TURKTIME'ı Ziyaret Eden Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok İmalı Konuştu!

14 yıldır Keçiören Belediye Başkanlığı görevini yürüten Turgut Altınok TURKTIME Genel Merkezi’nde Yönetim Kurulu Başkanımız Talat Atilla ve Genel Yayın Yönetmenimiz Ersin Tokgöz’e konuştu...

18 Şubat 2008

İşte Turgut Altınok’un TURKTIME’a yaptığı değerlendirmeler…

 

TURKTİME: 26 yaşında MHP Ankara İl Başkanlığı, 28 yaşında MYK Üyeliği, 29 yaşında da MHP Genel Sekreter Yardımcılığı görevleri gibi baş döndürücü bir hızda yükseldiniz siyasette. Bu hızla başlayıp sonra 14 yıldır hep bir ilçenin belediye başkanı olarak kalmak sizi kesiyor mu?

TURGUT ALTINOK: Türkiye’de siyaset zor şartlarda gidiyor. Zemini farklı. Her şey sizin istediğiniz gibi olmuyor. Herkesin gönlünden çok şey geçer ama her zaman gönülden geçenler olmuyor.

 

TURKTİME: Gönlünüzden hangi görev geçiyor?

TURGUT ALTINOK: Gönlümden geçeni Ankara kamuoyu biliyor. Ama şartlar ne gösterecek onu hep birlikte göreceğiz.

 

TURKTİME: Başbakan’a belediyecilik konusunda danışmanlık yaptığınız söyleniyor, doğru mu?

TURGUT ALTINOK: Bildiğimiz, gördüğümüz bir şey varsa bunları başbakana söylüyoruz.

 

 

 

“KAVGANIN TARAFI DEĞİLİZ”

 

 

TURKTİME: Ankara uzun zamandır aynı partiden iki belediye başkanın kavgasını izliyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’le neden kavgalısınız? TURGUT ALTINOK: Ben hiçbir zaman kavganın tarafı olmadım. Aslında kamuoyu yanlış anlıyor, sanki kavga yapıyormuşuz gibi. Biz hep itham ve saldırılara maruz kaldık ve onlara cevap verdik.  Yoksa biz işimize bakıyoruz. Kavgadan yana değiliz. Kaldı ki bu makamlar kimsenin kinini, hırsını deneme pisti değildir. Birisini seversiniz yada sevmezsiniz. Ama şehrin menfaatleri, vatandaşın alması gereken hizmetler, doğru projeler varsa buna destek olmak lazım. Biz, bizi sevsin sevmesin bütün vatandaşlarımıza hizmet götürmekle yükümlüyüz. Bizim kavgayla işimiz yok.

 

TURKTİME: Uçan kuşa borcunuz olduğu söyleniyor. Var mı gerçekten?

TURGUT ALTINOK: Hayır. Biz Türkiye’de en çok yatırım yapan belediyeyiz. Ve bu yatırımları öz kaynaklarımızla yapıyoruz.

 

TURKTİME: Ak Partili belediye başkanı olarak Keçiören’e yaptığınız eserlere baktığımızda hep ülkücü motifler var. Ülkücü geçmişinizin bir etkisi mi yoksa başka bir anlamı mı var?

TURGUT ALTINOK: Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Herkesin milli ve manevi değerlerine sahip çıkması en asli görevlerimiz arasında. Hangi partiden, hangi siyasi görüşten olursa olsun milletin değerleri hepimizin değerleridir. Çok zengin bir tarih ve kültürümüz var, bunlara da sahip çıkacağız. Bütün belediyelerin, bütün kurumların sahip çıkması lazım. Bu bir Türkiye projesidir. Komünizm çökmesiyle birlikte dünyadaki ekonomik ve siyasi coğrafyalar değişti. Bir çok Türk devlet çıktı. Buradaki kardeşlerimize el uzatmak, kesilmiş olan bütün kardeşlikleri yeniden kuvvetlendirmek lazım. TC vatandaşı olan herkesin yapması gereken en asli görevdir bu. Dolayısıyla ben de bu görevi yerine getirmeye çalışıyorum.

 

 

 

“BÜYÜKŞEHİR BAŞKANLIĞI İÇİN GÖREVE HAZIRIZ”

 

TURKTİME: Önümüzdeki seçimler için de Büyükşehir belediye başkanlığı için aday adaylığınızı açıklayacak mısınız?

TURGUT ALTINOK: Bunun için daha erken. Partimizin yetkilileriyle konuşacağız, onların söyleyecekleri önemli. Görev verilirse vizyon olarak, proje olarak bu göreve hazırız. Başkenti biliyoruz. Kentimizi çok iyi tanıyoruz. Başkentimizi kısa sürede dünya başkenti yaparız.

 

TURKTİME: “Dünya başkenti yaparız” sözünüzden şu an dünya başkenti değil anlamını mı çıkarmalıyız?

TURGUT ALTINOK: Ben “değil” demiyorum, Ankara’yı bir dünya başkenti yapacağız diyorum. Keçiören’de bizden önce de belediye başkanları vardı. Daha çok paraya ve daha çok imkana sahiptiler. Ama aldığımız Keçiören ile geldiğimiz Keçiören ortada. Bu projeler Keçiören belediyesinin bütçesi ile yapıldı. Ama daha büyük bütçeli bir görev nasip olursa görelim Başkent ne oluyor. Şimdi Ankara’ya gelen hemen İstanbul’a gidiyor. Burada protokol görüşmeleri yapılıyor hemen İstanbul. Acı ama bu gerçek.

 

 

 

“SİYASİ HESAP YAPSAYDIM SUSUZLUKTA SU DAĞITMAZDIM”

 

 

TURKTİME: Ankara’da su sıkıntısı ağırlaşınca sizin şelaleleri akıtmaya devam etmeniz, bahçeleri sulamanız Melih Gökçek’in zedelenen imajını daha da batırma çabası olarak yorumlandı. Böyle bir ters PR kaygısı var mıydı?

TURGUT ALTINOK: Keçiören’deki bütün su ihtiyacımızı kuyulardan karşılıyoruz. Bizim suyumuz yıllardır Büyükşehir tarafından kesilmiştir. Şu an bütün şelalerimizde kuyulardan aldığımız suları kullanıyoruz. Ayrıca su probleminin olduğu dönemde biz şelalelerimizi durdurduk. Burada artık bunun istismarı da, siyaseti de olmaz. Olursa etik de değil. Tam tersi, biz vatandaşa dağıttığımız sudan dolayı teşekkür bekledik. Çünkü sudan dolayı yetki bizde değil. Bunu vatandaş biliyor. Tepki olacaksa Büyükşehir Belediyesi’ne olmalıydı. Siyasi düşünseydik suları dağıtmazdık. Baktık ki vatandaş bidonlarla havuzlardan su almaya başladı. O su içilmez, kullanılmaz. Almayın dedik ama tuvaletimizde su yok dediler. İşte burada söz bitiyor. O zaman şelalelerin hepsini durdurduk, bütün kuyularımızdan vatandaşlarımıza, Keçiören dışındaki birçok hastanelere, kamu kurumlarına su gönderdik. Burada bizim siyasi bir amacımız olsa bunu yapmazdık. Böyle bir ortamda siyasi bir hesap yapmak, nemalanmak benim hesabım olmaz hiçbir zaman.

 

 

 

“TEHDİTLERE KAPALIYIZ…”

 

TURKTİME: Siz daha önceki partinizde çok güçlü bir konumdaydınız ama Ak Parti’ye geçtiniz. Sizi Ak Parti’ye geçiren etken neydi?

TURGUT ALTINOK: Belediye başkanları kurucu olamıyorlar, parti yönetimlerinde de görev alamıyorlar ama ben fiilen ilk kuruluş aşamasından itibaren Ak Parti’deydim. Türkiye bunalımlı bir dönem yaşıyordu. Yeni bir sese, yeni bir vizyona ihtiyaç vardı. siyaset yıpranmıştı, liderler yıpranmıştı. Böyle bir taze kana ve heyecana ihtiyaç vardı. biz de bu hareketin bu anlamda yararlı olacağını düşündük ve hareketin içinde yer aldık. Bu işin sonu ne olur, biraz bekle diyenler oldu ama biz “bekle gör siyaseti bizde yok” dedik. MHP’de Türkeş beyin vefat etmesiyle birlikte sonra benim amacım aday olmamak ve ticaretime dönmekti. O zaman Abdullah Bey’in ısrarı ile Fazilet Partisi’ne girdik. Sonra Fazilet Partisi kapandı. Ben Ak Parti’ye ilk giren belediye başkanıyım. Ankara’da bir tek ben vardım metropol belediye başkanı olarak. Daha Ak Parti kurulmadan Tayyip Bey beni ziyarete geldiğinde kurulacak yeni partide, yeni harekette beraber olacağımızı açıklamıştım. Ak Parti kurulduğu zaman ilk mitingini de Keçiören’de yapmıştır.

 

TURKTİME: Bu süreçte sanırım tehdit de edildiniz…

TURGUT ALTINOK: Hayır… Bizi kimse tehdit edemez. Tehditlere kapalıyız.  

 

 

 

“VATANDAŞIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRACAĞIM DİYE İDAM EDECKLERSE, ETSİNLER!”

 

TURKTİME: 14 yıldır belediye başkanı olduğunuz Keçiören'e ne verdiniz, neyi veremediniz?

TURGUT ALTINOK: Biz göreve geldiğimizde Keçiören Ankara’da en çok gecekondusu olan ilçeydi, kentin 6’da 5’i gecekonduydu.. Mamak ve Altındağ’dan daha fazla gecekondusu vardı. Benim başkan olduğum 14 yılda çok hızlı bir dönüşüm ve değişim süreci yaşadı Keçiören. Biz hem belediyeciliğe hem de kamuya birçok yenilikler ve ilkler kazandırdık. Bu kurumların sahibi insanımız oldu. İlk defa bir kamu kurumunda “buyurun, hoş geldiniz, çayınızı kahvenizi için, simidinizi yeyin” denmeye başladı. Bu, kamu hizmeti anlayışında bir devrimdir. Kamuda çalışanlar halkın verdikleri vergilerle maaşlarını alırlar ama koltuğa oturanlar mahkeme duvarı gibi suratlarla olmaz diyerek başlar işe. İnsanımız kamu kurumuna gitmekten imtina eder hale gelmişti. Biz bunu değiştirdik. Pazardaki kargaşayı bitirdik. Gecekondu dönüşümü ile ilgili kamuoyunun ve belediyelerin duyarlılığının artmasında belediyemizin öncülüğü vardır. Kentte şelaleler ilk bizim fikrimizdir. Çirkinliklerden güzellik nasıl meydana gelir, Keçiören bunun da örneğidir. Şelaleyi ilk biz yaptık şimdi şelale sektörü doğdu Türkiye’de. İlk defa Cumhuriyet tarihinde bir kale yaptık. Ankara, devletimizin başkenti. Ama kendi tarihimizi, kültürümüzü, mimarimizi yabancılara göstereceğimiz yada ileriki nesillere aktaracağımız bir eser yoktu. Kale bu önemli boşluğu doldurdu. Kaleyle birlikte Ankara’nın dengesi de değişti. Her gün kalede yerli ve yabancı ziyaretçiler var. Ayrıca Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirdik ve kent içerisindeki en uzun teleferiği yaptık. Avrupa başkentleri arasında da şehir içerisindeki en uzun teleferik olma özelliği var. Yine Türkiye’de ilk defa mimari proje zorunluluğu getiren belediye biziz. Bundaki amacımız da yaşadığımız kentin kimliği olsun, ruhu olsun, her bina tablo gibi, sanat eseri olsun istedik. Bunda da başarılı olduk. Dünyada bir ilki gerçekleştirdik ve dünyanın en büyük açık alan akvaryumunu inşa ettik. Şu an Türkiye’nin en yüksek kulesini inşa ediyoruz. Bu yılın sonunda kulemizi açacağız. Atakule’ye göre daha fonksiyonel bir kule. Burada uzay terası var. Dünyada iki yerde var, üçüncüsünü yapıyoruz. Bununla çocuklarımızı ve gençlerimizi bilim ve teknolojiye yönlendirmeyi amaçlıyoruz. Boing firmasıyla konuştuk ve bir uzay bölümü de yapacağız. Ayrıca havuzları ile sular ve güller kentine dönüştürdük. Binlerce gül dikiyoruz ve çöplükler gül bahçesi oluyor. Bu sene 15 bin gül dikeceğiz. Bulmaca gibi emlak vergisi beyannamesi vardı. Onun kalkmasına da biz vesile olduk. Biz emlak vergisi beyannamesini almayacağız dedik. Dediler ki bu kadar mükellef var, bizi idam ederler. Vatandaşın işini kolaylaştırdığım için idam edilecekse beni idam etsinler dedim. Vatandaş geliyor, çayını kahvesini içiyor ve birkaç dakikada belediyemizde işlemlerini bitirip gidiyor. Ve bizim uygulamamızdan sonra emlak vergisi tahsilat ve beyan yönetmenliğinde gelirler genel müdürlüğü bir değişiklik yaptı ve bütün belediyelere gönderdi. Ve bilmece gibi emlak vergisi beyannamesini biz bitirdik.

 

TURKTİME: Hep ilk yapma gibi özel bir gayretiniz mi var?

TURGUT ALTINOK: Evet… Birileri bir yol yapıyorsa o yoldan gidip gelmek yerine sizin de yeni bir yol açmanız lazım. Bakın, yabancılara ecdadımızın yaptığı eserleri gösterip övünüyoruz. Peki, bizden sonraki nesil bizim yaptığımız hangi eserleri gösterecek? Bizim de eser bırakmamız lazım. Estergon kalesi yapılırken bana ait olan bir slogan vardı; “tarihe atılan imza.” diye. O gün o sloganı birçok insan anlamadı. Bugün yeni yeni anlamaya başladılar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

RÖPORTAJ:TALAT ATİLLA&ERSİN TOKGÖZ/TURKTIME