Kelepçeli Hukuk Adalet Dağıtır mı?

ABONE OL
Abone Ol
Kelepçeli Hukuk Adalet Dağıtır mı?
Haberler / Analiz
2 Temmuz 2008 Çarşamba 14:41
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Yılan hikayesine dönen Ergenekon soruşturmasında dördüncü büyük gözaltı Türkiye’nin yakından tanıdığı isimleri de içine alınca yine büyük tartışmalar başladı.

 

Henüz iddianame ortada olmadığı ve gözaltına alınanlar şimdilik “zanlı” olduğu için söylenecek her söz bir yanıyla eksik bilgi içerecek ve yanılgı payı düksek olacak.

 

Ancak yanılgı payı olmayan bir şey var. Önceki örnekleri de göze aldığımızda gördük ki Ergenekon soruşturması bir yanıyla kişisel haklara hukuk kılıfında darbe vurma sürecine dönüşmüştür. Artık tüm gelişmiş ülkelerde geçer kural olan ve değiştirilen TCK’da bizim de benimsediğimiz “delilden şüpheliye gitme” söz konusu Ergenekon oldu mu rafa kaldırılmış, kişiden delile gitme yöntemine geri dönülmüştür. Apar topar gözaltına alınıp suçsuz bulunarak serbest bırakılanlara bakın. Bu bile, ters yüz edilen hukukun ibretlik resmini verecektir. Veya Sinan Aygün gibi, her gün kamuoyunun önünde olan isimlerin azılı suçlular gibi karga tulumba gözaltına alınıp suç kesinleşmeden suçluymuş gibi sunulması olsa olsa o isimlerin itibarlarına hukuk maskesiyle atılan&atılmaya çalışılan neşterdir.

 

Gözaltına alınanlardan Sinan Aygün bildiğiniz gibi Turktime ailesinin bir üyesi, yazarımız. Tercüman Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi dostumuz. Yakından tanıdığımız üzere hiçbir şekilde bir suç kondurmadığımız bu isimlerin şova dönüştürülmüş şekilde gözaltına alınması yanlıştır. Bir genel yayın yönetmeninin iki polis tarafından çalışanlarının önünde hırpalanarak kelepçelenmesine anlayış gösteremeyiz. Büyükçelebi’nin gözaltına alınmadan önce bizi arayarak “Bir gazete beni açıkça hedef gösteriyor. Vermek istediği mesaj, içeriye alın bu adamı!” sözlerinden 4-5 saat sonra kelepçelenerek gözaltına alınması da dikkate kayda geçirilmelidir.  

 

***

 

İnanıyoruz ki (Ya da inanmak istiyoruz…) hukuk sadece önüne gelene kılıç sallamaz, aynı zamanda o kılıcı adaletle sallar. Hukuk, yanlışların karşısında tek emniyet supabımızdır. (Ya da öyle olması gerekiyor…). Eğer hukuku kutsuyorsak, yanlışlığı ispat edilmedikçe verdiği kararlara canımızı yaksa da saygı duymamız gerekir. Ama eğer her türlü keyfiliğin karşısındaki emniyet supabı olarak hukukun olması gerektiğini düşünürken düşüncelerimiz “ya da”larla kesintiye uğruyorsa, o zaman ciddi bir sorunla karşı karşıyayız demektir. Bu, öyle bugün sizin ya da bizim yakından tanıdıklarımızın götürülmesi sorunu değil.

 

Bu; birilerinin kendi görüşlerine yakın bir partiye kapatma davası açtığı için Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya, başka birilerinin de gözaltına alınanlar görüşlerine yakın isimler olduğu için Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz’e karşı öfkeye boğulması, bu savcıların şahsında genel geçer bir değer olan&olması gereken hukukun kişiselleştirilmesi ve eşitleyici üst referansın altındaki zeminin boşalması sorunudur.

 

Oysa Yalçınkaya da Öz de bağımsız yargıyı temsil ediyor. Soru işaretleri canlı olsa da hukuktan başka gidecek köyümüz olmadığı için biz böyle düşünmek istiyoruz.

 

Onun için hala ve yine “Adalet terazisi”ni tutan Lady Justice’nin gözlerinin kapalı olmasını "tamamen kendi irademle, diğer insanlardan etkilenmeden karar veriyorum." şeklinde okumak istiyoruz.

 

Çünkü gözü kapalı Justice’nin diğer elinde tuttuğu kılıcı ismiyle müsemma adalete göre değil de hakim siyasilerin kulağına üflediği sufleye göre salladığına inanırsak…

 

Hayır… İnanmak istemiyoruz.

 

Haydi;

 

George Orwell’in 1984’te tasvir ettiği korku diktatörlüğünün izleri belirse de, artık “acaba dinleniyor muyum” korkusuyla evde bile fısıltıyla konuşmaya başlasak da, ne için olduğunu bilmesek bile “acaba beni ne zaman alacaklar?” şeklinde bir paranoyayla yaşıyorsak da…

 

Sakin olun. Sakin olalım.

 

Çünkü emin olun hepsi denendi. Hukuktan başka gidecek köyümüz&köyünüz yok.

 

TURKTIME

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 SABRİYE ÇEÇEN YILMAZ
 24 Temmuz 2008 Perşembe 
EL TURKO ..ARKADAŞ SENİ YÜREKTEN KUTLUYORUM.MERT ARKADAŞSIN.ADAM İNKAR ETMİYOKİ ZATEN GÜLEN ABD DE YAŞADIĞI İÇİN İKİNCİ MEMLEKETLERİİNİN İSİMLERİNDEN OLMASI YALNIŞ DEĞİL.KIZMA EL TURKO ARKADAŞ,ADAM ASLINI İNKAR ETMİYOR.UFUK ÇELEBİ.SENDE DOĞRU ZİNCİRİN HALKALARINDAN OLDUĞUN İÇİN SENİDE KOPARDILAR HALKADAN ÜZÜLME HEPSİ GEÇECEK.ADALETE ZATEN GÜVENİMİZ KALMADI SAYELERİNDE.ALLAH HER ZAMAN DOĞRULARIN YANINDADIR UNUTMAYIN .İFTİRA ATAN İFTİRAYA UĞRAR UNUTMAYIN.DİLERİM KENDİ KUYUNUZDA BOĞULURSUNUZ..AMİNN
 SABRİYE ÇEÇEN YILMAZ
 24 Temmuz 2008 Perşembe 
VAYYYYY GLADYO ARKADAŞ GÜRLÜYOSUN AMA YAĞAMIYOSUN.YAĞSAN CESURCA İSMİNİDE YAZARDIN,SİZİN GİBİLERİ ARTIK İRAN BİLE KABUL ETMEZ..ŞAŞKINN.ALLAHIN ELÇİSİ MUHAMMEDDİR...ŞAŞKINNN,KURAN,I KERİMDE TARİKAT YOK,,EZİP GEÇERSİN HA EZSENE.BU ALLAHKİ SİZİN GİBİ DİN KİSVESİNİN ADI ALTINDAKİ EİYETLERİNİZİ.GÖRMÜYO ZANNETME..VE BİRAZ EDEBİNLE KONUŞ KİMİN MÜRİDİYSEN GİT ONUN YANINDA YAŞA..TERBİYELİ KONUŞ.BURASI HALKA AÇIK BİR SİTE,ATATÜRK OLMASAYDA KİMLİĞİNDE BABA İSMİN OLMAYACAKTI.KADINLARIMIZ.TECAVÜZ ALTINDAYDI
 süleyman karaca
 3 Temmuz 2008 Perşembe 
Türkiye Cumhuriyeti, elli yıllık bir curuf birikintisini, demokrasi safrasını temizliyor. Buradan çıkan zehirli gaz hepimizi şaşkına çeviriyor; milliyetçiliğinden, vatanperverliğinden zerre kadar kuşku duymadığımız pırıl pırıl insanlarımızla, kendi kişisel hırsı, çıkarı uğruna her şeyi göze alabilecek gözü dönmüş paranoyak karakterleri aynı kefede omuz omuza diz dize görmenin şaşkınlığını yaşıyoruz. İki gündür kendi kendime sorup duruyorum; Ufuk Büyükçelebi ile Mustafa Balbay’ın aynı safta yer alması, ya da Sinan Aygün’le "sahte Yeşil" Osman Gürbüz’ün ne işi olabilir? Bu Ümraniye çöplüğünden çıkan isimlerden tutuklu olanlarla, son dalgada göz altına alınan isimleri alt alta yazmak, tek bir potada birleştirmek imkansız. Öylesine zıtlıklar var ki, müneccim olsanız, bu isimler arasında bir ortak payda bulmanız güç. Ama bu güçlük aşılmış nasıl aşıldıysa ve bu zıtlıklar tek potada toplanmış görünüyor ya da gösteriliyor. Elli yıllık bir birikim, “hukuki”liğini ve “adil”liğini henüz yitirmediğine inanmak istediğim; ama “kanuni” tarafının hem “hukuki” hem de “adil” yönüne ağır bastığını bildiğim yargı masasına yatırılmış bulunuyor. Mesele Baykal’ın iddia ettiği gibi buna Ak Parti’nin bir “rövanş” çabası olarak bakarsak yanılırız. Ortada, Mahkeme kararı ile varlığı ve aidiyetinin Özden Örnek Paşanın bilgisayar kayıtlarına dayandığı kesinleşen bir “darbe günlüğü” ve bu günlükteki ilişkiler ağını deşifre eden bir bilgi kirliliği var. Bu kiri temizleyecek olan da yine yargıdır. Şunu unutmayalım; İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Ak Partinin İstanbul il teşkilatı olmadığı gibi, Savcı Zekeriya Öz başkanlığındaki onlarca savcı de Ak Parti’nin il teşkilatı elemanları değil. Onları oraya atayan, Ak Parti muhalifliğini herkesin çok açık ve net bildiği Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu. İçten dileğim, bu yargılamada sapla samanın doğru ayıklanması, yaşın yanı sıra kurunun yanmamasıdır.
 nigar konaş
 3 Temmuz 2008 Perşembe 
Darbe planından bahseden kişiye Salı günü gözaltı ve aramalar yapıldı bir sürü bilgisayar vs el konuldu bunlar tutanaklara geçirilecek ilgili görevli ve uzmanlarca incelenecek daha bunların hiçbirisinin yapılması mümkün değilken zatıaliniz içeriğinden nasıl bahsedebiliyor yoksa bunları sizmi yazdınız ve oynuyorsunuz
 ATIF
 3 Temmuz 2008 Perşembe 
Darbe Planından alıntıdır. Büyükçelebi'nin görevi:)))))))) Orduevi'nde ele geçirilen planlara göre; Tercüman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın liderliğindeki medya oluşumu, yapacakları yayınlarla toplum üzerinde buhran ortamı yaratacak. Halen aranan yönetmen Halis Yavuz Işıklar ise örgütün politikasına uygun film, dizi ve klipler çekecek ve yine kendilerine yakın televizyon kanallarında yayınlayacak.
 sevda
 3 Temmuz 2008 Perşembe 
UFUK BÜYÜKÇELEBİ ADINA ÇOK ÜZGÜNÜZ BÖYLE DÜRÜST BİR GAZETE VE DÜZGÜN KİŞİLİYLE TANINAN UFUK BÜYÜKÇELEBİ ELLERİ KELEPÇELİ OLARAK GÖRMEK BİZİ ÇOK ÜZDÜ DAHA SUÇU BELLİ OLMAYAN BİR KİŞİYE KELEPÇE TAKILMASI ÇOK YANLIŞ BİR HAREKET :((((((((((((
 El_Turco_
 3 Temmuz 2008 Perşembe 
LADY JUSTİCE THE METRES OF USA AND EU OLMUŞTUR.
 El_Turco_
 3 Temmuz 2008 Perşembe 
kontrgerilla tabiri şanlı ordumuzun vatanımızın güvenliğini sağlayan özel harekatçılarımız yada özel harb dairesi kavramlarıyla karıştırılmamalıdır.
 El_Turco_
 3 Temmuz 2008 Perşembe 
önce sen o nikini GLADYO onu değiştir. Gladyo amerikan ve ingiliz yeraltı kontrgerilla örgütleri tarafından müslüman ülkeleri parçalamak üzere kurulmuş bir örgüttür. cia finanse eder ve yönetir.SENİN FETULLAHIN TÜM MÜSLÜMAN ÜLKELERİN YERALTI SERVİSLERİNDE İSLAMIN SOROSU OLARAK GEÇER BUNA NE DERSİN. AKILLI OLUN ERGENEKON USA NIN BAŞBUĞ PAŞAYA GÖZDAĞI İÇİN YAPTIRDIĞI SİYASET ÖZÜRLÜ Bİ R PARTİNİN KULLANILDIĞI Bİr KARIŞTIR BULANDIR HAREKATIDIR.KANINDA AZCIK TÜRKLÜK TAŞ
 El_Turco_
 3 Temmuz 2008 Perşembe 
akp nin milletvekillerinin çoğunluğunun geçmişinin kürt yada göçmen olması akıllara soru işareti getiriyor. ve yine idareci yönetici kadronun geçmişinin kürt yada göçmen(gürcistandan vs)olup kurtuluş savaşında bunların türk askerinin yanında olmayıp isyan eden grupları desteklemesi akıllardaki soru işaretlerini çözüyor.arştırın göreceksiniz.şuanda çanakkale harbi devam ediyor ... almanlardan alınan mayınlar işe yaramadı yakında TC kendi mayınlarını döşemeye başlayacaktır..

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime