TURKTIME / Science of the Total Environment dergisinde yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, insan kaynaklı iklim değişikliği , güney Çin ve Güneydoğu Asya ormanlarının yapısını büyük ölçüde değiştirdi. Bu değişim bölgede potansiyel olarak virüs taşıyan yeni yarasa türlerinin artmasına neden oldu.
Araştırma, iklim değişikliğinin, yaklaşık bir yıldır devam eden yeni tip koronavirüs (Covid 19) salgınına neden olan olan SARS-CoV-2 virüsünün ortaya çıkışında doğrudan bir rol oynayabileceğine kanıt sağlıyor.
HER YARASA TÜRÜ ORTALAMA 2,7 KORONAVİRÜSE SAHİP
Geçtiğimiz yüzyılda sıcaklıkların yükselmesi nedeniyle bitki örtüsündeki değişiklikler, kırk yarasa türünün daha bölgeye taşınmasına neden olduğu ve bu yarasa türlerinin beraberinde yüz çeşit daha koronavirüs taşıdığı çalışmanın bulguları arasında yer aldı.
Şu anda, dünya çapındaki yarasa popülasyonu yaklaşık üç bin farklı tipte koronavirüs taşıyor ve her yarasa türü ortalama 2,7 koronavirüse sahip
Dünya çapında birçok bilim insanı, 2019'un sonlarında başlayan Covid 19 salgınına neden olan yeni tip koronavirüsün, Çin'in güneyindeki Yunnan Eyaleti'nde veya eyalete komşu bölgelerde insanlara bulaşmadan önce ortaya çıktığını iddia ediyor.
Araştırma sırasında ortaya çıkan bulgular, araştırmacıları iklim değişikliğinin gelecekteki olası salgınlar hakkında endişelendiriyor.
Cambridge Üniversitesi'nden Dr. Robert Beyer, araştırmanın sonuçlarına ilişkin yaptığı açıklamada , "Geçen yüzyıldaki iklim değişikliği, Çin'in güney Yunnan Eyaletindeki habitatları daha fazla yarasa türü için uygun hale getirdi" dedi.
Bayer, açıklamasının devamında, "İklim değişikliğinin yarasa türlerinin küresel dağılımını nasıl değiştiğini anlamak, COVID-19 salgınının kökenini yeniden yapılandırmada önemli bir adım olabilir." ifadelerini kullandı.
HÜKÜMETLERE ÇAĞRI
Beyer ve meslektaşları, hükümetleri dünya çapında viral hastalık salgınlarında iklim değişikliğinin rolünü kabul etmeye çağırdı.
"COVID-19 salgını muazzam sosyal ve ekonomik zarara neden oldu" diyen Cambridge Üniversitesi zooloji bölümünde profesör olan Andrea Manica, "Hükümetler, iklim değişikliğini hafifletmek için kararlı adımlar atarak bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan sağlık risklerini azaltma fırsatını değerlendirmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
Geophysical Research Letters dergisinde yayınlanan yakın tarihli bir başka çalışmada ise, araştırmacılar, salgının yayılmasını önlemek için alınan kısıtlamaların ve azaltılmış toplumsal faaliyetlerin Dünya'nın havasını daha temiz hale getirdiğini kabul ettiler.
Sayfa başına git
