PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Başkent Ankara Bunları Konuşuyor…
Talat Atilla
YAZARLAR
1 Temmuz 2010 Perşembe

Başkent Ankara Bunları Konuşuyor…

Atılan Üsteğmen’e Yeniden Dönüş Sağlanırsa, Binbaşı mı olacak?

Türkiye’nin gündemini Anayasa değişikliği kapladı. Değişiklik yürürlüğe girerse üç ayrı konuda çözülmesi gereken üç konu olacak. Değişiklik paketi ile HSYK tarafından meslekten ihraç edilenlere yargı yoluna başvurma olanağı getiriliyor. Van eski Savcısı Ferhat Sarıkaya da aynı durumda. Sarıkaya yargıya başvurabilir ve mesleğe geri dönebilir. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç bu ihtimal için  ‘’Hukuk karar verirse olur’’ diyor.

İkinci tartışmalı konu Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk’ün durumu. Anayasa paketi ile partisinin kapatılmasına neden olan milletvekilinin üyeliği artık düşmeyecek. Türk ve Tuğluk bu maddeden dolayı milletvekilliğini kaybetti. Şimdi Anayasa mahkemesine başvurup lehte düzenleme diyerek milletvekilliklerinin iadesini isteyebilirler.

Yeni düzenleme ile YAŞ kararı ile TSK’dan çıkarılanlara da yargı yolu açılıyor. Bu da lehte bir düzenleme ve hukukta lehte düzenlemeler kişilere yeni hak getiriyor. Aynı durumdakiler de yargıya gidip geri dönüş kararı alırlarsa ne olacak. Burhan Kuzu ‘’ Bunların da başvuru hakkı var’’ diyor. Ama örneğin üsteğmenken TSK’dan çıkarılmış bir kişi için dönüş yolu açılırsa, bugün Yüzbaşı ya da Binbaşı olarak mı TSK’ya geri dönecek? TSK bu kişiyi nerede nerede nasıl görevlendirecek? Asıl önemlisi de güven sorunu nasıl aşılacak?

Anayasa paketi sürprizlere gebe…

İki sosyalist

Anayasa paketine Ufuk Uras da destek verdi. Uras’ı en çok alkışlayan da Kültür Bakanı Ertuğrul Günay oldu. Uras ve Günay bir dönem sosyalistti. Bu iki isim için ‘’AKP’nin sosyalist kanadı’’ deniliyor. Günay içerden Uras dışarıdan destek veriyor.

İşin sırrı

Pakete başından beri destek veren bir bağımsız daha var. İsmini vermeyelim ama bu bağımsızın Ankara’da önemli bir yatırımı varmış. Sağlık konusundaki bu yatırım yarım kalınca hükümetten destek sözü almış. Şimdi o da oylarıyla destek veriyor,.. Bakalım Anayasa değişikliği sonrası yatırımı ne aşamaya gelecek ?

Gül faktörü

MİT Müsteşar yardımcılığına başarılı Başbakanlık müsteşar yardımcısı Hakan Fidan atandı. Fidan’ın bu ay sonunda da emekli olacak Emre Taner’in yerine Müsteşar olacağı konuşuluyor. Ama bu kesin mi? Ankara kulislerinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu makam için başka bir adayı olduğu konuşuluyor. Kayseri’den tanıdığı bu isim halen MİT’de bir başkanlık koltuğunda oturuyor. Gül bastırırsa Fidan Müsteşar yardımcısı olarak kalabilir MİT’in başına da teşkilat içinden başka bir isim gelebilir… Önümüzdeki günler Başkent'te kapalı kapılar ardında Gül-Erdoğan restleşmesine sahne olabilir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 SEYMEN BEYİ
 7 Mayıs 2010 Cuma 16:42
Fark etmez anlaşırlar.. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı kararname ile iki ay önce, Milli Piyango Yönetim Kurulu üyeliğine atanan, eski belediye başkanı Serhat Kemal Yılmaz, ‘’Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanmak ve rüşvet almak" suçlamasıyla tutuklandı.
 ihsan yalçın
 7 Mayıs 2010 Cuma 09:32
Bu insanlar mesleklerinde ihraç edilirken tamamen ideolojik nedenlerle, yapılan baskılarla, haksız ve hukuksuzca ihraç edildiler. Ellerinde hak aramalarını aldılar. Bir idari ve askeri kararı düşünün ki karar aleyhine yargı yoluna gidemiyorsunuz. İdarenin yaptığı herşey yanında kâr kalıyor. Kimse hesap soramıyor. İşte bu tam anlamıyla hukuk ve hukuk devleti ile alay etmektir hatta evrensel hukuk ilkelerini hiçe saymaktır. Şimdi bu ilkelere biraz da olsa saygı gelecek ve benzer durumda kalan insanlar da halkın gözünde mazlum olarak gözükmeyecektir. Hak ve hukuk önünde haksız çıkan her insan gibi onlar da suçlu veya haksız olacaklardır. Halkın gözünde kahraman olmayacaktır. Kahraman hukuk devleti ve hukuk olacaktır. Korkuya gerek yok, zira hak ve hukuk herkese bir gün lazım olacaktır.
 saffet sancak
 7 Mayıs 2010 Cuma 09:27
Uzlaşmanın kendisi zorunluluk değildir zaten zorunluluk olsa o zaman uzlaşma denilemez.
 saffet sancak
 7 Mayıs 2010 Cuma 09:26
Bugün Mehmet Barlas yazısında Gammaz kelimesinden bahisle gammazcı kelimesinin yanlış olduğunu yazmış aynı şekilde lehte ve aleyhte kelimeleri aynı durum söz konusu... şayet bilinçli biçimde yazılmamışsa "leyh"te diye bir kelime yoktur doğrusu "leh" olmalıdır.
 mehmet
 7 Mayıs 2010 Cuma 01:07
böyle sacma sapan anayasa yapılırsa olacagı o. anayasa yaparken uzlasmak lutuf değil, zorunluluktur. o zorunluluk da yürütmeye aittir.
 Gerçek Vatandaş
 7 Mayıs 2010 Cuma 00:53
Bu değerlendirmelerin hepsi hayal. Anayasanın ruhuna ve kuvvetler ayrılığı ilkesine ters düşen, Yüksek Yargıya gem vurmayı amaçlayan o iki madde yüzünden paketin tamamı referandumda "hayır" alacak. Böylece Akp nin hırsı ve inadı uğruna diğer bi sürü hukuka ve adalete uygun düzenleme de kadük olup kalacak! Kısacası her zaman olduğu gibi Akp, Anayasa açılımında da bi çuval inciri berbat etmiş olacak.
 cengaver
 6 Mayıs 2010 Perşembe 20:42
sayin atilla,biz gecmise degilde gelecege bakalim simdiden anayasa degisikligine ön yargiyla bakmayalim,simdiye kadar ne oldu ülkemiz hep darbelerle zaman kaybetti,gercekleri yazalimki kamuoyuda telasa kapilmasin.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime