PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
“Eğil Dağlar, Eğil Üstünden Aşam..” MI DETİRTECEKSİNİZ BİZE YİNE?..
Yalçın Toker
YAZARLAR
30 Eylül 2017 Cumartesi

“Eğil Dağlar, Eğil Üstünden Aşam..” MI DETİRTECEKSİNİZ BİZE YİNE?..

Güneyimizde Barzani Referandumunun, Batı’da Yunanlılar tarafından Ege adalarımızın adeta  gasp edilmiş olmasının çağrıştırdığı tarihi olaylardan söz edeceğim bugün..
Her iki olay da, Türk’ün canı, kanı bildiği vatan topraklarına yapılmış saldırı sayılır.
Yıllardır bağımsız Kürt Devleti kurmanın hayali peşinde koşmakta olan Mesut Barzani, yaptığı referandumla son adımını attığını sanıyor.. Tabii avucunu yalayacak..

Bu adamın babası Molla Mustafa Barzani ve dedesi Şeyh Abdüsselam Barzanî  de Selçuklu, Osmanlı dönemlerindeki benzerleri gibi,  ayni hayalin peşinde koşup durmuşlardı. Bu boş hayal; Türk toprakları üzerinde Kürt Devleti kurmaktı..
Kürt çetelerinin tarih boyunca yaptıkları bu mel’anetler, zaman zaman tam kudurmuş, zaman zaman pısmış ama hiçbir zaman hepten yok olmamıştı.

Mesut Barzani bu gerçeği, “Bağımsız Kürt Devletinin çocukluğundan beri hayali olduğunu” söyleyerek dile getirmiş..   

Barzani ailesinin, bu hayal peşinde ortaya koyduğu hainliklerden bir kaçını hatırlayalım..
Yıl 1912.. Osmanlı Devleti Trakya’da Balkan Harbi içindedir.. Bulgarlarla savaş halindeyiz.. Bu durumu fırsat bilen Anadolu’daki bütün azınlık hainleri isyanlar başlattılar..

İsyancılardan biri de Şeyh Abdüsselam Barzanî idi.. Şimdiki Mesud Barzani'nin dedesi.. 
Kürtlerin o isyandaki teşvikçisi ve destekçisi ise Ruslardı.. Hesap da belliydi.. Osmanlı Ordusu doğuda Kürtler, Batı’da Bulgarlarla savaşıp bölünsün ve sonunda iki cephede de yenilsin.. Kaymağını da Ruslar yesinler.. Ama bekledikleri sonucu alamamışlardı..
Kürt isyanları, bağımsız Kürt Devleti kurma çalışmaları, Osmanlı’dan sonra da hiç durmadı.. Hatta daha da azgınlaştı.. I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele günlerimizde, işgalci düşmanlara yardım ve yataklık yaptılar..

Bu ayaklanma hainliklerinin organizasyonu için sayısız Kürt cemiyetleri kurdular.. Kürt Teali, Kürt Teavün, Kürt Azadi, Kürdistan muhibban, Kürdistan Hoybun, Kürt Hivi.. say say bitmez bu hainlik örgütleri. (*)

Mesut Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani, 1946 yılında Sovyet Rusya’nın desteği ile İran topraklarında Kürt Mahabad Cumhuriyeti isimli bir Devletçik kurduğunu ilan etti.. O dönem, dünyanın II. Dünya Savaşı ile meşgul olduğu yıllardı. Yani yine fırsatı değerlendirmeye kalkışmıştı.. Kendisini de tümgeneral rütbesiyle bu devletin Genel Kurmay Başkanı ilan etmişti. Ne var ki, bir yıl sonra Rusya, İran topraklarından çekilince bu devlet de yıkıldı.

Anlayacağınız Kürtçü örgütler tarih boyunca hiç durmamışlardır. Bugün, Mesut Barzani’nin Kuzey Irakta yaptığı bağımsızlık referandumu ise ayni fırıldağın döndürülüşüdür.

Barzani’nin dedesine, babasına destek olup, Kürt Devleti kurdurmaya kalkışan Ruslar’ın rolleri de asla değişmiştir.. Bugün Putin’in referandumla ilgili söz ve hareketlerini de bu tarihi gelişim içinde değerlendirmeli, asla yanılgıya düşmemeliyiz.
 
YAHYA KEMAL DİYOR Kİ..
 
Gelelim Yunan’a.. Egedeki 18 adamızı adeta işgal ettiler.. Oralarda askeri törenler düzenlemekte, kliseler açmaktalar.. Başımızdakilerse tepkisiz ve sessiz..
Ben ne zaman Trakya’dan, Yunan, Bulgar, Sırp, Arnavut topraklarından söz etmek istersem hemen Yahya Kemal Beyatlı’yı hatırlarım..

Yahya Kemal, Türk edebiyatının en ünlü şair ve yazarlarının başında gelenlerindendir. 1884 yılında Üsküp’te doğmuştu. İlk eğitimini Üsküp’te almış, İstanbul’a gelmiş, Selanik’te tahsiline devam etmiş, yüksek tahsilini Paris’te görmüş, aydın düşünceli tam bir Türk Milliyetçisidir. İstanbul hayranıdır. Şiirlerinde ve makalelerinde tema olarak, tarihimizi ve İstanbul’u çok kullanır, İstanbul’un fethini en güzel biçimde dile getirir..

Pek çoğunun içinde yaşadığı, bazılarını hocalarından, büyüklerinden dinlediği dönemin tarihi olaylarını eserlerinde işler..

Eğil Dağlar kitabında, 1897 yılındaki Yunan Savaşımızı anlatır: Yunan askerleri, Rumeli’deki Müslümanlara, isyancı kılığına girip saldırılarda bulunmaktaydılar. Bunun üzerine Osmanlı Devleti Yunanistan’a savaş ilan etti. Padişah II. AbdülhamidEdhem Paşa’yı Osmanlı Orduları Başkomutanlığına atadı.. Eğil Dağlar kitabı, adını, Atina’ya doğru Yunan topraklarında ilerleyen askerlerimizin ağızlarından düşürmedikleri şu sözlerinden almıştı:
 
Eğil dağlar eğil üstünden aşam
Yeni tâlim çıkmış varam alışam!
 
O harpte, Ethem Paşa Komutasındaki ordularımız, bu türküyü söyleye söyleye ilerledi, Yunan Ordusu’nu yendi. Yunan Ordusu başkent Atina’ya doğru geri çekilmeye başladı.. Takip etsek Atina’ya girecektik..

Fakat yukarıda temas ettiğimiz Kürt olaylarında olduğu gibi, bu seferde de Rus baskısı başladı.. Bu baskı yüzünden II. Abdülhamid, Ethem Paşa’ya harekatı durdurma emri verdi. Ve durduruldu.

Yahya Kemal, Eğil Dağlar kitabında, bu ünlü türkünün ortaya çıkışını ve pek çok tarihi olayda zafer anahtarı oluşunu dile getirirken şöyle der: 
“Yunanlılar, bin seneden beri Hüdavendigar toprağına kök salmış olan Türklüğün köklerini koparmaya savaşırken, o toprakların altında yatan ilk Türk Beylerini, ilk İslam şehitlerini, ilk Osmanlı Padişahlarını uyandırdılar. İki sene evvel İzmir rıhtımında açtıkları facia devresinde bu millet umdukları gibi kanlar içinde boğulmadı.. Bilâkis kanlar içinde dirildi, gözlerini açtı, yeni, yepyeni bir hayat idrâk etti.. Ertuğrul'un türbesini yıktıklarını duyanlar Küçük Asya'nın bütün dağlarından yavaş yavaş iniyor, Söğüd'e doğru yürüyor.. Hudâvendigâr toprağına doğru, bütün Anadolu'da öyle önüne geçilmez bir yürüyüş var; Tesalya ovalarını inleten meşhur türkü şimdi bütün Anadolu vadilerinden geliyor:
 
Eğil dağlar eğil üstünden aşam!
Ah bu türkü! Yirmi dört sene evvel hangi şehirden hangi köyden, hangi kulübeden birdenbire aksetti? Türküleri dâima şen olan İzmir'den mi? Daima kahramanca olan Aydından mı? Yoksa daima bağrı yanık olan Edirne'den mi? Nereden? Güftesinin üslûbu gibi bestesinin zevkinden de nereden çıktığı belli değil; her türkünün iklimi, şivesinden az çok belli olur, bunun menşei Rumeli midir, Anadolu mu anlaşılamıyor, o kadar millî!...”(**)
 
Şimdi ne diyorsun Barzani? Babanın, dedenin başına gelenleri unuttun mu?
Ne diyorsun Ege adalarımızın işgalcisi, Kıbrıs’ta Türk haklarının gaspı peşinde koşan Yunan? İzmir’de denize döküldüğün günün tekrarlanmasını mı istiyorsun?
Kahraman Türk askeri;
«Eğil dağlar eğil üstünden aşam!   
Yeni talim çıkmış, varam, alışam!»
diyerek üzerlerinize doğru harekete mi geçsin?
Cevap verin..
 
 (*) Milli Mücadelede İç İsyanlar/Yalçın Toker- Toker Yayınları www.toker yayinları.com- Tel: 0535 3199349 ve  [email protected]
(**) Yahya Kemal Beyatlı/Toker Edebiyat Kom.Toker Yayınları www.toker yayinları.com- Tel: 0535 3199349 ve  [email protected]
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime