PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Vicdan Dilenciliği Sana Yakışıyor mu Bekir Abi?
Talat Atilla
YAZARLAR
12 Eylül 2010 Pazar

Vicdan Dilenciliği Sana Yakışıyor mu Bekir Abi?

Alphonso Karr, “Herkesin üç kişiliği vardır; Ortaya çıkardığı, sahip olduğu, sahip olduğunu sandığı” der.

Bekir Coşkun’u tanıyamadığı için üç şıkla yetinmiş Karr.

Bekir Coşkun’da daha fazlası var.

Coşkun, Hürriyet’te yazarken de aynı vicdan dilenciliğine tenezzül etmiş, o zamanda sönmeye yüz tutmuş şöhretini yaldızlamak için okurlarına el açmıştı.

İlerleyen satırları okuduğunuzda Coşkun’un yazdıklarımdan daha fazlasını hak ettiğini göreceksiniz.

 

10 eylül 2010 tarihinde Turktime’da manşetten, “Bekir Coşkun’a 3 günlük yayın yasağı” haberini yayınladık.

Haberde, Habertürk yönetiminin Coşkun’a referandum sürecinden sonra yazılarına devam etmesini istediğini kaleme aldık.

Bu haber bir çok internet sitesinde ve Sözcü gazetesinin manşetinde yer buldu.

(İnternet sitelerinin aksine Sözcü gazetesi kaynak vererek kullandı. Teşekkürler…”

Ve Coşkun bu haberler üzerine Habertürk.com’da sözde yalanlama, içeriğinde ise haberi doğrulayan bir açıklama yaptı.

Habertük.com da bu çelişkiyi hissetmiş olacak ki, haberi bir süre sonra siteden geri çekti.

Şöyle dedi Bekir Coşkun, “Bazı gazete ve internet sitelerinde benimle ilgili haberler çıktı ve ben bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım. Sanırım iznimin kullanılan zamanıyla ilgili yanlış anlaşılmalar oldu. Ben gazete yönetiminden bayram izni istemiştim, uygun görülmemişti.  Daha sonra bana izin yapabileceğim bildirilince kamuoyuna olay böyle yansıtıldı. HABERTÜRK, çok geniş kitlelerin okuduğu bir gazetedir ve etkilidir. Okurlarım okuduğu sürece burada yazı yazmak isterim. Yazılarıma devam edeceğim."

 

Gazete Habertürk, “Bekir Coşkun hastalığı nedeniyle yazamadı” derken, Coşkun, “Ne hastalığı, izin yapıyorum” diyerek gazetesi ile dalga geçti.

 

Şunu açıkça belirtmek isterim; O haber kesinlikle doğrudur.

Bu konuyu tartışmam bile.

Üzerinde durduğum nokta Bekir Coşkun’un krizden beslediği şöhret müptelalığı, alkış bağımlılığı ve Medine dilencisi gibi kendini acındırma merakıdır…

 

Hürriyet, Coşkun’un yazılarını makaslarken Bekir abi hem Hürriyet’te çalışmaya devam ediyor, hem de yakın çevresine, “Kese kese bir şey bırakmadılar, minicik bir şey kaldı!” diye nükteler yapıyordu.

Aynı rolü şimdi Habertürk’te oynuyor.

Sansür kötüdür ama sansürü istismar etmek en az sansür kadar mahkum edilmeye layıktır.

Etrafına, “Beni habertürk’te de sansürlüyorlar” diye yakınacaksın, hem orada yazmaya devam edeceksin, hem, “İzin günümü karıştırmışlar” diye gazeten ve okurlarınla dalga geçeceksin, hem de yüzde yüz doğru bir habere kurnazca yalan muamelesi yapacaksın öyle mi?

Yaptırmayız!

İşte AKP’nin yükseldiği ana dalga tam da burasıdır.

Türk milleti gayr-i samimi insan/yazar yorgunudur.

Türk medyasını yeşilçam setine çevirenlerin saltanatı artık bitmeli.

Laiklik ve dini hassasiyetleri kendi şöhretlerini parlatmak için kullananlara, bu olgular üzerinden imajlarına makyaj yapanlara saygı duymuyorum.

Siz de duymayın!

Hak etmiyorlar!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 17 Ekim 2010 Pazar 21:12
türkiyede bekir beyin üstüne kalem tanımıyorum.....tüm bu yaşananlar bence onu daha çok büyütüyor...
 Misafir
 17 Ekim 2010 Pazar 21:08
bekir bey türkiye degil dünya çapında bir yazardır....hiç kimse onun adını kullanarak gündeme gelmeye çalışmasn...
 Misafir
 22 Eylül 2010 Çarşamba 22:35
Görüşü her ne olursa olsun, bir meslektaşınızın başına gelen bir olayı bu şekilde yansıtmanız, mesleki prensiplere ve beşeri ilişkilerde olgunluğa erişmediğinizi gösterir. Bu yazınızla birçok okuyucunuzu kaybedeceksiniz.
 Misafir
 22 Eylül 2010 Çarşamba 21:42
meyveli agaç taşlanır....bekir bey türkiyede senin kalemin üzerine kalem ok.....bunu seni sevende biliyor, sevmeyende biliyor.....
 Misafir
 22 Eylül 2010 Çarşamba 18:04
Kendilerinin bir eli balda, diğer eli yağda ikenm(merak eden Bekir Beyin aldığı parayı araştırsın) ülkeyi kardeş kavgası cehennemine çeviren, sürekli kin, nefret, düşmanlık üreten amigolara "yazar" demek yazarlığa en büyük hakarettir. Bu Coşkunlar, Çölaşanlar, Özdil'lerin Türk medyasını yerlerde süründürdüğünü, seviyeyi sıfırın altına indirdiklerini ne zaman göreceksiniz taraftarlar?
 Misafir
 22 Eylül 2010 Çarşamba 15:47
yılların gazetecisine bu şekilde tabir edemezsiniz :((((( esefle kınıyorum :(((((
 Misafir
 22 Eylül 2010 Çarşamba 08:46
Bu başlıklar sizlere yakışıyor galiba ! Benim bildiğim gazetecilik bu değil ki.Onun için okuduğum gazetelerde iki yazarı ismini zor hatırlıyorum.Nerede Refi Cevat Ulunaylar,Peyami Safalar,A.Emin Yalmanlar.N.Nazif Tepedelenlioğlu,Çetin Altan ve diğerleri.Rahmetli olanlar Nur içinde yatsınlar.sataşmaları bile bir edebiyat örneği idi.Şimdilerde ise ne büyük kaldı,nede gereken saygı.
 Misafir
 21 Eylül 2010 Salı 15:08
syn atilla, yazınıza tam anlamıyla katılıyorum syn bekir beyide kendini toplamaya davet ediyorum başara bilirse tabi
 TOTEM
 21 Eylül 2010 Salı 14:19
Şimdi birileri çıkmış yandaş medya naraları ile birilerine hakaretler edip saldırırken,Aynı saldırgan ve seviyesizlikteki başka yazarları ise demokrasi havarisi ilan ediyor.sizce bu durumda bir tutarsızlık yokmu?Ben size göre benim yandaşı olduğum fikrin bayraktarı görünen Engin Ardıç yada Emre Aköz gibi seviyesiz ve fikir kabızı yazarları eleştirip yerden yere vururken sizler benzer seviyesizlikteki Coşkun,Çölaşan yada Özdil gibileri idol kabul ediyorsunuz.İşte sizinle aramızdaki fark bu...
 Misafir
 20 Eylül 2010 Pazartesi 20:16
Son paragraf resmen duygularıma tercüman olmuş... Tepeden inme modernleşmenin yarattığı zihinsel şoklar bu yarım aydın kalemlerde tepeden bakma hastalığına yol açmış! Ama işte böyle tepelerler adamı! Artık inovasyon medya içerisinde şart. Fikir üretmiyor ruh ikizleri Ertuğrul Özkök, Yılmaz Özdil gibi, ağabeyi Emin Çölaşan gibi nefretini kusuyor. Tebrik ederim Ciner gurubu. "Göbeğini kaşıyan adamlara" değil HaberTürk gibi bir gazetede köşe vermek, facebookta yorum bile yaptırmamak gerekir!
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime