PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
OLMAYAN ZAMANLARIN YAŞANMAMIŞ İNSANLARI
Esra Süntar
YAZARLAR
7 Mayıs 2023 Pazar

OLMAYAN ZAMANLARIN YAŞANMAMIŞ İNSANLARI

Bir hayat geçiyordu görünmezliğin sessizliğinde..

Var mıydık aslında?

Kurgulanmayan mitolojilerin karakterlerini oynatırken üzerine titreşen örgün sevecenlikleri insafa bıraktık...

Devasa ekranların içinde anatomi avatarları dolaşıyordu, bakmaktan yanan yüreklere gömülürcesine renklenen mutluluklar geçit törenini andırıyordu, yüzleri dahi olmayan karelere yansırken duygular..

Neydi, bizi bu kadar tarihe yaklaştıran talihsizlikler çemberi?

Kayda değer bir kelime bile edemeyenlerin ezberlerini bozuntuya uğratan düşüncelerin yakınlığını uzaktan seyrediyorduk...

Yakınsaklık oluşturan beraberliklerin hiç olmayan taraflarına zihinler istila edilmişti..
Öyle bir algoritma geliştirilmişti ki görselliklerden ses bile duyuluyordu...

Bir izdüşümün harikalıkları gibi algılanan ruhsuz kalıpları fizksellik yakalayamıyordu..

Engebeli tümseklerin karadelikleri gibi insanların olmayan yanlarında buluyorduk kendimizi..

Fiziksel temasın olmadığı dünyada yaşanabilir miydi?

Çekişmeli üretici ağ ile deepfake ile tek bir fotoğraftan videolar üreten teknolojinin varsaydığı kişilikleri de, çoktan okumadığı sözleşmelerle kabullenmişliğin getirileri, artık özündeki merhameti yansıtamayacak türden oluşmakta..

Vurgulanan geçmişin uyumsuzluğu ile çelişen gelecek kaygıları artık bizlerin hislerini yok pahasına pazarlamakta..
Ne için yaşıyorduk, ne hale getirildi ruh yolculuğumuzun kaygıları..

Zaman yetişmiyor, insan olasılıkların boyutlarında yok sayılmışlığını gizliyor..

Bir dünya geçiyordu akıllardan, bilinmezliğin tarafsızlığını haykırırcasına...

Hengamede bırakılan kaprislerin çocuksu masumiyetine everest tepeleri çiziyordu adeta, yapay zeka...

 Şayet varsaydığı temelleri duygularına tercüman edemeyecekse, neden vardı neşesini kaybedercesine sessizliğine kimlik giydirenler?

Sanal özgürlüklerin yerini artık bir dokunuş dahi alamıyordu..Temas eden bir klavyenin fikirleri insanı resmetmiyordu artık..

Umutlar kol geziyordu zihnimizin ücralarında yaşamsal tek hamle yapmadan uyuşturulmuştu beyinler..

Kaybedilen hayatlardı, gözlerimizde canlanan hayallerin gerçekliği artık..


Günümüzde teknolojinin gelişimiyle birlikte sanal dünyalarda var olmak mümkün hale geldi... Ancak bu sanal dünyalarda varlıklarımız da sadece dijital olarak var olabilirlerdi... 

Devasa ekranlarda dolaşan avatarlar gerçek hayattaki anatomilerimizin yerine geçemeyen yalnızca dijital birer yansımamızdı..

Sanal dünyalarda var olmanın cazibesi gerçek hayatta bulunması zor olan mutlulukları sunarken aynı zamanda yalnızlaşma ve içe kapanma gibi riskleri de beraberinde getirdi...

Fiziksel temasın olmadığı bir dünya teknolojinin gelişmesiyle mümkün hale geldi...Ancak insanlar için fiziksel temasın önemi büyüktür ve tamamen ortadan kalkması insanların psikolojik ve duygusal sağlıkları üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir...

Yapay zeka ve deepfake teknolojileri insanların kişiliklerini ve gizliliklerini tehlikeye sokabilir..
 
İnsanlar zaman zaman kendilerini kaybedebilirler ve bu sanal dünyanın yaşam değerlerini temelinden sarstığını bazen anlayamazlar...
Böyle durumlarda neşelerini kaybederler ve sessizliğe bürünürler....

Bunun nedeni; kişilerin kimliklerini, duygularını ve özbenliklerini kaybetmeleridir....

Bu durumda insanların özbenliklerini yeniden keşfetmeleri ve duygularını ifade etmeleri gerekir...

Gerçek dünya ile sanal dünya arasında bir denge kurulmalıdır...

Teknolojinin getirdiği olanaklar kullanılırken ayrıca insanların da özgürlüklerine saygı gösteren ve onların kimliklerini koruyan bir düzen oluşturulmalıdır...

Umut insanların zorluklarla başa çıkmalarına, çözümler üretmelerine ve hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olan bir güçtür...Umudumuzu kaybetmemeliyiz..

Ne yazık ki kaybedilen hayatlar geri getirilemez ve hayallerin gerçekleşmemiş olması da hayal kırıklığı yaratabilir...

Ancak bizler umudumuzu kaybetmeden, hayatımızı daha anlamlı kılmak için yeni hedefler belirleyebilir ve kendimize yeni yollar çizebiliriz.. Hayatımızın değerini ve kıymetini daha iyi anlayabilir ve sevdiklerimize daha çok önem verebiliriz...

Günün Esra Süntar sözü;

"Hiçbir şey için geç değil ancak ertelenenlerin ömürleri tükendi..Gözünüze gösterdiğine inanıyor!"

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime