CEPHE BİR:
Bir yanda; Erzincan Savcısı Cihaner’i gözaltına alan özel yetkili Erzurum savcısının yetkilerini apar topar alan HSYK…
HSYK’ya destek veren Danıştay ve Yargıtay üyeleri…
Ve bu keskin cepheleşmede hemen mevzi alan baroların bir bölümü…
Siyasiler…
Medya mensupları…
CEPHE İKİ:
Diğer yanda; Yetkilerinin elinden alındığını öğrenir öğrenmez daha karar tebliğ edilmedi gerekçesine sığınıp deprem yaratan o dosyayı apar topar İstanbul’a kaçıran Savcı Şanal…
Şanal için kıyamet koparan Hükümet…
Her zamanki gibi hükümetin yanında yer alan malum medya…
Ve yine bu keskin cepheleşmede hemen mevzi alan baroların bir bölümü…
DURUM:
Kılıçlar çekilmiş, herkes sanki ölümüne son kozunu oynuyor, olmak ya da olmamak savaşına girmiş durumda. Herkes hukukun üstünlüğü uğruna bu kadar sert, herkes adalet arayışında, herkesin baş tacı ettiği değer yargının bağımsızlığı.
Hepsinin hedefi aynı ama neredeyse birbirlerini boğazlayacaklar. Bu aradaysa bir değer hızla yıpranıyor: Adalete olan güven. Hukuka olan saygı. Hukukçulara duyulan iyi niyet.
SONUÇ:
Muhtemelen bu savaşın perde arkasında birileri fena halde kazanıyor. Ama şu kesin: Türkiye bu savaşta KAYBEDİYOR.
Farkında mıyız?
Sayfa başına git
