Corona salgını nedeniyle ertelenen CHP 37. Olağan Kurultayında
Genel Başkanlığa Kemal Kılıçdaroğlu yeniden ve rekor oyla seçildi.
Sıcak, pandemi ve Kılıçdaroglu'nun kesin seçileceği var sayımı kurultaya hakim olunca...
Eski yıllarda yapılan hararetli kurultaylar yerine sakin ve biraz da "Şampiyon belli, bitse de gitsek! " havası hakim oldu.
Sıcak, çok sıcaktı...
Kurultayı organize edenler oldukça başarılıydı.
Hatta, ilk kez bu kadar düzenli bir CHP kurultayı gerçekleştirildi.
Kılıçdaroğlu'nun kurultay konuşmasının özeti;
"Yerel seçimlerde kurduğum ve başarılı olan masayı yeniden kurabilirsek, yerelden sonra devlet başkanlığı da CHP'ye geçer! " şeklinde okunabilir.
Ayasofya konusu dahil, geleneksel CHP duruşunu iktidarın taban refleksine göre güncelleyen Kılıçdaroglu'nun CHP'yi önemli ölçüde fikri revizyona soktuğunu söylemek mümkün.
Ayasofya tabanına bir miktar taze kan pompalasa da...
İktidarın işinin CHP'den, daha doğrusu muhalefet bloğundan daha zor olduğunu kayıtlara geçirebilirim.
Çünkü..
Kaybetmeye alışmıs CHP bir kenarda..
Neredeyse 19 yıldır hiç kaybetmeyen ama yıpranma eşigi giderek artan iktidar diğer yanda...
Nereden, nasıl çıktığı belli olmayan erken seçim tartışmalarını kenarda tutarak geleceğe yönelik bir kaç degerlendirme yapabiliriz.
Önümüzdeki süreç sert geçecek.
Final daha da sert olacak.
İktidar kaybederse, sadece seçim kaybetmeyecek ( !)
Muhalefet kazanırsa, sadece seçim kazanmış olmayacak!
Sadece masaya değil...
Sahaya da tüm kozlar serilecek!
2021 çok şeyin değiştiği yıl olmaya aday.
Hatta her şeyin!
Sağ/sol gazetecilerin ünlü- ünsüzünün küçük bir istisnası hariç tamamı siyasetçilerin gönüllü yardımcısı konumundalar ve şikayetçi de değiller!
Herkese yakın bir siyasetçi/gazeteci bilmem ne grupları sırasıyla gerçeğin ırzına geçiyor.
Sadece gülüşlerinde fark var!
Kimisi Erol Taş gibi kaba bir kahkaha...
Kimi de tecavüzcü Coşkun sinsiliginde...
Gerçek, ayakta duramayacak kadar yorgun ama...
Ayağa kalktığında herkes oturacak!