PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ankara bunları konuşacak!
Talat Atilla
YAZARLAR
17 Nisan 2016 Pazar

Ankara bunları konuşacak!






Malumunuz, henüz tam alışamasak da Cumhurbaşkanı’nı tarif ederken köşk ya da Çankaya deyimi yerine artık Beştepe ifadesini kullanıyoruz.
Zaten Beştepe ismini siyasete kazandıran da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi oldu.
Günümüzde sürekli kazanan Erdoğan’ın, geçmişte sürekli kaybeden bir siyasetçi olduğunu hatırlayalım;
1986 yılında İstanbul Refah Partisi Belediye Başkanı adayı olan Erdoğan yüzde 5.5 oy ile kaybetti…
1989 seçimlerinde bu sefer aynı partiden Beyoğlu Belediye Başkan adayı olan Erdoğan, Refah Partisi’nin oyu yüzde 4’de kalmasına rağmen yüzde 21 oy aldı.
Ve 1991 seçimi. 11 gün yaptığı Milletvekilliği, 2. sıra adayı partidaşı Mustafa Baş’ın itirazı ile düştü…
Ve kaybetmeyen yılları başladı Erdoğan’ın…
Ya da kaybettikçe kazandığı…
Başarı parametrelerinin nedenleri kişiye göre değişse de, Erdoğan’ın oyun kuruculuktaki becerisi, halkın geçmiş siyasi iktidarlardan öç alma güdüsü ve muhalefetin beceriksizliği olarak özetlemek mümkün.
Bu ve benzeri konularda çok şey yazıldığı, çok şey söylendiği için biraz da günümüze bakmaya ne dersiniz?
Sizi siyasetin gri koridorlarından bir miktar çıkarmak istiyorum.
Gri’den pembeye demedim. Yalnızca gri’den çıkıyoruz!
Buyurun o zaman.
Muhalefetin ilginç dünyası çoğu kez tebessümle izleniyor Beştepe’den.
Siyaset planını, Erdoğan’ın kurduğu siyaset oyununu eleştirerek ya da bu oyunun arıza yapmasını bekleyerek kuran bir muhalefet var.
Pozisyonu tam da bu yüzden rahatlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vaktinin önemli bölümünü hükümet ve kendi görev alanına ayırabiliyor.
Erdoğan ve Davutoğlu arasında krizden ziyade problem var.
Özellikle bürokratik atamalarda!
Erdoğan tarafından açığa düşmemek için iktidar her hangi bir konuda pozisyon almaya çekiniyor. Bu durumun hükümetin yürüyüşünü bir miktar yavaşlattığını, Erdoğan&Davutoğlu birlikteliğinin zaman zaman sarsıntı geçirdiğini söyleyebiliriz.
Beştepe, erken seçim ihtimalini masadaki güçlü seçeneklerden birisi olarak elinde tutuyor.
Son günlerde Erdoğan’ın çok yakın çevresine, “Yapabilirim!” diye seslendirdiği yalnızca erken seçim ihtimali değil!
Erken seçime Erdoğan’ın Başbakanlığı’nda girmek!
Şaşırtıcı değil mi? Bende şaşırdım!
Erdoğan, ani bir kongre kararı ile Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa ederek, eski partisinin başına geçmeyi, kendi Başbakanlığı’nda Türkiye’yi erken seçime götürmeyi masaya yatırdı.
Bu kararın komplikasyonlarını ayrıntılı şekilde ele alan Erdoğan, risk payının asgari olduğuna kanaat getirirse, düğmeye basabilir.
Erdoğan’a çok yakın bir kurmayın, Cumhurbaşkanı’nın bu fikrine, “Cumhurbaşkanlığı görevini de vekaleten yürütebileceğiniz bir düzenleme olursa, riski sıfırlarız!” dediği şeklinde bir bilgim var.
Tüm bu gelişmelerden benim anladığım şu;
Cumhurbaşkanlığı makamına yasa gereği TBMM Başkanı vekalet ediyor.
Başbakan’ın Cumhurbaşkanı’na vekalet edebileceği bir formül bulunursa, Erdoğan’ın Başbakan olarak sahaya inme ihtimali güçlenecek gibi görünüyor.
HDP’nin baraj altı, MHP’nin yaralı olduğu bir süreçte, Cumhurbaşkanlığı’na vekalet eden, Başbakanlık görevini asli olarak yapan Erdoğan’ın, Başkanlığa giden yolu aşma ihtimali yüksek görünüyor Beştepe koridorlarında…
Henüz demlenmemiş bir fikir olsa da, Beştepe’nin off the record 1 numaralı gündemi bu konu…

 
ERDOĞAN: KURŞUNU BİZ YEDİK!
 
Cumhurbaşkanlığı küllüyesinin masrafları uzun zaman Türkiye’nin 1 numaralı gündemi oldu.
Tartışmanın hararetli olduğu günlerde yakın kurmaylarıyla makam odasında bu konuyu değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan bir ara aniden ayağa kalkar.
Elleri cebinde makam odasının penceresine kadar yaklaşan Erdoğan, “Algı denilen şey böyle bir şey işte” diyerek mesai arkadaşlarına seslenir.
Erdoğan’ın bir kurmayı, “Efendim, sanki tapusu sizin üzerinize geçiyormuş gibi bir hava estiriyorlar.” deyince, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kurşunu biz yedik. Bizden sonrakiler rahat edecek” yanıtını verir.
 
BEŞTEPE’DE 24 SAAT AÇIK KANAL HANGİSİ?
 
Beştepe’deki yaşam aslında çok da farklı değil.
Günlük rutin randevular.
Rutin dışı hiç kimsenin tanımadığı ama Erdoğan’ın yakın tanıdığı mahalle ve çocukluk arkadaşları…
Muhtar’dan Başbakan’a uzanan malum liste…
Tüm bu rutin ve rutin dışı yaşanların yanında küçük bir değişiklik daha var Beştepe’de…
Çankaya döneminde de, Beştepe’ye taşınılan ilk günlerde de Cumhurbaşkanlığı binasının her yerinde, günün tüm saatlerinde 24 TV açık olurdu.
Bu değişti!
Artık, Erdoğan’ın makam odası dahil her yerde, her daim açık olan TV kanalı A Haber
 
 
 
 
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 23 Nisan 2016 Cumartesi 14:42
Ankara'da haftasonu eşi ile birlikte Atatürk Orman Çiftliği'ne giden vatandaş saraya yakın bir yerde polislere “Buralarda bir hayvanat bahçesi vardı, nerede?” diye sordu, bunun üzerine polisler vatandaş hakkında“Cumhurbaşkanına hakaret” iddiası ile işlem yaptı.Evrak Ankara C.Başsavcılığı müracaat bürosuna getirildi. Müraccat savcısı hayvanat bahçesini soran vatandaşı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti.Mahkeme talebi yerinde görerek, Cumurbaşkanı'na hakaretten vatandaşı tutukladı.
 Misafir
 22 Nisan 2016 Cuma 07:55
Sayın yazar nasıl anlatmalı bilemedim. Artık "doktor ne isterse yesin dedi" aşamasındasınız, "makulmedya" olarak. Yorumcular yorumlarına dönüp bakmasalar, TIK falan da yok makalelere. Sorunun kendisi anlaşılmamış ki, iktidarın onca "marifet"lerine tek satır yazamayan "makulmedya" sansasyon yaratmak için anamuhalefetin yaptığı pireyi deve yapmaktan medet umuyor. Sayfanın yarısı böyle sansasyonel "haber"imsilere ayrılınca artık bu sayfalara da uğramak işkence oldu. Dostça bir uyarıydı, alınmayın.
 Misafir
 20 Nisan 2016 Çarşamba 06:20
"aslıyok okulundan alınan diplomanın peşinde" çok ilginç bilgilere ulaşabilirsiniz, link veremem ama haber başlığını vereyim, hem haberi hem de youtube videosunu bulmak size kalmış: "chpli-o-ismin-esrarengiz-olumu". Habercilik dediğin "fikritakip"tir. "Dışarısı"nı yazıp cambazabak oynamak dururken şu sıralar için-için kaynayan "içerisi"ni yazabilecekler buralarda barınamazlar, havuzda boğulmayı göze alacak babayiğit yok buralarda.
 Misafir
 19 Nisan 2016 Salı 08:15
elbette "ankara bunları konuşacak", bombardiye uçak firmasından yakıt tankları modifiye edilmiş uçakların pazarlığını konuşacak değil ya. Herkesin bildiği sır, tek kalkışta duraksız güneydoğu asyadaki bir müslüman ülkeye uçabilecek uçak aranıyormuş, hani petrolüyle meşhur "dost" arap kralından aldığı ve ele geçirdiği yargı eliyle aklandığı avantasıyla tanınan adamın ülkesi hedefteymiş. kulisteki dedikodular bunlar şimdilik.
 Misafir
 19 Nisan 2016 Salı 00:52
sizin yaptığınız gündemi izlemekten çok, çaktırmadan gündemi "belirlemek", yoksa çoktan aslıyok okulundan alınan diplomanın peşine düşmeniz gerekirdi, elbette ipe dizilmeyi göze alarak. Tarzan zor durumda, ağaçyavrusu bile kurtaramayacak bu gidişle. Tek çare o döneme dair bütün belgeleri "ham" yapmak. Nedense "kaşının altında gözün var "diyene dava açılıyor ama sıra o kağıt parçasına gelince herkes suspus. Sadece yalın gerçeğin peşinde olduğunuzu söyleyenleri yalancı çıkartmayın bari. Gayret...
 Misafir
 17 Nisan 2016 Pazar 19:51
Onu bunu bırakın da bize CEHAPEden yeni haberler aktarın. Doğuda her gün toprağa düşenler umurumuzda değil, Kemal K. ne yapıyor? Onu ve SURVİVORda neler oluyor o çok bir merak konusu. Millet hop oturup hop kalkıyor, bu defa SÜRVAYVIRda kim elenecek diye. Bizleri olanbitenden habersiz bırakmayın sayın yazar ve editör kardeş, sizler bizim gözümüz-kulağımızsınız. Fazla düşündürerek beynimizi eskittirmeyin bizlere.
 Misafir
 17 Nisan 2016 Pazar 19:46
insanoğlu insaf ve izanını kaybetmişse ondan herşey beklensin. Her gün onlarca genç yoksul insan toprağa düşüyor, birinin koltuk ve çıkar hesabı uğruna, kimse rahatsız değil doruklarda ve o doruklardan nemalananlarda. Varsa yoksa tek başına padişahlık nasıl kotarılır ve bilinçsiz yığınlara nasıl yutturabilir hesabındalar. Sözün bittiği yeri çoktan geçtik...
 Misafir
 17 Nisan 2016 Pazar 19:36
y-----ya devam... değermiydi bir boğaz için. Çok uzak değil, bir gün gelecek insanlar yaptıklarından ve yapmadıklarından utanacaklar, eğer utanmaya yüzleri kalırsa. Yazık oluyor yetişen nesile, anababalarının yedikleri herzelerden utanmak zorunda kalacaklar, insanlık adına.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime