PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
60 Hafız Başbakan’a Aralıksız Kur’an Okuyor!
Talat Atilla
YAZARLAR
7 Mayıs 2012 Pazartesi

60 Hafız Başbakan’a Aralıksız Kur’an Okuyor!

Cumhuriyet tarihi boyunca Başbakan Erdoğan kadar tartışmalı, bir o kadar sevilen, aynı oranda kızılan başka bir başbakan olmadı. 

Erdoğan’ı diğer Başbakanlardan ayıran temel fark,  siyasi gelişmelerde aldığı net tavırlar oldu…

Muhalefet, tavırsızlık nedeniyle haklı olduğu konularda bile haksız duruma düşüp küçülürken, Erdoğan tavırlı ve dik duruşuyla normalde aleyhine yazılacak konularda bile halkın gözünde büyüdü.  

Paradoks da tam bu noktada başladı.

Habur olayı gibi tartışmasız yanlışları dahi bir süre sonra Erdoğan’ın hanesine başarı olarak yazıldı.  Hatırlayalım; PKK’lıların otobüsün üstünden sözde savaş kıyafetleriyle zafer işareti yaptıkları görüntüler ekranlara yansıdığında, çoğumuz, “Hükümet bitti!” dedik. Aynı Erdoğan PKK’ya karşı özellikle son 2 senedir izlediği tavizsiz politikayla neredeyse Kürtlerle devlet arasındaki tek köprü haline geldi. Şimdi Habur olayını yazdığımda, bırakın travmayı,  çoğunuzun o görüntüleri hatırlamadığını düşünüyorum.  

Telafisi aklen mümkün görünmeyen Habur olayının travmasını atlatmamızın nedeni, Başbakan Erdoğan’ın milletin şuur altına yerleştirdiği, “Dirayetlidir, net tavır koyar ve halleder.” güveni değil midir?

Bu soruya tamam desek bile, bu cevap başka bir soruyu tetikliyor;

Tamam… Erdoğan zeki ve karizmatik. Siyaseti kerhen değil, zevk alarak yapıyor ama bir siyasi lider sırf bu özellikleri nedeniyle ve onlarca hatasına rağmen bırakın yıpranmayı, her seçimde büyüyerek oyların yarısını alabilir mi?

İşte tam da bu nokta; aklın durduğu, fizik kurallarının yetersiz, sosyolojik, psikolojik tanımlamaların aciz kaldığı bir alan…

İzahtan vareste, müspet bilimin açıklayamadığı, aklı aşan bir olguyu, akla danışarak çözmek bana akıllıca gelmiyor.

Peki, ne?

Muhafazakar ve dürüst bir yakınım bana, “Başbakan Erdoğan’ın başarısı ve sağlığı için 60 kişi aralıksız olarak 24 saat Kur’anı Kerim okuyor. Tesiri yüksek olsun diye bunu Başbakan’dan bile gizli yapıyorlar.” deyince, ruhum, aklıyla bir türlü bulamadığı yanıtı aldı.

Detay sorular sorunca, sustu. İçine kapandı.

Tüm çabama rağmen, “Bu kadar biliyorum.” diyerek beni geçiştirdi.

Aldığım ip uçlarıyla şu bilgilere ulaştım;

Başbakan Erdoğan’a Nakşi İskenderpaşa Dergahı ve Risale-i Nur Talebelerinden oluşan 60 kişilik hafız gurubu nöbetleşerek aralıksız 24 saat Kur’an-ı Kerim okuyor.

Erdoğan için yalnızca Kur’an okunmuyor. Her gün 100 İstiğfar, 100 Salatü Selam’ın ardından Allah’ın Celle Celaluhu, Er Rauf, El Muhyi isimlerinin her biri 489 kez okunuyor. Başbakan için Kur’an ve Esma’ül Hüsna okuyan hafızlar, İstanbul, Ankara, Kırıkkale ve Yozgat’ta yaşıyorlar.

Hayatım boyunca her iki mahallenin baskısına aldırış etmeden yazmaya çalıştım.

Bu yazıma muhtemelen bir mahalleden, “Mistik yazılar bunlar.” eleştirilerini de göze alarak diyorum ki, “Başbakan Erdoğan’ı gıyabında okunan dualar koruyor.”

Nokta.

 

Boşta gezen atanmışlar!

Ankara’da müşterek kararname ile atanan bazı bürokratların, atandıkları görevlere başlatılmamasını çok ilginç buluyorum doğrusu.

Bürokrasiye yakın çevrelerden edindiğim bilgilere göre, ataması yapılan ancak görevlerine başlatılmayan bürokratlar patlama noktasında. Durum bürokrasinin bir numaralı gündemi. Çünkü, müşterek kararnameyle ataması yapılmış bir bürokratın göreve başlatılmaması Cumhuriyet tarihinde ilk.

20 Aralık 2011 tarihinde bürokrasinin en önemli görevlerinden birisi olan Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdür Yardımcılığına yapılan atama  örneğin.

Kararnamesi çıkan bu bürokrat  4 aydır görevine başlatılmayı bekliyor. Yine aynı şekilde, Mart ayında atanan diğer bir Başbakanlık bürokratı da yaklaşık bir aydır görevine başlamayı bekliyor. Normalde müşterek kararnamesi çıkan bürokrat teknik nedenlerle birkaç gün bekler ve koltuğuna otururdu. Kararnameler müşterek olduğu halde bürokratlar aylardır bekliyor, ya müşterek olmasaydı?

 

Akif Beki geliyor!

Demiören Gurubu, transferi direkten dönen Akif Beki için ısrar ediyor. Olağan üstü bir gelişme olmazsa 2 hafta içinde Akif Beki Milliyet ve Vatan’ın başına geçiyor. Üstelik bu sefer kazan kaldırma olursa, kazanı kaldıranlar ve kazana odun atanların tamamı dışarı atılacak!

Tekin mi?

20 gün önce Gürsel Tekin ziyaretime geldiğinde, CHP’nin kurmaylarından şikayetçi olduğunu açık açık söylüyordu. Tekin’in haklı olduğu unsurlar da var ama istifa sonrasında söylediği, “kendimizle uğraşmaktan muhalefet edemiyoruz.” cümlesinin içinde Gürsel Tekin’in de ders alacağı unsurlar olmalı! Zira CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun şimdiye kadar Gürsel Tekin’i kurda kuşa yem etmediği ortadayken!

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 14 Mayıs 2012 Pazartesi 22:21
Bir Stockholm sendromu yaşıyoruz galiba???
 TOTEM
 14 Mayıs 2012 Pazartesi 19:09
İnsan birilerinin kendisinden nefret etmesinden gurur duyar mı?Eğer o nefret eden kişilerin gözünü hırs bürümüşse,hiçbir değerleri ve hiçbir kutsala da saygıları yoksa,ve bu kişiler saldırgan ve seviyesiz ise o insanların senden nefret etmeleri sana mutluluk verir.O yüzden ben bazı insanların benden nefret etmesinden mutluluk duyuyorum zira o tür insanların beni sevmeleri kişiliğime enbüyük hakaret olurdu.
 Misafir
 14 Mayıs 2012 Pazartesi 16:52
Yapılanın "Kuran okumak" olduğunu (veya olmadığını) ancak Allah bilir.
 TOTEM
 13 Mayıs 2012 Pazar 20:29
Şimdi ben merak ediyorum aşağıdaki yorumuma eksi veren 11 adet arkadaş birilerinin islama ve inananlara hakaret etmesini doğru buluyor ve destekliyorlarda,onun içinmi o yazıma eksi veriyorlar?Ben seviyesizleri,saldırganları ve islama saldıranları eleştirmiştim ve bana eksi veren arkadaşlar bu saydığım nitelemeleri sahipleniyorlar ki;kızıp eksi vermişler. Herkesi şuurlu ve sağduyulu olmaya davet ediyorum.Sevgiler.
 TOTEM
 12 Mayıs 2012 Cumartesi 17:48
Seviyesiz olmak çirkin bir görüntü verir.Bazı kişiler seviyesiz ve saldırgan üslubu maharet sanarlar ama kendilerini alçaltıp değersizleştiklerinin farkına varamazlar.Gerek İslam,gerekse başka dinler hakkında konuşurken ölçülü ve dikkatli olmak gerek.Ataeist olabilir ve Allaha inanmıyorda olabilirsin ama insanların inançlarına saldırmazsın.Bizde İslama saldırmayı marifet sayan ucuz ve hafif kalibreli kabadayılar türedi.Böylelerini dikkate dahi almaya gerek yok aslında.
 Misafir
 12 Mayıs 2012 Cumartesi 17:13
anlaşıldı talat atillanın yanına gelince başbakan işler değişivermiş, korunan başbakan gibi başlıklar atıyor. tam da bizlik. bunu duyan ahali yakında erdoğana kutsiyet atfederse hiç şaşmam. boşa denilmez, şeyh uçmaz uçurulur diye. atilla bundan sonra bol reklam alabilirsin sitene...
 Misafir
 12 Mayıs 2012 Cumartesi 13:53
aşağıda yorum yapan arkadaşlar itikadlarını ve imanlarını yeniden gözden geçirsinler!Tayyibi sevme/sevmeme meselesini aşan durumlar var. ALLAH özel isimdir başka ALLAH yoktur Tanrı sıfattır İlah anlamına gelir.Hiç kimse (Peygamberler dahil)Yüce Yaratıcımıza hesap soramaz! Biz olayları kendimizi merkeze alarak(yani doğru olduğumuzu kabul ederek)Yargılıyoruz bizim bilmediğimiz görmediğimiz konular olabileceğini hesaba katmıyoruz vs......
 Misafir
 11 Mayıs 2012 Cuma 18:24
Afedersiniz Atilla, Allah tövbe haşa,her türlü haksızlığın karşısında okunan Kur'anla insanları koruyacaksa, işimiz iş...tekrar bir başka Allah mı arayalım, mazlumun yanında olacak.unutmayınız Allah mühlet verir ama unutmaz.sizce adalet hak ve hukuk Allah'ın istediği ölçülerde mi? evet diyorsanız size hayırlı olsun!
 Misafir
 11 Mayıs 2012 Cuma 17:24
sizde başbakana şirin gözükme gibi bir haleti ruhiye içindesiniz sanırım karşı olursanız bertaraf olursunuz endişesi oluştu daha evvel böyle değildiniz, bana göre başbakan çok tutarsız söylemleri ile daha sonra hep çelişiyor örnek ankarada AB girdik diye üstü açık otobüsle tur atılmadımı,haburu vatandaşın kafasından silmek için şehit cenazesini bile yasaklıyorlar sizde desteğe devam edin.
 Misafir
 11 Mayıs 2012 Cuma 11:12
hımm,kolon kanseri ameliyatını neden tıp doktoru yaptı acaba?60 hafızın yanına 100 hafız daha gelseydi iyileşmezmiydi,tuhaf bir paradoks..Babam anlatırdı,Menderes hakkında da gece uçarak Mekke'ye gidiyor sabah namazını Kabe'de kılıp uçarak geri dönüyor diye hikayeler anlatılırmış,daha henüz o noktaya gelmedik ama yakın demekki..
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime