Aydın Doğan’ın Düşüşü, Rasim Ozan ya da Karısı

Aydın Doğan son Rasim Ozan Kütahyalı ve karısı Nagehan Alçı Aydın Doğan’la bir arada. Bu bir aradalık bir gün Aydın Doğan’ın ofisinde oluyor başka bir gün Rasim Ozan-Nagehan Alçı çiftinin evinde. Özel… Baş başa.
ABONE OL
Abone Ol
Aydın Doğan’ın Düşüşü, Rasim Ozan ya da Karısı
Haberler / Analiz
1 Şubat 2012 Çarşamba 12:59
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Aydın Doğan Türkiye’nin yakın dönem medya tarihinin tartışmasız en önemli figürü. Gerek medya-siyaset ilişkileri ekseninde, gerek gazeteciliğin kendi iç dinamikleri çerçevesinde dönen tartışmalarda, gerekse medya toplum etkileşimi bağlamında ne konuşulduysa mutlaka Aydın Doğan şu ya da bu şekilde konunun içindedir. Özetle; yakın tarih Aydın Doğan unsurundan soyutlanırsa eksik kalır diyebiliriz.

Bu kısa anıştırmayı yaptık ki birazdan okuyacağınız satırlarda ortaya çıkacak fotoğrafın acayipliğine bir vurgu olarak düşünün.

O fotoğraf şu:  Aydın Doğan; Rasim Ozan Kütahyalı ve karısı Nagehan Alçı Aydın Doğan’la bir arada. Bu bir aradalık bir gün Aydın Doğan’ın ofisinde oluyor başka bir gün Rasim Ozan-Nagehan Alçı çiftinin evinde. Özel… Baş başa.

Şimdi… Bu kadar önemli bir medya patronu daha düne kadar gazetecilik bile yapmayan, gazetecilik kariyerini özellikle Aydın Doğan’ın sahibi olduğu medya organlarına, orada çalışan yazarlara ve zaman zaman da bizzat Aydın Doğan’a hakaretler yağdırmak üzerine kuran Rasim Ozan’la bu şekilde yakınlaşması da ne demek oluyor?

Gerçi eski bir bab-ı ali geleneğidir. Birisiyle ilişki kurmak isterseniz önce çakar, sonra çıkarsınız. Ama koskoca gazeteleri-televizyonları elinde bulunduran bir medya patronu bu ucuz yönteme nasıl teslim olur?

Korku mu? Aydın Doğan’ın Rasim Ozan’ın giderebileceği nasıl bir korku olabilir?

Sevgi mi? Kendisine demedik söz bırakmayan bir ismi hangi gerekçeyle sevmeye başlamış olabilir?

Hesap mı? Rasim Ozan gibi daha düne kadar ne yaptığı belli olmayan ve tek sermayesi ona buna sataşmak olan birisini Aydın Doğan’ı ayağına kadar götürecek hesap ne olabilir?

Sebebi her ne olursa olsun… Aydın Doğan’ın Rasim Ozan ve karısına gösterdiği muhabbet, her türlü izahtan uzak, açıklanması olanaksız, Stockholm sendromuyla  bile mantığa bürünemeyecek kadar büyük bir garabettir.

Bu, olsa olsa bir medya patronunun kendini bitirişinin resmi, yalpalamaya başlayan bir ismin acı verici düşüşüdür.

Ve bu fotoğraf bir şey daha gösteriyor bize. Hani Aydın Doğan’ın hükümetle yaşadığı sorunların pik yaptığı dönemde klişeleşmiş bir söz vardı: “Aydın doğan iyi, çevresi kötü” diye. Bu fotoğraf gösterdi ki Aydın Doğan’ın yakınında ne kurmay ekibi var, ne de onu yanlıştan çevirecek bir yakını. Varsa bile Aydın Doğan düşerken onlar sadece izlemekle yetiniyor. Hepsi bu.

Çünkü Aydın Doğan’ın kendisine partner olarak Rasim Ozan ve karısını seçmesi düşüşten başka hiçbir anlam içermez ki, sevseniz de sevmeseniz de bu durum, üzücüdür.

NOT: Farkındaysanız fotoğrafta üç kişi olmasına rağmen hep iki isimden bahsettik. Nagehan Alçı’yı hep es geçtik. Şundan: Nagehan Alçı artık ismi ile değerlenen bağımsız bir birey değildir. O, Rasim Ozan’ın karısıdır sadece. Çünkü Alçı Rasim Ozan’la evlendikten sonra fikrini de, fikrini ifade edişlini de, duruşunu da Rasim Ozan potasında eritip kendisini yok etmiştir.  Artık kullandığı kelimelere ve üslubuna kadar Rasim ozan neyse o da odur. Onun bu teslimiyetine saygısızlık edip “bireymiş” gibi değerlendirmek istemedik.

 

  Haberin Videosu

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 Misafir
 24 Aralık 2015 Perşembe 17:01
" Keşke Adolf'tan bi kaç tane daha olsaydı. O zaman bana böyle karşı cevap veren birileri olmayacaktı" diyor, insan soyunun en aşşağılık örneğini kendisine önder seçen birisinin, günümüzde kimlere hizmet ettiğini görmek nedense şaşırtmadı. Hizmet ettiği zihniyetin günümüzdeki önderinin sonunun da aynı olduğunu göreceğimiz günler çok uzak değil. "Uyuz uyuzu sıfatta, domuz domuzu batakta, hacı hacıyı arafatta bulur" demeleri boşuna değil.
 Emirhan
 18 Şubat 2012 Cumartesi 19:58
İnsanlık, onun yaşattıklarından dolayı değil, yahudi ağzıyla konuşmaya alıştıkları için tükürüyor. Keşke Adolf'tan bi kaç tane daha olsaydı. O zaman bana böyle karşı cevap veren birileri olmayacaktı.
 Misafir
 8 Şubat 2012 Çarşamba 11:09
vijdanıyla kalemini kullanan, namuslu gazetecileri kapının önüne sırf iktidar istedi diye koyarsan..insanlara kara çalmakta mahir karı ,kocanın ayağına kadar gider onların oyuncağı olu rsun..eeee birkere ayağa düşmeye gör..
 Misafir
 7 Şubat 2012 Salı 15:25
Emirhan Adolf kılavuzları sayesinde nalları ne şekilde dikti?Senin gibi insanlık düşmanı birileri dışında hala yaşattıklarına tükürüyor insanlık.Emirhan"ın kılavuzuna bakın!!
 Misafir
 4 Şubat 2012 Cumartesi 15:33
Kütahyalı yazısında "düşük profilli" medya mensuplarına çakmış.Yeni Türkiye'yi dizayn ederken durulması gereken yerleride beyan etmiş.Şimdi, profil çıtanızı yükseltmemenin binbir yolunu bulan elemanlar olarak yola devam edecekmisiniz?
 Misafir
 3 Şubat 2012 Cuma 17:38
Önce bunlar yandaş birkaç yazar okuyor,sonra okuduklarını ezberleyip,kültürsüzlük akan ses tonlarıyla,saygı zaten hak getire devamlı dürüst insanlara hakaret edip,hırsız takımını destekliyor.Hırsızlarda onları seviyor tabi.Fikir dinlenecek insanlarmı ki,kanal değiştir olsun bitsin.
 Misafir
 3 Şubat 2012 Cuma 11:34
Emirhan haklı, her yer yahudi dönmesi dolu...İkide normal vatandaş gelsin, şu gazetelerin başına
 Emirhan
 2 Şubat 2012 Perşembe 23:38
Neyi var arkadaş Nagehan Alçı'nın. Doğruları söyleyen kim varsa onu illa karalamak zorunda mısınız. Adolf hitler diyor ki: ' Günlük gazeteleri açıp okuduğumda kimler Almanya ve Alman düşmanı-kimler de dostu hemen anlardım. Günlük olarak kimi kötülüyorlarsa o iyi, kimi övüyorlarsa o kötüydü.' Biliyoruz..övülmesi için Sabetaycı siyonist olmalı. Değilse yaranamaz.
 Misafir
 2 Şubat 2012 Perşembe 12:19
Türkiyde bir tek gerçek var o da milletin kendisidir.Bu gerçeği doğru okumuyanlar sanallıkla karşı karşıyadırlar.Yoksa herzaman yükselenler ve inenler olur.
 Misafir
 2 Şubat 2012 Perşembe 10:48
O bayan dediğiniz bizim Milli değerlerimize hakaret edebiliyor ama! Süper yazı tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime