Trollüğün sonu!

“Troll” diye tabir edilen sahte sosyal medya kullanıcıları tarafından yapılan çarpıtma ve karalamalar o raddeye vardı ki, istedikleri gibi hakaretler ediyorlar, tehdit ve küfürlere maruz kalan insanlar ya da kurumlar deyim yerindeyse illallah etmeye başlamıştı.

TURKTIME / ANALİZ

Sosyal medyanın bilgi kirliliğinde ne derece etkili olduğu malum. Her türlü bilgi, haber ve söylem sosyal medyada çarpıtılabiliyor. Karalama kampanyalarına, algı operasyonlarına hatta siyaset mühendisliğine kadar birçok şeye alet oluyor sosyal medya.

“Troll” diye tabir edilen kullanıcılar tarafından yapılan bu çarpıtma ve karalamalar o raddeye vardı ki, istedikleri gibi hakaretler ediyorlar... Tehdit ve küfürlere maruz kalan insanlar ya da kurumlar deyim yerindeyse illallah etmeye başlamıştı.

TÜRKİYE’DE 7 BİNDEN FAZLA TROLL HESAP SİLİNDİ

Özellikle seçim dönemlerinde yoğun bir şekilde maruz kaldığımız “trollük” meselesiyle ilgili bir gelişme yaşandı. Twitter yönetimi; Çin, Rusya ve Türkiye’de hükümetle bağlantılı kişi ve kuruluşların, muhalifleri hedef gösterme ve propaganda amaçlı kullandığı sahte ve ele geçirilmiş 170 binden fazla hesabı kaldırdığını açıkladı. Çin’de 23 bin 750 hesap kaldırılırken, Rusya’da 1152 hesap silindi. Türkiye’den ise 7 bin 340 hesap silindi.

Türkiye’de kapatılan hesaplarla ilgili Twitter’ın açıklamasında, Türkiye’deki kullanıcıları hedef alan, koordineli şekilde sahte faaliyet gösteren hesaplar tespit ettiklerini vurgulandı. Açıklamada, “Ağdaki hesap hareketlerine ve teknik göstergelere ilişkin analizimiz sonucunda, sahte ve ele geçirilmiş hesapların AK Parti lehine siyasi söylemleri yaymak için kullanıldığını belirledik. Ayrıca bu hesaplarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güçlü bir destek de veriliyor.” denildi.

GENÇLİK KOLLARI BAĞLANTISI!

İşin ilginç bir yanı da, açıklamada söz konusu ağların AK Parti’nin gençlik kollarıyla ilişkili olduğunun ortaya çıktığı da belirtildi: “Teknik analizler, AK Parti gençlik kollarıyla ilişkili ağlara ve çok sayıda ele geçirilmiş hesabın bulunduğu merkezi bir ağa işaret ediyor. Sonuç olarak, bugün ifşa ettiğimiz ağın içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti eleştiren topluluklarla bağlantılı ele geçirilmiş hesaplar yer alıyor. Bu hesaplar, devletle bağlantılı aktörler tarafından defalarca ‘hack’lenmeye ve ele geçirilmeye çalışılmış.”

TROLLÜĞE DARBE

Yani artık troll dediğimiz sahte hesapla algı oluşturmaya çalışma konusu büyük bir darbe yedi. Tüm trol hesapların silindiğine/kapatıldığına inanmak saflık olur. Ancak artık eskisi kadar yoğun bir çarpıtmaya maruz kalmayacağımız da aşikar.

Peki bu troller geçimlerini nasıl sağlıyor? Öyle ya, “hayrına” yapıyor değiller herhalde! Belli bir para ödeniyor bunlara. Medyaya yansıyanlara göre, ödemeler genelde belediyelerden iş alan firmalar üzerinden gerçekleştiriliyor. Başarılı olan troller ise bazı ihalelerle ödüllendiriliyor.

BOĞAZ MANZARALI TROLLER!

İşin bir de daha enteresan tarafı var. Bu algı operasyonları ve karalama kampanyaları her zaman muhaliflere olmuyor. Bu konuda en göz önündeki örnek de Pelikan grubu. İç hesaplaşmaların da aktörü olan troller, geçmişte başbakan bile düşürdü! Ahmet Davutoğlu’nun 2016’daki istifa sürecinde ne denli etkili olduklarını gördüğümüz Pelikancıların, Nisan ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu istifa kararı almaya götüren süreçte de etkin oldukları birçok kereler yazılıp çizildi.

İstanbul Boğazı’nda bir yalıda faaliyet gösteren Pelikancılarla ilgili internette kısa bir araştırma yapmanız yeterli. Berat Albayrak’a yakın isimlerin olduğu ve Albayrak’a doğrudan bağlı olduğu söylenen Pelikancılarla ilgili medyaya çok sayıda haber ve köşe yazısı yansıdı. Meraklıları araştırabilir. 

Elbette bu demek değildir ki sadece hükümetin trolleri var. Bu kadar saf olmayınız! CHP'nin de, HDP'nin de, diğer partilerin de sosyal medya yapılanmaları aynı şiddette olmasa da trollük yapıyor.

BAĞIMSIZ MEDYA VE TETİKÇİLER

Sonuç olarak…  Hem sağdan hem soldan birçok medya organının kamuoyunda güvenilirliğini kaybetmeye başladığı, birçok medya kuruluşunun kendi meşrebine yakın partiye “yandaş” olduğu böyle bir dönemde, TURKTIME gibi bağımsız ve tarafsız kalmayı başarabilen az sayıda medya kuruluşunun inatla direnmeye çalıştığı “bağımsız medya” ilkesi ayaklar altına alınmışken, özgür ve bireysel bir ortam olan sosyal medyanın bile ne hale geldiği ortadaydı zaten. Artık hem geleneksel medyada, hem de sosyal medyada tetikçilik bitsin, “gerçekler” yazılsın. Umut ediyoruz ki, Twitter’ın bu son hamlesi bunun için bir vesile olur.