Haluk İpek Talat Atilla'ya Konuştu: CHP'ye Sıfır Taviz Verdik

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Haluk İpek Türkiye’nin gündemindeki CHP’nin yemin krizi ve futboldaki şike olaylarını Turktime'a değerlendirdi.
ABONE OL
Abone Ol
Haluk İpek Talat Atilla'ya Konuştu: CHP'ye Sıfır Taviz Verdik
Haberler / Siyaset
13 Temmuz 2011 Çarşamba 06:41
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Haluk İpek Türkiye’nin gündemindeki CHP’nin yemin krizi ve futboldaki şike olaylarını Turktime'dan Talat Atilla’ya değerlendirdi. AK Parti’nin kurucusu ve Ankara Milletvekili de olan İpek, AK Parti’nin tüzük ve anayasa çalışmalarını yapan mutfaktaki en kozmik isim olarak biliniyor. İşte Haluk İpek’in özel açıklamaları…

Başbakan Erdoğan’ın çok yakın kurmayı olarak siz bilirsiniz. Aziz Yıldırım tutuklanınca Başbakan ne hissetti?

Başbakan yargıya müdahale olmaması için sözlerini çok dikkatli seçiyor. Sayın Başbakan yalnız Fenerbahçe’nin değil, tüm spor kulüplerinin Başbakanı.

Başbakan’ın söz, eylem, duruşu tamam da bir Fenerbahçeli olarak içi sızlamadı mı? Tam o an ne hissetti?

Doğrusu üzüldü.

Bu kadar mı? Hani insan Başbakan da olsa üzülünce, “Ne yapsam acaba?” diye düşünür.

Yok hayır. Olur mu öyle şey Talat Bey. Her olaya olduğu gibi sayın Başbakan bu olay karşısında yargı kararlarına saygılıdır.

Tabi doğrusu bu ama 30 milyon taraftarı olan bir Fenerbahçe var. Siyaseten bu 30 milyon oyun iktidara negatif ya da pozitif yansıma ihtimali de göz ardı edilecek bir fotoğraf değil ama. Ben olsam bir şeyler düşünüp, Fenerbahçe ve Türk futbolunu yasaları da sulandırmadan bir yasayla kurtarırdım.

Siz öyle düşünebilirsiniz tabi ama Sayın Başbakan böyle bir tutum içinde olamaz. Sadece üzülür ve sonucu yargıya bırakır. Kurtarma olarak değil ama TBMM’nin Türk futbolunun şaibesiz bir ortamda yapılanması için bundan sonra daha aktif bir yasal yapılanma içine girmesi gerekir. Bu konuda üzerimize düşeni yaparız.

Yargı kararlarının gecikmesinden iktidar dahil herkes şikayetçiyken işi tamamen yargıya bırakmak, biraz da, “Ölünce gömeriz” demek gibi geliyor bana.

Ne yapalım yani şimdi? Yargıya müdahale mi edelim. Olur mu hiç böyle bir şey? Yargıdaki tüm sorunlar dahil TBMM çatısı altında çıkacak yeni yasalarla zeminine oturur.

Müdahale değil ama tamamen seyirci kalmak acaba doğru mu? Yurt dışındaki imajımız açısından da soruyorum bunları.

Avrupa’da bazı ülkeler de bu süreçleri geçirdi ve şimdi daha istikrarlı bir spor yapıları var. Kuvvetler ayrılığı ilkesinden taviz vermeyiz. Herkese eşit mesafede olmamızdan daha doğal ne olabilir?

Birkaç ay önce Aziz Yıldırım Başbakan Erdoğan’ı ziyaret etmişti. Şimdi içeride. Başbakan’a yakın olmak da dışarıda kalmaya yetmiyor mu yoksa?

Bu bir nezaket ziyaretiydi. Sayın Başbakan Aziz Yıldırım’ı Başbakan olarak değil. Bir Fenerbahçeli olarak kabul etti.

İktidar partisinin muktedir olmayı biraz abarttığını iddia eden kesimler de var.

AK Parti’nin halkında aldığı siyasi gücü kullanmasından daha tabi ne olabilir? Bu sözleri söyleyenlerin halkın iradesine yeterince saygısı yok. AK Parti yaptığı her eylemi arkasında halk ve yasaları hissederek yapıyor.

Bu iddiayı öne sürenlerin tezlerinden birisi de, “Öcalan siyasi aktör haline geliyor. AK Parti bu konuda biraz daha temkinli olamaz mı?” şeklinde bir yaklaşım var.

Öcalan hüküm giymiş bir terör örgütü lideridir. Medyanın Öcalan’ın demeçlerini yayınlaması PKK’ya yarıyor. Bu konuda medyanın çok dikkatli olması gerekir. Öcalan’ı siyasi aktör haline AK Parti değil, medya getiriyor.

Kısmen haklısınız medya bu konuda biraz sorumsuz ama İmralı’ya girdikten sonra Öcalan’la tek bir medya mensubu görüşmedi. Öcalan içeriden, “Devletle anlaştık” diyor.

Siz Sayın Başbakan’ın ne dediğine bakın lütfen. Tüm iktidarlar döneminde yapılan görüşmeleri sadece AK Parti döneminde yapılıyormuş gibi göstermek yanlıştır. Görüşen hükümet değil, devlettir. Devlet Türkiye’nin bölünmez bütünlüğü için doğal faaliyetlerini yürütür.

Söz medyadan açılmışken; AK Parti’nin kendisini eleştiren medyaya karşı tolerans eşiğinin biraz düşük olduğu, tahammülsüz olduğu eleştirileri de var.

Bu yaklaşıma hiç katılmıyorum. Bu yaklaşımın mantığında problem var. Medya şunu istiyor; Biz hakaret dahil ne yazarsak yazalım, AK Parti hiç sesini çıkarmasın. Bizim kadar eleştiriye uğrayan ve bu eleştirilere tahammül eden başka bir parti yok.

Şunun altını çizmek isterim;

Şayet medyanın bize kızma hakkı varsa, bizim de medya ya kızma hakkımız var. Hak dediğimiz olgu içinde bir eşitliği de barındırmalı.

CHP sizden hangi tavizi aldı da yemin etmeme kararından vazgeçti?

CHP’ye sıfır taviz verdik. Vurguladığımız husus şu; Yargı bağımsızdır, halkın beklentilerini beraberce TBMM’de değerlendirerek meclis çatısı altında bir çözüm bulalım.

Yine de şifai de olsa bir taviz verilmiştir diye düşünüyorum.

Hayır, taviz yok. O zaman hangi tavizi aldıklarını söylesinler biz de öğrenelim. Zaten CHP’nin içindeki milletvekillerinde de, “Artık yemin etmeliyiz” baskısı yükselmişti. Bu baskıya dayanamadılar.

AKP Parti kendisi gibi düşünmeyenleri pek sevmez diye bir algının varlığı da var. Bu algı suni mi, bir parça da olsa gerçeklik payı yok mu?

Bu tamamen AK Parti’ye zarar vermek isteyenlerin propagandası. Sayın Başbakan’ın şu sözünü unutmayalım, “Bize oy vermeyen diğer yüzde 50’nin neden oy vermediğini bulmalı ve onların da gönlünü kazanmalıyız” demedi mi?

Dedi de, bu itirazı seslendirenler, “Söylem ve pratik konusunda tam uyuşma yok” diye itiraz ediyorlar.

Asla. AK Parti yalnızca kendisine oy veren yüzde 50’nin değil, oy vermeyen yüzde 50’nin de iktidarıdır. Bu tarz AK Parti’yi karalayan söylemlere halkımızın prim vermediği son genel seçimlerde de açıkça görüldü.

Yüzde 50 oy aldınız, bu hızla diğer yüzde 50’yi de alırsanız zaten muhalefet sıkıntısından da kurtulacaksınız.

(Gülüyor) Hedefimiz bize oy vermeyen tüm vatandaşlarımızın da gönlünü ve oyunu almak. Siyaset bunun için yapılmıyor mu?

İçten cevaplarınıza teşekkür ederim.

Ben de zor ama samimi sorularınıza teşekkür ederim.

RÖPORTAJ/TALAT ATİLLA

  Haberin Videosu

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 Misafir
 13 Temmuz 2011 Çarşamba 15:10
sorun chp ye taviz vermek değil,halkın oyuyla seçilmiş vekillerin meclise gelip yasama faliyetini yapmaları.demokrasiden hiç anlamımış sayın ipek.
 Misafir
 13 Temmuz 2011 Çarşamba 14:47
haluk ipek. ankara -2 mv. hiç bir faydası olmadı ankaraya. ankara boşalır. susar. listeye genel bşk.tarafından yazılıp seçilen bir mv. temsil sorunlu. parti onaylama var. hakimiyet milletin değil. ele geçirme var.temsil gaspı var. nerde dar çevre önseçim-üye ile-tercih. seçme seçilme hakkı yok. şekil olarak uydurulmuş. hiç bir mv savunmaya gerek yok. ben savunmam. hakkıyla seçilen yok. onuniçin sorunları çözemiyorlar. millet pek sevmiyor. durum bu
 Misafir
 13 Temmuz 2011 Çarşamba 13:52
alakalık yapan büyüyor,yayılıyor bu sayede yalakalık da yaygınlaşıyor.Yeni siteler yolda galiba.Kim merak ediyor ki bu densizi de röportaj yapılıyor?Utanmadan Aydın Doğan'ı suçlayanlar yeni yalakalrı görünce şaşırmışlardır.Boynuz kulağı geçmiş diye tabii.
 Misafir
 13 Temmuz 2011 Çarşamba 13:11
burda sanki trabzonsporun şampiyonlugu kaçırmasının ardında yaşanan olaylara baglı olarak şike adı altında ve son stat açılışında oluşan protesto skandalıyla baglantılı olarak gelişen bi süreç var sanki adı her ne kadar temiz futbol operayonu olsada aslında skandallar ülkesi oldugumuzu ve erki elinde olanın bu nasıl kullandıgı açısından çok önemlidir gündem yaratmada ve bunu kendi çıkarları dogrultusunda ne kadar başarılı olduklarını birkez daha görmüş olduk adı demokrasi ama kendisi teokratik
 Misafir
 13 Temmuz 2011 Çarşamba 08:28
Hani derler ya, "Dereyi geçinceye kadar..."" aynı terane. Oy alıncaya kadar vermedikleri taviz yok, ama iktidar olduktan sonra dirsek... Hiçbir zaman verdikleri sözü tutmadılar, hep takiyye.(Türkçesi YALAN, DOLAN,)

DİĞER RÖPORTAJLAR

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime