Emniyet Genel Müdürü Köksal: Gazeteciler İçin Özel Dinleme Yok…

Türk basınının lokomotif gazetelerine dahi röportaj vermeyen Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, internet medyasında ilk ve tek röportajını Turktime'a verdi. İşte çok özel açıklamalar...

14 Temmuz 2008

İşte Emniyet genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal’ın Turktime Yönetim Kurulu Başkanı Talat Atilla, Genel Yayın Yönetmeni Ersin Tokgöz ve Yayın Danışmanı Erol Tümayer’e yaptığı özel açıklamalar…

 

TURKTIME: Ergenekon operasyonu gözleri polis üzerine çevirdi. Polisin bu süreçte oynadığı rolü nasıl değerlendiriyorsunuz?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Şu aşamada çok bir şey söylemek doğru olmaz. Henüz sorgular devam ediyor. Soruşturma gizli olduğu için zarar verir.

 

TURKTIME: Bir yandan İlhan Selçuk’un dediği gibi küpeli, çok nazik, beyefendi polis resmi, bir yandan da kaçma ihtimali olmayan zanlılara kelepçe takan, zor kullanan polis resmi var. Böyle birbirine taban tabana zıt fotoğraf bir paradoks değil mi?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Bu teşkilatta 200 bin adam var. Biz bu meslek içi eğitimleri neden yapıyoruz? Bu fotoğrafları birleştirebilmek için yapıyoruz.

 

TURKTIME: Bir genel yayın yönetmenine, Tercüman Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi'ye gazete binasında ve 10 metre ötede ekip arabasına bindirilme mesafesinde kelepçe takılıyor ama…

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Biz eksiklerimiz yok diye bir iddiada değiliz. Eksiklerimizin olmadığını düşünsek meslek içi eğitimlerimizi yapmayız. Eksiklerimizi tespit ediyoruz zaten. Çoğu insanın, basının bizim yaptığımız eğitimlerden haberi yok. Biz önce kendi psikologlarımızı eğittik. Psikologlar personele ne verecek. Önce onları belirledik. Üniversite mezunu polis kadrosunu mümkün olduğunca çoğaltıyoruz. Şu anda yüzde 72’lere çıktık. Hedefimiz polislerin yüzde 90’ının üniversite mezunu olması. Bu çocuklar daha çabuk adapte oluyorlar. Daha sosyal oluyorlar.

 

 

 

 

200 BİN POLİS İÇİNDE YANLIŞ YAPANLAR DA OLABİLECEK…

 

 

TURKTIME: Söylediklerinize katılıyoruz tabi ama ortada bir kelepçe vakası da var …

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: 200 bin insan… Kolay değil. Bu 200 bin içinde tabii ki yanlış yapanlar da olabilecek. Okullarımızın ders müfredatı üzerinde çalışıyoruz. Değiştiriyoruz. Mesela trafikte “06…. kenara çek!” de diyen de var, “06…. lütfen kenara çeker misiniz?” diyen de. Bizim bütün çabamız tüm polislerimizi “lütfen kenara çeker misiniz?” diyecek hale getirmek. 

 

TURKTIME: 8 bin 500 üniversite mezunu polis alınacağı açıklanmıştı. Bununla ilgili netleşen bir program var mı?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Biz işlemlerimizi yaptık. Hazırlıklarımız tamam. KPSS sınavının sonuçlarını bekliyoruz. Sınav sonuçları açıklandığı an taban puanları belirleyip ilana gireceğiz. Diğer taraftan 6500 kişi okullarımızdan mezun oluyor.

 

TURKTIME: Sizi pek medyada göremiyoruz. Neden?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Tavuk küçücük yumurta salar ama sesi ortalığı kaldırır. Ama at koskoca tay doğurur kimse sesini duymaz. Bizim birçok konuda yürüttüğümüz çok önemli projelerimiz var. Mesela artık suçları nokta nokta alıyoruz. Bir gasp suçunu alıyor, üç aylık değerlendirme yapıyoruz. Nerede yapılmış. Hangi ilde daha çok. İli yakaladık mı daha daraltıyoruz. İlin nerelerinde yapılmış. Oraya girip hemen sebebine inip çözümü ne noktasında çalışma yapıyoruz. Önce çözümle ilgili proje taslağı üretiyoruz ve uygulamaya başlıyoruz. Kapkaçı aynı sistem içinde önledik. Kapkaçı yüzde 63 azalttık. 2006-2007 rakamı bu.

 

 

 

İLK TUTANAK RAPORUNU SİZE AÇIKLIYORUM…

 

 

TURKTIME: Sizin önemli projelerinizden biri de maddi hasarlı kazaların tarafların kendi aralarında anlaşarak çözülmesiydi. Bu uygulama ile ilgili veriler neler?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Evet… Trafikteki yeni açılımlar projesinin bir ayağı olan bu proje çok eleştirildi, tutmaz dendi. Bu projenin önemli noktalarından birisi kişiler kaza yaptığında kendi aralarında tutanak yapıp polis beklemeden anlaşmaları idi. Bakın, bu rakam daha yeni geldi. İlk kez size açıklıyorum; Nisan-Temmuz arasında anlaşmayla sonuçlanan kaza miktarı 139 bin 247. Önceden bu 139 bin kazaya polis gidip başında bekleyecekti.

 

TURKTIME: Siz bu rakamı bekliyor muydunuz?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Doğrusunu isterseniz bu kadarını biz de ummuyorduk.

 

 

GAZETECİLER İÇİN ÖZEL DİNLEME YOK…

 

 

TURKTIME: Fatih Altaylı Emniyet istihbaratının gazetecileri yoğun olarak dinlemeye aldığını ve artık haber kaynaklarının bile korkudan kuruduğunu yazmıştı. Emniyet’in yaptığı böyle özel bir çalışma var mı?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Yok, yok…

 

TURKTIME: Altaylı fena haber alan bir gazeteci de değildir…

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Şunu herkes bilmeli… Emniyet, kanunsuz hiçbir şey yapmaz.

 

TURKTIME: Biz gazeteciler rahat rahat konuşabiliriz o zaman…

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Gazeteciler için özel bir dinleme çalışması neden yapılsın ki?

 

TURKTIME: Haber kaynakları merak edilebilir mesela…

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Hayır, hayır…

 

 

SİMİTÇİ BİLE, “DİNLENİYORUM” DİYOR…

 

 

TURKTIME: Bu dinlenme paranoyası neden peki?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Sokaktaki simitçi bile dinleniyorum diyor. Neden dinlensin? Bakın… Dinleme konusundaki araştırma önergesini biz verdik. Yani bizim bağlı olduğumuz sayın Bakan verdi. İnsan kendinden emin olmasa gelin araştıralım der mi? Komisyonu kurun, izah edelim dedi sayın Bakan. Kanunda bir bozukluk varsa orası ayrı. Kanun çıkar, idare o kanunu uygular. Bizim yapabileceğimiz; elimizdeki kanunu en iyi şekilde uygulamak. Her şeyin bir usulü var.

 

TURKTIME: İnternetle aranız nasıl?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: İşim çok yoğun. Çok fazla girmeye fırsatım olmuyor.  

 

TURKTIME: 24 saatiniz nasıl geçiyor?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Sabah 7’de kalkıyorum. 9’da mutlaka dairedeyim. Akşam 9’da çıkıyorsam erken çıktım derim. Genellikle işimiz yoğun. Her taraftan haber geliyor. İllerdeki emniyet müdürleri bir sıkıntı olunca arıyor, onları yönlendiriyoruz.

 

 

GECE 3’TE ARANIRSAM TELEFONU AÇARKEN ELİM TİTRER…

 

 

TURKTIME: Emniyet Müdürleri sizi her zaman arayabilirler mi?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Evet… Önemli bir durum varsa gece 3’te bile arayabilirler. Zaten bir emniyet müdürü normal zamanlarda gece 3’te aramaz. O saatte arıyorsa çok kötü bir durum var demektir. Tabii o saatte bir telefon gelmişse elim titrer, acaba ne çıkacak diye.

 

TURKTIME: Sinema tiyatro ya da kitaplarla aranız nasıl?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Son iki senedir sinema ve tiyatroya pek gidemiyorum. Vali iken arada bir giderdim. 5-6 bin kitaplık bir kütüphanem vardır. Ayda 150-200 milyon liralık bir barajım vardır, o barajı kitap için ayırırım. Çıkan kitapların hepsini kitaplığıma katar ve fırsat buldukça okurum.

 

TURKTIME: Dizilerle aranız nasıl?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Pek izleyemiyorum.

 

TURKTIME: Kurtlar Vadisi’ni de izlemiyor musunuz?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Hayır… Pek fırsatım olmuyor.

 

TURKTIME: En beğendiğiniz müzik ve sanatçılar kimler?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Özellikle Türk Sanat Müziği’ni severim. Rahmetli Avni Anıl benim çok iyi dostumdu. Zekai Tunca yakın arkadaşımdır.

 

TURKTIME: Pipo tiryakisisiniz. Kapalı alanlarda uygulanan yasak sizi nasıl etkiledi?

OĞUZ KAĞAN KÖKSAL: Bıraktım desem yalan olur ama mümkün olduğu kadar yasağa uymaya çalışıyorum. Önceleri çok fazla içmiyordum ama son zamanlarda artırmıştım. O da rahatsızlık vermeye başlamıştı. Yasağı bahane ederek azalttım. Şimdi canım çok pipo istediği zaman birkaç tane leblebi yiyorum. Çoğu zaman akşama kadar içmediğim oluyor.

 

ÖZEL/TURKTIME