansıyan sözlerin yazıldığı sıralarda  Osmanlı imparatorluğunda vaziyet şu ahvalde idi : Tarihin muteber hükümdarlarından Yavuz Selim , Trabzon Valiliğinin son yılında iken bir yandan hükümdarlık yolunda bir askeri darbe planlamakta iken diğer yandan da iki öz kardeşinin en az acı refakatinde idamları üzerine , satranç hamleleri tasavvur etmekte idi. ( Fatih Kanunnamesi ).., Ve yazının satırlarının  mürekkebe aktığı sıralarda, Osmanlı imparatorluğu tarihinde  küçük kıyamet diye anılacak olan afetler silsilesi vuku buldu.., Bu gün itibariyle Türkiye yüz ölçümünün dörtte birini etkileyen ve tam olarak 45 gün sürdüğü söylenilen depremler silsilesi vuku buldu.., On bin üzeri vefat ve yüzün üzerinde caminin yıkımı  " Kayıplar Hanesi " 'nde idi..

 AN    :   Ve şimdi.., Sözüm..; Meclisten tam içeri..; Bir zamanlar Allah ve Resulüne iman etmiş olduğunu söyleyen , fakat var olunan an itibariyle kendi makam, servet, ayrıcalık ve de mülk kaygılarından mütevellit zalim karşısında susarken ızdırap ifade eden.., Müminlik mevkisinden münafıklık dehlizine yuvarlanmakta iken bir dala tutunabilenedir..

SÖZ   :  İman buyurdukları Rahmanı direktifleri unutup da kaygıları yoluyla Şeytan ile anlaşmak zorunda kalanların hileden ve hatta Rahmanın sözleriyle reddettiği büyüden dahi medet umduğu bir anda söylenmiştir..

DİP NOT  :  Perdedeki sözlerin yazarı ; Agrippa Von Nettesheim olup , eserini daha 23 yaşında iken yazmıştır.., Her nasılsa ; Antik Yunandan,  Pre modern çağa kadar en büyük yedi filozoftan biri olan İbn Sina'yı daha o yaşta anlamış ve eserini korkusuzca yayımlamıştır.., Belki de  dünyada en uzun süre saygı görmüş bir büyücüden fazlası da değildir.., Kim bilir..? Ve bu yazarın Alman asıllı olması ile son dönemde Orta doğunun bıçkın delikanlısı Türkiye'nin Almanya ülkesine alenen yazılması ( Makalenin yazıldığı an itibariyle ülke Hollanda'ya dahi yazılınmıştır.., Ancak ne hikmetse Antik Yunan'a saygımızdan dolayı 18. adamızı işgal eden Yunanistan'a karşı pek de bir sabırlıyız )  belki de sadece bir Tevafuk'tan ibarettir..