DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıköz Turktime’a Konuştu

İşte Özaçıkgöz’ün açıklamaları…

DYP Anap’la birleşip DP olduktan sonra siz DYP’yi tekrar hayata kavuşturdunuz. Şu anda bulunduğunuz nokta nedir?

Neden merkez sağ çöktü diye düşünülüyor ama aslında merkez sağ çökmemiştir. Merkez sağın temsilcisi olan DYP çökertilmiştir. Gerek dünyanın gerekse Türkiye’nin geldiği noktaya baktığınız zaman merkez sağ, tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor. Latin Amerika haricinde demokrasi ile yönetilen ülkelerde hep merkez sağ iktidarlar politikalarını uygulamaktadır. Hatta iktidara gelen sosyal demokrat parti de olsa iktidara geldikten sonra merkez sağ politikayı uyguluyor. O bakımdan bizim 64 yıldan beri rahmetli Menderes’le başlayan Demirel’le devam sonra da DYP ile devam eden merkez sağ politikaydı. Dolayısıyla DYP merkez sağ zemininde siyaset yapacak ve yoluna devam edecektir. DYP’nin çökertilmesi çok daha gerilere dayanır. Maalesef partinin üst düzey yöneticileri partiyi mazisinden, o tarihi haklı misyonundan koparttılar. Geçmişimiz karamıydı ki beyaz sayfa açılmaya ihtiyaç hissedildi? Beyaz sayfa açıldı da ne yazıldı? Hiçbir şey. Misyonun özü kayboldu ama DYP ismi vardı diye teselli buluyordum. O ismi de taşıyamadılar. Aldıkları kararla DYP ismini attılar, DP ismini koydular, tabelaları da hurdacılara gönderdiler. Biz de daha evvel bu misyondan gelen arkadaşlarımızla gerekli hazırlıkları yapmıştık. 28 Mayıs 2007 sabahı erkenden gidip partinin kuruluşunu yaptık. Rekorlar kitabına geçecek kadar süratli bir kuruluştu. Aslında bir operasyondu bu. O bayrak yerde kalmamalıydı, çiğnenmemeliydi. O bayrak büyük bir misyonun bayrağıydı. Menderes’in, Demirel’in bayrağıydı.

O bayrağı yerden kaldırdınız ama çok da yükseltemediniz gibi… Varlığınızdan kimsenin haberi yok pek…

Bizim elimizde sihirli değnek yok. Televizynumuz da yok, basınımız da, paramız da. Diğerlerinin tv’leri olmasa dahi her gün onca kanala çıkabiliyorlar. Ama biz çıkamıyoruz. Bizim şikâyetimiz şu. Biz Türkiye’yi gerçek gündemine döndürmek istiyoruz. Ne başbakanın havuzu ile ilgileniyoruz ne ana muhalefet partisi başkanının gömleği ile. Sizin gibi değerli basın mensupları kamuoyu önüne çıkartırlarsa mesele bitecek.  

DP DYP’YE GELİN PARTİYİ TESLİM EDİN DİYOR!

En son DYP’nin Başkanlık Divanı DP ile ilgili sert bir açıklama yaptı. DP Teşkilat Başkanı Ahmet Uyanık vasıtasıyla partinizi ve şahsınızı töhmet altında bırakacak ifadeleri oldu. Durum nedir? Siz DP ile beraber olmak istiyorsunuz da onlar mı reddediyor? Yoksa onlar istiyor da siz mi reddediyorsunuz? Aranızdaki bu kavga nedir? 

Biz hiç kimseyle beraber olmak isteyen parti değiliz. Biz sadece milletle beraber olmak istiyoruz. 4 yıldır birleşelim diye talep o partiden, bu partiden geliyor. Bu birleşmeler suni çarelerdir. Akan suyu yokuş yukarı akıtmanız mümkün değildir. Siyaset böyle zorlamalarla yapılacak bir iş değildir. DYP’yi şu partiyle bu partiyle birleştirme çabaları boş gayretlerden ibarettir. Nasıl birleştireceksiniz? 81 tane il başkanını 162 ye mi çıkartacaksınız? 932 tane ilçe başkanını 1864’e mi çıkartacaksınız? Bir tane genel başkanı 2 taneye mi çıkartacaksınız?

Peki, DP’yle neden kavga ediyorsunuz o zaman?

Bizde problem yok. Problem onlarda. DYP’nin ismini attılar sonra da pişman oldular. Ondan sonra da bizi istiyorlar. Aslında bizi istedikleri yok, sadece ismi istiyorlar. Gelin partiyi teslim edin diyorlar. Bizim anladığımız anlam bu. Biz bu partiye bir ömür boyu emek verdik. Çizgimizde hiçbir zaman kırıklık olmadı. Bu günkü iktidar partisinin büyük genel merkezlerinin kuruluşunda da çok teklifler aldık. Bunun şahitleri de var. Yani biz bir ikbal peşinde koşan insanlar değiliz. Biz bir inancın bir idealin peşinde koşuyoruz.

DP DYP’Yİ TACİZ Mİ EDİYOR?

Ne oldu da bir anda restleşme sertleşti?

Bu aslında bizim sabrımızı taşıran en son damlaydı. Biz 4 yıla yakın bir süre bu dedikodulara, iftiralara katlandık. Aman incitmeyelim, kırmayalım, dökmeyelim, iki partinin bir araya gelmesini önleyen bir grup olarak takdim edilmeyelim dedik. Ahmet Uyanık aslında terbiyeli birisidir. Kendisini severim. Ama partiyi kurduğumuz günden beri hangi ilde, hangi ilçede il ve ilçe başkanı olarak bir arkadaşımıza görev verdiysek o arkadaşımız il veya ilçe teşkilatlarını kurma gayreti içerisine girdiğinde hemen oradaki DP’liler genel merkezle aynı kalıp, aynı kelimelerle bunu önlemeye çalışıyorlar. Küçük yer, hepsi birbirini tanır. Bu şekilde çok durdurdular. Bize söylemediklerini bırakmadılar. Ben burada tekrarlamaktan utanırım.

Sizin partiden birisi kurumsal ya da bireysel olarak Ahmet Uyanık’a “bize para verin de size katılalım” gibi bir şey söylendi mi?

Olur mu öyle şey? Öyle birisi varsa çok açık ve net kamuoyu önünde söylesinler. En büyük partinin adıdır DYP. Herkes haddini, hududunu bilsin, isim olarak da cisim olarak da.

Şimdi Başkanlık Divanı’ndan bir açıklama yapıldı. Yani burada açıkçası DP’nin, mealen söylüyorum, Ahmet Uyanık vasıtasıyla sizi taciz ettiğini, rahatsız ettiğini, birleşmeyle alakalı bir şey olmadığını falan.

DP ÜST YÖNETİCİLERİNİN HADDİNİ BİLMEZ LAFLARI RAHATSIZ EDİCİ!

Arada ciddi bir problem var ve bu problemin açıklanmayan bir tarafı var hala. Siz şeffaf bir lider olarak açıklar mısınız? Nedir bu problem?

Biz yolumuza devam eden bir partiyiz. Ya hep ya hiçi oynayan bir partiyiz. Bizim şunla bunla birleşme durumumuz olmaz. Bundan sonra bizi rahat bırakacaklar diye umuyorum. Herkes yoluna. Herkes kısmetini alır. Yani biz DP bizi rahatsız ediyor demiyoruz. Bu ismi, şahsiyeti biz hedef almadık. Ben nezaketimi koruyarak DP’yi suçlamıyorum. Ancak DP üst düzey yöneticilerinin haddini bilmez laflarından rahatsız oldum.

BİZ ZİNCİRBOZAN YOLUNDA KURULAN DYP’NİN TA KENDİSİYİZ… AMA DP BUNU DİYEMEZ, ÇÜNKÜ…

Anap’la birleşen DP diyor ki merkez sağı biz temsil ediyoruz siz de aynı şeyi söylüyorsunuz. DYP’nin şu anki DP’den farkı ne?

Geniş bir siyasi kavram açısından baktığınızda asgari müştereklerimiz çoktur. Gerçekten de onlar merkez sağda. Bizim onlara merkez solda dememiz mümkün değil. En büyük farklardan bir tanesi; huzurunuzdaki DYP çok açık ve net bir şekilde diyor ki; biz 23 Haziran 1983 günü Zincirbozan yollarında kurulan DYP’nin ta kendisiyiz. Onlar bunu söyleyemez.

Neden?

Çünkü içindeki Anaplılar rahatsız olur. Sayın Zeybek ne yapacak bilmem ama önceki genel başkanlara baktığınızda Sayın Cindoruk dâhil, ondan öncekiler dâhil bunu söyleyemediler. Söyleyemezler. Rahatsız olan büyük bir kitle olur orada. Onlar bu tavrı ortaya koyamazlar. Ama biz koyuyoruz.

TAYYİP’İN İŞİNİ İKİ AYDA BİTİRİRİZ!

İktidar hedefliyorsunuz ama yapılan anketlere baktığınızda yüzdelik dilimde bile değilsiniz. DP bile yüzde 2’yi geçmiyor. Ne yapmayı düşünüyorsunuz?

DYP neden böyle ayaklar altına alınacak duruma düştü? Yani yüzde 27.5’luk oy 1991 seçimlerde yüzde 19, 1999 seçimlerinde yüzde 12, sonra 9.6, 5.4, 3.4 ve yok olmuş. Toprağın altına gömülmüş. Peki, bunu sebebi ne? Bunun sebebi misyonun terk edilmesi. Yani 15 sene önce hangi şartlarda oy almışsa onu tespit etmek lazım. İnsanların ihtiyacını ve toplumun ihtiyacının çok iyi tespit edilmesi lazım. Artı bu yetmez. Bir de Türkiye’nin potansiyelinin çok iyi tespit edilmesi lazım.

Bunları yapıp DP’den fazla mı oy alacaksınız?

Eğer ekranlar bize ilgisini göstermezse, biz birkaç puan alırız. Bizim gayretimize bağlı. Ama televizyonlar bizi birkaç kere çıkardıkları zaman bu Tayyip’in işini iki ayda bitiririz. Bu kadar açık ve net söylüyorum. Medyanın Türk milletinin DYP’den haber alma özgürlüğünün önünü açması lazım. O haber alma özgürlüğü yok milletin. Bizi dinlesin, beğenmiyorsa oyunu vermesin. Biz ekranlara çıktığımız zaman ekranlar çatlayacak. Meydanlara indiğimiz zaman meydanlar inleyecek. Biz şimdilik öncelikle eski taraftarlarımızla kucaklaşmanın çabası içindeyiz. Onu yapıyoruz şu anda. Biz milletin ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağımızı, finansını nasıl temin edeceğimizi ortaya koyduğumuz zaman 67 parti içinde 3 tane parti yarışacak. AKP, CHP, DYP. Dördüncüsü olmayacak.

İlla da ekran yani…

Evet… Eğer ekranlara çıkarsak DYP tek başına iktidardır.

KİMSEYLE PAZARLIK YAPMAYIZ ÇÜNKÜ…

Namık Kemal Zeybek size telefon açsa ve dese ki size şu kadar milletvekili hakkı, gelin seçime birlikte girelim. Cevabınız ne olur?

Bizi rahat bırak kardeşim derim. Siyasi partiler ve seçim kanunu ittifakları yasaklamıştır. Göz boyama ve aldatmacadır. Bir kere 1991’de oldu bu, bir daha olması mümkün değil. Biz bir çatı altına gitmeyiz. Biz onun peşinde değiliz. Bize neler teklif edilmedi ki? Ben ve birkaç arkadaşım bir yerlere gelelim, yamanalım gibi bir derdimiz yok. DYP’de bir muhalefet yaşandı. Yıkıcılar grubu çıktı. Genel merkezi kurduktan sonra bazı kurucu arkadaşlarımız “Biz burayı kurduk, gidelim DP’ye pazarlık yapalım. Bize 5 tane 6 tane GİK üyeliği versinler, seçimlerde de bizi listelerine koyacakları yerlerin pazarlığını yapalım” dediler. Ben buna kaya gibi direndim. Hangi partiye gidersem gideyim, yerim hazır benim. Teklifler de yapıldı. Bizim gayemiz bu değil. Biz diyoruz ki arkadaşlarımıza; üçümüz beşimiz değil… Ya hep beraber gireriz Meclis’e ya da hiçbirimiz girmeyiz.

DEMİREL ZEYBEK’E MESAFE KOYDU! DEMİREL’İN ÇOCUĞU DYP’DİR!

Demirel’le ilişkileriniz nasıl? Demirel DP’ye mi destek veriyor size mi?

Sayın Demirel DP’ye tam destek vermiş olsaydı DP bu noktada kalır mıydı? Demirel girdiği hiçbir mücadele de mağlup olmuş mu? Sayın Demirel’e bu millet her istediği makamı vermiştir. O da millete her şeyi vermiştir. Muhalefette de başarılıdır. Şu anda partiler üsttü konumunu muhafaza ediyor. Ben 40 yıldan beri onun yanındayım. Benim eşim onun sekreterliğini yaptı. Adalet Partisi gençlik kolları başkanlığı yaptım. Adalet Partisi seçim komisyonunda görev aldım, temsilciler meclisi üyeliği yaptım. Onunla hukukumuz çok eski.

DYP’de görevin büyüğü küçüğü yoktur dedim ve ilçe başkanlığı, il ikinci başkanlığı yaptım. Sayın Demirel cumhurbaşkanlığından indikten sonra da kendi daveti üzerine 5-6 yıl haftada iki gün Türkiye’nin iç ve dış ekonomisini tartışan tespit eden müzakere eden 7 -8 kişiden biriyim. Demirel’i biz üzmek istemeyiz, kimse de üzmek istemesin. Fazla da yormasın ama DYP onun çocuğudur. Sordunuz söyleyeyim. Başkaları ne dedi? Demirel gelecek kongrede konuşma yapacak. Gitti mi? Hayır.

Zeybek de sanki Demirel’e mesafe koydu gibi…

Demirel o mesafeyi koydu, o da mecbur kaldı o mesafeyi muhafaza etmeye. Yani Demirel’in kimden korkusu var? Kimi destekleyecekse zamanı geldiğinde açıklama yapar. Ama hayır duası bizimledir.

DP’nin de DYP’nin de amblemi at. DP’li yöneticilerin bu benzerlikten dolayı kendi oylarının bir bölümünün size kaçacağı yönde endişesi var. Aynı endişe sizde de var mı?

Milletimiz hangi ata oy vereceğini gayet iyi bilir. Eğer milleti bunu ayırt etmekten aciz olarak görüyorlarsa milletin dertlerine çare bulmaktan da acizdirler. Oradaki arkadaşlarımız milletin dertleriyle ilgilenmiyorlar, kendilerini kurtarma çabası içindeler.

Son olarak, neden DYP? Seçmen size neden oy versin?

Biz Türkiye’yi gerçek gündemine taşıyacağız. CHP ve MHP şu anda Başbakan’ın şovlarının peşinde koşuyorlar. Halbuki biz ülkeyi gerçek gündeme döndüreceğiz, başkaları da gelip o gündemin arkasından koşacak. Biz Türkiye’yi üniversite yatağı haline getireceğiz. Çocuklarımız sınavsız girecekler. Yabancı ülkelerin çocukları da parsını vermek suretiyle üniversitelerimizde okuyacaklar. Geldiğimizde memurumuza yüzde 50 zam yapacağız. Satın alma gücünü yükseltip hem refah gücünü yükselteceğiz, hem de dertler sıkıntılar azalacak.

RÖPORTAJ: TALAT ATİLLA&ERSİN TOKGÖZ/TURKTIME

FOTOĞRAFLAR: GÖKTAŞ ŞAKAR