Tüm gözler, Ankara emniyetindeki görevden almalar ve bu olayların artçı siyasi etkileriyle meşgulken CHP'de ilginç gelişmeler yaşanıyor.
CHP çelik çekirdeğinin Özgür Özel- Erdoğan yakınlaşmasına mesafeli olduğunun altını çizmeliyim.
Özgür Özel'in, mültecilere bakış açısı dahil, amansız eleştirdiği Erdoğan'a yönelik hızlı pozitif söylemlerinin hangi kavşağa gideceği konusunda CHP'lilerin kafası karışık.
'Toplumsal mutabakata katkısı olur' diyenlerin yanında, 'Ne çabuk çark etti?' diyen geniş bir kitle de var içeride.
Erken vaziyet almamak için şimdilik kendi aralarında konuşuyorlar ama fazla uzun sürmez. Yakında önce imalı, sonra da açıktan liderlerini eleştirmeye başlayacaklarını öngörüyorum.
Biraz karikatürize ederek anlatırsam...
Rahmetli Kemal Sunal'ın 1976 yapımı Sahte Kabadayı filminin kült sahnesini hatırlayalım.
Filmde nam-ı diğer dikiş tutmaz Sabrinin adamlarına tedbirli olun diye sarfettiği "Buralar karışacak vaziyet alın!" repliğini, ileride CHP'de yaşanacak muhtemel olaylara giriş repliği olarak buraya bırakıyorum.
Özgür Özel'i dikiş tutmaz Sabri'ye çevirmeye hazırlanan da Ekrem İmamoğlu olacak.
Hatırlarsanız...
Sahte Kabadayı filmindeki dikiş tutmaz Sabri'nin havası, Kemal Sunal'ın nasırına basması ile sönüyordu!
CHP'liler, daha doğru tanımla Ekremciler, Özel'in hızlı çarkı ile kendi nasırını kendisinin oluşturduğunu iddia ediyorlar.
Bu kareyi dondurup, iktidar kanadına geçelim.
Eskiden Erdoğan adına düşünen kurmay heyetinde en iyi satranç ustasına taş çıkartacak hamleler olurdu.
3-5 hamle ötesini gören.
Ve beklenmedik anda şah-mat yapacak bir siyaset matematiği vardı.
O şimdi yok!
Elini ve hamlelerini gösterdiğiniz bir oyunu kazanamazsınız!
Özgür Özel sürecinde bunu yine gördük.
İki karşıt kutubun birbirini anlaması, yakınlaşması elbette Türkiye'nin daralmış damarlarını açar ama organik olduğundan şüphe duyulmazsa...
Bu süreçte arkadan atlı süvariler geliyormuş gibi o kadar hızlı çekimler yapıldı ki, en arka koltukta oturan bile "Yav bu filmde bir montaj mı var! Araya parça mı attılar? diye şüphelendi.
Erdoğan'ı kendi haline bıraksalardı, bu film belki vizyona girerdi ama belli ki yerel seçimleri kaybettirenler, burada da devredeydi!
Neyse...
Başlı başına yazı konusu bu.
Bir ara yazarız kısmetse...
Böyle giderse yakında dikiş tutmaz Sabri'ye dönecek Özgür Özel'e dönersem.
Turgut Uyar her ne kadar "Belki de asıl ustalık budur. Her zaman acemi olmayı bilmek" dese de..
En büyük acemilik, işi öğrenmediği halde öğrenmiş gibi davranmaktır.
Erdoğan, tabiri caizse bu Özgür Özel'i balık-ekmek arası yapar.
Tabi Ekrem İmamoğlu'ndan sıra gelirse!
İmamoğlu cephesinde, Özgür Özel'e yönelik ciddi bir diş bileme var.
İMAMOĞLU, TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞİ BAŞKANI OLUYOR!
"İyi de niye dişlerini göstermiyorlar. Neyi bekliyorlar?" diyebilirsiniz.
İmamoğlu, yakın siyasi kurmayının Özgür Özel'e yönelik sitemine karşılık "Bir beklediğim var. Az sabır!" yanıtını veriyor.
Araştırdım.
Acaba İmamoğlu neyi bekliyor?
İmamoğlu'nun yakın kurmayına işaret ettiği gelişme, yakında yapılacak Türkiye Belediyeler Birliği seçimleri...
Aldığım bilgilere göre Ekrem İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği Genel Başkan adayı olacak.
Ve başkan seçilmek için gerekli olan desteği yaptığı çalışmalarla aldığını öğrendim.
Yani, büyük ihtimalle Türkiye Belediyeler Birliği Genel Başkanı Ekrem İmamoğlu olacak.
Büyük ağırlığı olan Mansur Yavaş'tan vize alırsa tabi ki.
KURAL DEĞİŞMİYOR!
Siyaset ve bürokrasi tarihini bilenler, "Doğruyu sulandırmak istiyorsan, önce doğru adama saldır!" düsturundan vazgeçmiyorlar.
Bunun son örneği emniyet genel müdür yardımcısı Mahmut Çorumlu oldu.
Türkiye'deki tüm terör unsurlarına karşı en erken işaret fişeğini çakan, risk alan bir polis şefine karşı açık- kapalı saldırılar yine başladı.
Bu saldırıların toplumsal ve vicdani bir karşılığı elbette yok ama çomak soktuğu yerler kendilerini fena halde ele veriyorlar!
VELHASIL: Bugün artık kimse ölümcül hakikatlerden ölmüyor; çok fazla panzehir var. Nietzsche
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!
Sayfa başına git
