PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
The Godfather
Talat Atilla
YAZARLAR
21 Eylül 2015 Pazartesi

The Godfather

Gümüşhane Kelkitli.
Babası Mehmet Doğan, CHP’nin düzenlediği baloların gediklisi bir partili.
Koç’un bayiliğinden, milyarder medya patronluğuna uzanan yol hikayesi oldukça karışık.
Milliyet’i satın alırken geliştiği iddia edilen onlarca provakatif söylentilerin muhatabı olmasına rağmen şimdiye kadar aklı doyuran tek açıklaması olmadı/olamadı…
Türkiye’de iktidar/medya ilişkilerinde başrollerden birisi her zaman kendisine düştü.
Sokaktaki insanın, “Medya gücünü kullanarak zengin oldu” algısını kırmaya bir türlü gücü yetmedi.
Hürriyet için bir röportajında, “Devletin gazetesiyiz” sözlerini ağzından mı kaçırdı, güç algısını yükseltmek için mi söyledi, hala bir sır…
Aynı röportajda, kendisine, “Devletin gazetesiyiz diyorsunuz ama hangi devletin? Bildiğimiz devlet mi, derin devlet mi?” sorusu sorulsa, hangi yanıtı vereceği halen merak edilen bir medya patronudur Aydın Doğan…
Aydın Doğan, şirketlerinde çalışan tüm gazeteciler içinde en muhafazakarı olmasına rağmen, yöneticilerinin mahalle baskına teslim olmuş bir medya patronudur.
Tam da bu yüzden muhafazakar olmasına rağmen, liberal gibi gözükmekten tuhaf bir haz alır.
Bir vakitler yanında çalışan ilahiyatçı yazar Nihat Hatipoğlu’na sık sık, “Hocam, şu günah mı, bu sevap mı?” sorularını, yaşayamadığı duygularına dönme arzusu olarak değerlendirsek fazla mı niyet okumuş oluruz acaba?
Doğan’ın kaybetmeye alışkın olmayan ruhuna diz çöktürmek hiçbir dönem kolay olmadı.
Ahaliyi, en başta hükümeti tabi ki; emekli olduğuna inandırmaya çalışma  formülü oldukça ilginç!
Bir gece aniden künyeden sildiği ismini, her ay tüm yöneticilerini bir masada toplayarak manifesto yayınlayarak hatırlatmaya devam ediyor!
Neyse…
İngiltere’de yayınlanan The Economist dergisi, Aydın Doğan’ı “Güçlü ve tartışmalı” medya patronu olarak tanıtmıştı.
Aydın Doğan’ın sürekli “Kendimi Taksim’de asarım” sözlerine de atıfta bulunan dergi, onun kendisini ünlü medya patronları Murdoch ve Berlusconi ile karşılaştırmış, Doğan’ın gençliğinde Kelkit’te “Teksaslı bir kovboy gibi” yaşamayı düşlediğini iddia etmişti.
Kovboy olmak Doğan’ın içinde ukde kalmış olacak ki, Uğur Dündar’dan Rahmi Turan’a, Soner Yalçın’dan Yalçın Doğan’a kadar atından düşürmediği kovboy kalmadı.
Asi ve dozu henüz tam kestirilemeyen bir cesarete sahip olduğuna şüphe yok ama en kuvvetli olduğunu düşündüğü yerden defalarca vurulmasına rağmen, yarasını sürekli açık tutan bir medya patronu o.
Aydın Beye, içten bir tonlamayla, “Babaaa” diyen bir faninin, Doğan Gurubu’nda ömrü hep uzun olmuştur.
Tuncay Özkan’ın, Kanal D Yayın Yönetmenliğinden Uğur Dündar’ı devirmesini, Özkan’ın her gördüğü yerde Aydın Beye, “Babaa” diye hitap etmesine bağlayanlar da oldu.
Baba deyince, Aydın Doğan’ın ilginç beden diline yanıt aramadan geçmek haksızlık olur.
Bazen Baba filminin setinden biraz önce çıkmış Don Vito Corleone, bazen yağmurda sokakta ıslanmış Hülya Koçyiğit’e evini açan zengin fabrikatör Hulusi Kentmen…
Aydın Doğan’la ilgili toplumsal algının karma karışık olması, ruhunu kendi elleriyle ikiye bölmesinden kaynaklanıyor olabilir mi?
İktidarlara Don Vito Corleone, çalışanlarına (Kendisine çok olanlara) Hulusi Kentmen…
Corleone, the godfather, ya da daha yaygın bilinen adı ile Aydın Doğan’ın kendisine biat etmeyen iktidarları yaylım ateşine tuttuğu bir sır değil.
İktidarları biat ettirmeye alışmış bir ruhun, kendisinden daha hızlı silah çeken bir iktidarla karşılaşması, filmi sonuna kadar izlememizi zorunlu kılıyor.
Müşfik bir baba olmaya bu kadar müsait bir ruhun, the godfather olarak tarihe geçme ihtimalidir hazin olan.
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 12 Aralık 2015 Cumartesi 10:49
şu havuzcuların haline üzülüyorum, içler acısı. Paraya tamah edip girdiler havuza ama insan içine çıkmak kayguları yok, çıkamazlar zaten. Ne tirajı onbinlere düşmüş gazetelerini para verip okuyan var, ne de arada portallarını tıklayan. Arada benim gibi yolunu şaşırmış muhalifler de olmasa kimsenin uğrayacağı da yok. Reklamlar dipte, havuz da olmasa maaşlar ödenmese, text formatında haber yapacak editör bile kalmayacak. Değer miydi diye soruyorlardır kendilerine, eminim. "Değer miydi, gerçekten?"
 Misafir
 8 Aralık 2015 Salı 19:26
babası chp balolarının gediklisiymiş..görev tamamlanmıştır,dağılabilirsiniz...
 Misafir
 22 Kasım 2015 Pazar 04:01
Son yazdığım yorumu yazalı bir ay geçmiş, burayı duvar gazetesine çevirdim, affola. Twitterden izliyorum haberleri. Özellikle cemaatin sesi olan iki haber portalında kendilerine uygulanan hukuk ve adaletten uzak uygulamalardan yakınıyorlar. Onlara derim ki "ADALETİN ELİNDEKİ TERAZİNİN AYARINI SİZLER İKTİDARIN GÜCÜNÜ ARKANIZA ALIP, BİLEREK VE İSTEYEREK, ÜLKENİZE VE MİLLETİNİZE İHANET PAHASINA BOZDUNUZ. AYNI TERAZİYLE TARTILIYORSUNUZ, ŞİKAYETE HAKKINIZ YOK".
 Misafir
 21 Ekim 2015 Çarşamba 02:44
Havuz medyası haber sayfalarındaki son numara bu. Ateşi maşayla tutmanın yolu var, alırsın yazar kadrosuna bir yandaş-havuz televizyonunun GYYni, ardından aynı havuzcunun güzel sunucusunu da "yazar" kadrosuna alırsın. Onlar trollerken hem kendin yazmaktan ve yarın hesap vermekten kurtulursun, hem de cukka devam eder. Hesap sorulduğunda "bizde editoryal özgürlük var, karışmayız" deyip sıyrılırsın. Yersek...
 Misafir
 16 Ekim 2015 Cuma 20:31
Teşekkürler sayın yazar. Ülkemizi ve 78 mly. nu derinden sarsan bütün konulara açıklık getirdiniz!
 Misafir
 6 Ekim 2015 Salı 14:34
COMO gölü civarında görkemli bir HAVUZ medyası binası ve BİR TÜRGEV lisesi ve yurdu açılsa da ülkemize hizmet olsa :-) Açılışını da perinçek yapsa ulusumuza şeref....
 Misafir
 6 Ekim 2015 Salı 13:43
yazmayı falan boşver, bırak böööle daaanık kalsın, daaa güzel duruyooo... hiç değlse en büyük gotfateri savunmak zorunda kalmıyosun...
 Misafir
 6 Ekim 2015 Salı 11:30
COMO GÖLÜ BÜYÜK babalara tatil köyü İTALYA'DA :-)
 Misafir
 4 Ekim 2015 Pazar 12:40
TURGAYLA KÜÇÜK CEM'İN gazeteci sayıldığı ülke...A.HAKAN DÖVDÜRÜLÜR ÖZÜR BİLE DİLENMEZ....KABADAYI kültürüüyle HUZURLU ÜLKE...BÖYLE GİTMEZ İYİ BİLİn...BU MİLLET AYAKAKABI kutularına sığmaz...LAHEY uzak değil...
 Misafir
 4 Ekim 2015 Pazar 00:05
yazılanların hepsi palavra
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime