PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Mansur Yavaş'ın Sırrı! 4. CB adayı da belli oldu! Önümüzdeki 2 aya DİKKAT!
Talat Atilla
YAZARLAR
3 Mayıs 2024 Cuma

Mansur Yavaş'ın Sırrı! 4. CB adayı da belli oldu! Önümüzdeki 2 aya DİKKAT!

Mahatma Gandhi, "Dikkat etmezsen, hayatı kaçırırsın.” derken, Benjamin Franklin, Gandhi'den aşağı kalmaz;

"Dikkatli ol, çünkü dikkatsizlik felaketlere neden olabilir.” yorumunu yapar.

Bilmiyorum, bir dikkat etme sanatı var mı acaba? Ya da dikkatli olmak bir sanat mı? Lakin aksi durumların negatif maliyetleri olduğu açık.

Problem belki de "zihnimizde oluşturduğumuz dünya ile dış dünyaya baktığımızda gördüklerimizle ne kadar uyum sağladığımızla" ilgili...

Ya da biz beynimizin ürettiği simülasyondan sıyrılıp gerçek hayatın kontrolünü sağlayabiliyor muyuz?

Amacım akademik bir tartışma açmak değil elbette ama dikkatsiz olmanın binlerce yıldır insanlık tarihinde devlet ve şahıslara büyük kayıplar verdirdiğini hatırlatmak aslında.

Bu coğrafya dikkatli insanlara ev sahipliği yaptı çoğu zaman.

Tarihsel reflekslerimiz ve dikkat performansımız genelde iyidir ama bizim sıkıntımızın "seçici dikkatsizlik" olduğunu söyleyebilirim.

Yani, kaygıyı azaltmak için kaygı verici unsurları görmemezlikten gelme, dışlama huyumuz var.

Mesela darbelerin üzerinden biraz zaman geçince, inanmadığımız halde her seferinde "darbeler dönemi kapanmıştır" narasını atmayı severiz.

Ta ki başka bir darbeye kadar.

Bugüne gelirsek...

Dikkat radarımızın kapsama alanını açtığımız zaman önümüzdeki aylarda terör örgütlerinin sokakları karıştırma potansiyelinin yüksek olduğunu, bu kaostan iç ve dış bazı unsurların demokrasiyi kesintiye uğratma hevesini görebiliriz. Ya da subjektif olarak ben öyle değerlendiriyorum.

İktidar karşıtı cephenin bir bölümünden cesaret tazeleyen terör unsurlarının şimdilik kısık ateşte harekete geçtiğini söyleyebilirim.

Sanki toplumsal infial meydana getirmek için tüm şartları zorlayacak imkânların oluştuğunu düşünüyorlar.

Bunu terör örgütlerinin yaptıkları açıklamaların satır aralarından da okuyorum. Tabii terör her zaman simetrik yol almaz. Bazen de asimetrik hamleler yapar! Dikkat!

CUMHURBAŞKANLIĞININ 4. ADAYI ÖZGÜR ÖZEL...

Mevcut durumda sokaktaki vatandaşa,  "kimler cumhurbaşkanı adayı olur" diye sorsanız.

Size eminim, "Erdoğan, İmamoğlu ve Yavaş" isimlerinin dışında başka bir isim sayan olmaz.

Ki bu da en azından bugün için doğru bir siyasi okuma olur.

Fakat…

İlginizi çekiyor mu, ya da ne kadar çekiyor bilmiyorum ama CHP lideri Özgür Özel dikkat çekici işler yapıyor.

Bir miktar İmamoğlu gölgesinden sıyrılmış gibi.

Üslubunu yumuşattı.

Beden dilini değiştirdi.

Dereceli gözlüklerini kaldırıp attı.

Sözün özü Özgür Beye bir haller oldu.

Sanki "Benim Yavaş ve İmamoğlu'ndan ne eksiğim var. " diyen bir enerji yayıyor etrafına.

Hatta ve hatta…

"Ne eksiği? Fazlam var. Çünkü ben onların genel başkanıyım! " diye içinden de geçiriyor olabilir.

Özgür Özel'in işi kolay değil tabii.

CHP'nin aldığı oyların emanet ve tepki parantezinde olduğu biliniyor ama Özgür Bey doğrusu tahminimden daha dişli ve hırslı çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iletişim kurması parti içinde kontrollü homurdanmalara neden olsa da bu noktada bir liderlik iradesi de ortaya koyduğu görülüyor.

Şu aşamada Özgür Özel'in izleyeceği en iyi yolun, Yavas ve İmamoğlu'nun kapsamadığı alanlardan kendisine özel sosyolojik bir taban oluşturmak.

Tabii alan kaldıysa!

MANSUR YAVAŞ'IN SIRRI VE İKTİDAR REFLEKSİ!

Şimdi yazacağım konuyu ileride kitapta yazmayı düşünüyordum ama bugün bir kısmını yazmaya karar verdim...

Mansur Yavaş ilk kez CHP'den aday olduğunda, karşısındaki en ciddi adaylardan birisi, bana biraz da iltifatlar ederek "Sizin tahminleriniz iyidir. Kim kazanır? " diye sormuştu.

Diplomatik konuşmayı meşru kalleşlik kabul ettiğim için düşünmeden net yanıt vermiştim;

"Mansur Yavaş kazanır..."

Bozulmuş. Yüzünün rengi hafiften kaçmıştı. Zoraki bir gülümseme ile "CHP'nin adayı kazanır diyosun yani!" diyerek beni savunma yapmaya zorladığını görünce, bu sefer ben onu savunma yapmaya mecbur bırakmıştım;

"Mansur Yavaş sosyolojisi ayrı, CHP ayrı. İkisi birleşir ve Yavaş kazanır. Sizin de tahmin edeceğiniz bir yanıt bu!" deyince, gerçekten sinirlenmişti;

"Talat Bey sizi objektif görmekle hata etmişim. Peki, neden kazanır?"

"Mansur Yavaş'ın sadece yüzü, kendisine 10 puan getiriyor!"

Şaşkınlıkla yüzüme baktı. Zoraki kahkalar eşliğinde, aklınca benimle dalga geçmeye çalışarak "Sizin siyaset bilimi, sosyoloji dersleri boş mu geçmişti?" diye sordu.

Canımın sıkıldığını belli etmeden yanıt verdim;

"Bütün derslerimiz fazlasıyla doluydu. Hayat dersi dahil!.."

Yanıtımdaki ironiyi anlayacak kadar zekiydi.

Bana "Mansur'un yüzünün kendisine neden 10 puan getirdiğini açıkla. Adaylıktan çekileceğim. Kusura bakma da bu kadar anlamsız bir söz daha ömrümde duymadım... "

Ona "Mansur Yavaş'ın yüzünde, size yalan söylemem. Kalleşlik yapmam. Çalmam. Parmak sallamam enerjisi  olduğu için artı 10 puanla yarışıyor. " dedim.

Kısa bir duraksamadan sonra "Yani e...... bir surata 10 puan otomatik gider diyosun!"

Klasik bir siyasetçi refleksiydi bu, hoşuna gitmeyen yoruma saldırı yapmak.

Dayanamadım...

"İşte tam da bu yüzden kaybedeceksiniz.

Çekilen bir siyasi fotoğrafa dahi tahammül edemiyorsunuz. Halbuki bir yorum-fikir muhatabına yapılan ikramdır.

İkramdan dahi anlamayanın hatırı bir daha sorulmaz" diyerek odayı terk ettim.

O günden bu yana telefonlarına dahi çıkmadım.

Tanıyanlar, ya da yazılarımı takip edenler bilirler, her zaman başaramasam da objektif olmaya çalışırım.

Mansur Yavaş Ankara'ya devasa imzalar atmadı, ya da atamadı ama insana dair yaşamsal eylem ve sözlerle Ankara'yı da aşan bir geniş kitleyi kendine bağlamayı başardı.

( Mesele insana dairse... Rahmetli babamı kendisiyle birlikte tekbirlerle mezara indirmiştik.)

Tüm bunlara rağmen Yavaş'ın hatalarını hem yüzüne ve hem de yazılarımda yazmış bir gazeteciyim.

Fakat bu önemli siyasetçi sadece yaptığım yorum yüzünden Yavaş'a hakaret, bana da inceden inceye saldırırken, unuttuğu değerleri son seçimde halk oyları ile hatırlattı!

SANAL GERÇEKLİK!

İktidarın artık reel gerçeklik yerine sanal gerçekliği tercih ettiğine daha çok inanmaya başladım.

Bu sanal gerçeklik gözlüğünü ilgililere kimler giydirdiyse, oradan başlamak belki işe yarayabilir.

Düşünebiliyor musunuz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Ankara ve İstanbul'un iktidar tarafından kesin kazanılacağı anketleri sunularak aday çıkartılmış ve sonuçta kaybedilmiş.

Kimler acaba bu kişiler?

Neden sokaktaki sıradan vatandaşın dahi bileceği sonuçları anketleri kullanarak Erdoğan'ı manipüle ettiler?

Ve bunları yapanların bir bölümü bugün bu manipülasyonun faillerini bulmakla görevlendirildiler!

VELHASIL; Dengeli insan delidir. -Charles Bukowski


TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Yener Atlı
 5 Mayıs 2024 Pazar 09:51
Siyaset yapanlar keşke şu yazınızı alıp poster yapsa ve her gözüne çarptığında okusa…
 Misafir
 3 Mayıs 2024 Cuma 17:37
İŞE BAK YA KATİLİN YARDAKÇILARI ... YARDIMCILARI .. KATİL İ BULMAKLA GÖREVLENDİRİLMİŞ ... AK PARTİ KENDİNE GEL ... KİM BUNLAR BU NASIL İŞ
 Atilla.
 3 Mayıs 2024 Cuma 12:31
M.Yavaş bu seçimde siyasete damgayı bırak çivi çaktı. Hatta MIH (denir Anadolu’da). 600 rakamı Hatayda enson angara da keçi otlak yerlerinde gayrimenküle geçişin acı gaturasını siyasetçi (lere) ye kesti sonunda:( buydu doğru olan da.. Özgür lük iyi dir. Özgürleştirdi Özgür başganı da 1 Mayıs , HAYIRLARA VESİLE ola..:)) Mühürledi altını sayın CB da 2 MAYIS’ta.??
 Nurullah
 3 Mayıs 2024 Cuma 05:42
Gelecek CB''lığı seçimlerinde Özgür Özel aday olsun bu sayede Tayyip Erdoğan yine Cumhurbaşkanı olsun hatta ölene kadar cumhurbaşkanlığını Tayyip Erdoğan''a tahsis edelim. Mezarını koltuğunun üstüne lahit şeklinde yapsınlar ki ölünce de devam etsin cumhurbaşkanlığına. Cennete git deseler koltuğu bırakıp gidemez o hale geldi.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime