PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ZAMANDA KENDİNİ BİLMEK
Esra Süntar
YAZARLAR
11 Aralık 2023 Pazartesi

ZAMANDA KENDİNİ BİLMEK

İnsan kavramının psikolojik devrimlerinin ideolojik sebeplere dayattığı bilinmezlik olgusu varoluş gerçeğini kapsamıyor..

Özünde direttiği her bir anlamın gözlerinden akıp giden bir hayali canlandırdığına şahit olmakla geçiyor zamanı ya da hayatın sınırlarında kontrolsüz farkındalıklar yaşıyor...

Kültürel değişimlere şaşkınlıkla ve hayranlıkla bakıyor..
Hiç bir kötülük barındırmayan varlığı nasıl da hiçliğine teslim olmuş..
Kargaşadan uzak yaşamında inisiyatif veya empati duyduğu kişiliklerle bağ kurdukça merhamet duygusunu yeşertirken buluyor kendini..
Düşüncesi, aklının ulaşabildiği kadar güzel sözlere dikkat çekiyor..
Başı ve sonu olmayan kavrayışının azımsanmayacak muhteşemliği algılamaya yatkınlık içeriyor.

İnsanın kendini arayışı bilinmezlik gerçekliğine çeşitli isimler koyarak her ne kadar yüzeysel gibi tanımlansa da aslında her birey muhteşem varlığının tiryakisi..
Hayatımızın bizlere sunduğu o genetik değişimler ve dönüşümler veya halden hale geçiş selamet ve huzur üzere ilerleyişimizin en önemli kanıtı olsa gerek..

İnsan doğru ve akılcıl gelişim ile büyüdükçe toplumun kendisi olmakla mükelleftir..

Düşünce yetisini verimsel koşullarda kullandığı zaman örnek kişiliğini de bir takım sebeplere bağlayarak oluşturuyor.. 

Olgunluğun getirisi varoluşu  kabulden geçer..
Zamanın sarf ettiği cümleler zihnimizden geçerken bir an da güzel bir haberin müjdesiyle karşılaştığımız gibi..

Sevgi neydi? 

İnsan hayata gözünü açtığı andan itibaren sevgiyle donatılır..
Dünyası sayılamayacak kadar güzel nimetleriyle karşılar kendisini..
Sanki doğduğu veya uyandığı anı herkes büyük bir sevinç ve saygıyla bekliyordur..

Bir bir tüm hayalleri varlık bulmuştur etrafında ve sevgiyle selamlar varlığını..

Gökyüzüne baktığımızda ay ve yıldızların veya güneşin senfonisi yeryüzünü çoktan kuşatmıştır..

Pür neşe içinde caddelerde dolaşan insanları algılama dürtümüz aklımızda canlandıkça, daha akıcı güzelliklere doğru ilerlerliyorsunuz hissiyatınızı da beraberinde taşır..

Kendini sorgulayış bitmiştir..

Sanki güzel bir rüyadan diğer güzel bir rüyaya tüm gerçekliği ile izler bırakır..
Okyanusta bir su damlasıdır artık, insan..
Üzüntülerden ve kaygılardan arınmıştır..

En çekici olanı da bu değil midir?

Kendisi ile birlikte tüm hayatını kuşatan varlığı da ancak ve ancak sevgiyle birleşmiştir..

Uzun bir yolculuk değil miydi hayat biçimlerimiz?

Her ne olursa olsun insan özgüvenini korumalıdır..

Katsayısı dahi bilinmeyen fakat gözüne, özüne, kalbine ve tüm fizikselliğine kadar ulaşan nimetlerle donatılan insan, şükürler ederek geçirmelidir her anını..Her anın hazzını tatmalıdır..
Çünkü; masumiyetinin ve saflığının getirisi yaratılış gerçeğine çok yakındır..

İnsan kendisini aynada görebilir miydi?

Fiziksel görünümden bahsetmiyorum.Kendi özünü gösteren çevresel faktörlerin ve olayların bütünselliğinden bahsediyorum.
Hani bazen zaman durmuş gibi hissedersiniz ya da bazen hayatınızın bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçtiğini anımsarsınız..
İşte burada zaman kavramı nasıl bir değişikliğe uğruyordur ki; size bazen dejavu yaşatır? 
Örnek vermek gerekirse hayatımız tam da böyle değil midir?
Her gün diğer günün benzeri gibi algılanır..
Alışkanlıklardan ibaret bir fizikselliğin içinde kaybolmuş gibi düşünürsünüz..
Ardınıza veya geçmişinize baktığınızda sanki bir arpa boyu yol almamışsınızdır ama bir o kadar da zaman geçmiştir..
Misal; küçük yaşta iken gördüğünüz yüzler artık çok değişmiştir...
İnsanların çocuk yaştaki haliyle, torun sahibi olmuş yaştaki halini kıyasladığınızda o tanıdık yüzlerden eser kalmamıştır. Çevresel faktörlerde aynen böyledir..

İnsana bu perspektiften baktığımızda neden bu kadar kendine de yabancı olduğunu kavramış oluruz..

Zaman kavramı değişkenlikler üzere kurulmuştur..

Fiziksel karşılaştığı aynadaki kendisi ile duygusal tanımladığı kişiliği çakışmıştır...

Her gün bir başka yüzüne uyanan insan kendisini nasıl tanıyabilir?

Duyguları yansıtan ayna olabilir mi?

Boyutsal geçişlerin tamamlandığı aynalardan bahsediyorum..
Konuyu anlayabilmek açısından boyutsal aynaları biraz da sanal gerçeklik gözlüklerinin içinde barındırdığı yazılımsal kodlamalara benzetebilirsiniz..
Zaman kavramını da böylelikle daha iyi açığa kavuşturmuş olabilirim..

Sanal gerçeklik gözlüklerini taktığınız kişilerin zaman birimi ile sanal gerçeklik gözlükleriyle görülen ya da yaşatılan zaman birimi tamamen farklıdır..

Bir ortamda belirlediğiniz her bir kişiye farklı sanal gerçeklik gözlükleri taktığımızı ve farklı yazılımlarla o gerçekliği yaşattığımızı varsayalım..
Her birey yanyana dizilmiş koltuklarda dahi oturuyor olsalar algıladıkları farklı tasarımlarla ve görselliklerle bezenmiş olduğundan zaman algıları yine tamamen birbirinden farklı olacaktır..Bu kişilerin yıllarca sanal gerçeklik deneylerine kendi özgür iradeleri ile katılım sağladığını düşünün..
Bu kişilerden yıllar sonra o sanal gerçeklik gözlüklerini çıkardığınızda, birbirlerine neler yaşadıklarını anlatmalarını isteseniz mutlaka kendi gerçekliğinden kopuk anılardan bahsettiklerine şahit olursunuz..

"Her insanın dünyası kişiye özeldir."

Nasıl ki ailenizden veya hiç tanımadığınız bir birey siz uyurken rüyanızda var olabiliyorsa, insan da gerçek yaşamında zamanın tanımladığı yüzlerin değişimine maruz kalıyor..
Zaman ve mekan kavramı da buna göre şekil alıyor dünyamızda...
Yani duygularımızın açığa çıkışı ile fiziksel yaşamın bütünlüğü insanda kafa karışıklığına sebebiyet verebiliyor..

Günün Esra Süntar sözü:
Bir gerçekliğin en üst boyutunda var olanlar diğer alt gerçekliğin yabancısıdır.Bakmaya doyum olmadığı kadar hayaller geçitini andırır.Dış görünüş ayna ise iç görünüş duruluktur..Kendini bilebilene selam olsun.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime