PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ey Hayat!
Talat Atilla
YAZARLAR
25 Haziran 2014 Çarşamba

Ey Hayat!

Mümkün olsa da, ilköğretim kurumlarına, ‘tahammül ve kibir” dersi koysak.
Bu dersin, günlük yaşantımıza, Matematik ya da coğrafyadan daha kuşatıcı bir katkısı olacağına inanıyorum.
En zor da, bu dersten geçerdi çocuklar.
Babaları tahammülsüz ve kibirli çünkü…
Doğrusu tahammül öğrenilir bir şey mi bilmiyorum ama, tahammülsüzlüğün genetik olduğundan şüpheliyim.
Kendimizi o kadar çok önemsiyoruz ki, kendimize benzetemediklerimizi,  bir türlü sevemiyoruz.
Kendisi yoksa, dünyanın dönmeyeceğinden emin, milyonlarca insanın dolaştığı bir gezegende mutlu olmak giderek zorlaşıyor.
Şeytan, bir kez kibirlendi; sonsuza kadar lanetlendi.
Her gün sayısız kez kibire bulaşmaktan korkmuyor muyuz?
Kendini önemsemek, kendini sevmekle eş anlamlı gibi gözükse de, aralarında Cennet&Cehennem kadar fark var.
Kendini aşırı önemsemenin, sevgisizlikle akraba olduğunu düşünüyorum.
Bir gün, hatta her an bedeni yeryüzünden çekilecek bir canlının; yeri yaracak, göğü delecek gibi kibirle dolaşması, size de, fena halde trajikomik gelmiyor mu?
Kainatta, milyonlarca canlı türü varken, insan oğlundan başka bu komik halinin farkına varmayan başka bir canlı var mı?
90 yaşındaki insanın bile, 100 yıllık hedefleri var.
İnsan, ölüme inanmayan bir canlı.
Ölümü hep başkalarının malı zanneden, kafasını kuma gömdüğünde, avcının kendini görmeyeceğini sanan bir varlık.
Tam da bu yüzden savaşlar var.
Tam da bu yüzden kibir orduları var.
Kaç yaşındasınız?
20… 40… 50… 60…
Size, “Hayat, hızlı mı geçti?” desem, “Göz açıp kapayana kadar” dersiniz.
Öyle ise, bundan sonraki ömrünüzde aynı hızda geçecektir.
Kanıtı, “Şimdiye kadar hızla geçti” dediğiniz zamandır.
Ölüm, ölmüyor.
Hatta; ölüm, hayattan daha diri.
Ölümü öldüremiyorsak, onu düşünmek, ona göre yaşamak zorundayız.
Günlerin ağır, yılların çabuk geçtiğini, geçen zamana rağmen hala görmüyorsak, problemimiz var demektir.
Bugün ölmediysek, değişebiliriz.
Bugün ölmediysek, başarabiliriz.
Son söz, Benjamin Franklin’in;
Hayatın en büyük trajedisi çok çabuk yaşlanmamız, ama çok geç akıllanmamızdır. ..” 

*Bu yazı Talat Atilla'nın Güneş gazetesi'ndeki köşesinden alınmıştır...
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 26 Haziran 2014 Perşembe 18:28
Sayın yazarım ölümden bahsetmişsiniz bazıları reenkarnasyona inanır.Ben inanmam buna fakat 28 Şubat ruhu AKP'de yeniden mi dünyaya teşrif buyurdu.çetince doğanca doğdu bu ruh..yeşil görünümüyle aynı özüyle.
 Misafir
 26 Haziran 2014 Perşembe 18:21
15.18.NFKISAKÜREK'İN ŞİİRİNİ EKSİK VERMİŞSİNİZ:""Ticaretin tüm ziyan!" diye bir ses rüyada ; Mezarına birlikte girecek şeyi kazan! Seni gözleyen eşya, bitpazarı dünyada, Patiska kefen, çürük teneşir, isli kazan. Minarede "ölü var!" diye bir acı salâ... Er kişi niyetine saf saf namaz.. Ne alâ ! Böyledir de ölüme kimse inanmaz hâlâ ! Ne tabutu taşıyan, ne de toprağı kazan... "
 Misafir
 26 Haziran 2014 Perşembe 15:18
Minare de ölü var diye acı bir Sela, er kişi niyetine saf saf namaz ne ala, böyle dir de ölüme kimse inan maz hala.Ne tabu tu taşıyan ne toprağı kazan.Guzel bir yazı olmuş.Eline yüreğine sağlık arkadaşım.
 hulya
 26 Haziran 2014 Perşembe 14:29
Sn.Atilla,okullarda pedogojik formasyon eğitimi mi yetersiz bilemiyorum öğretmenler çocuklara kibirli olmayı ve tahammülsüzlüğü öğretiyorlar neredeyse.Öğretmen desteği ile hediyeleşmeler para ile ölçülüp, arkadaşlarının kusurlarına tahammül sıfıra indiriliyor.Güzel ahlaklı yetiştirilen çocuk ise ezildikçe eziliyor.Çoşkuyla verdiği şeylerin karşılığını alamadıkça çocuk içine kapanıyor.
 Misafir
 25 Haziran 2014 Çarşamba 17:57
Bu yazıyı sıfırlayamayan ve Yaşar Beyle sırlar paylaşıp bugün o sırları icraatlarıyla; balyoz affı ve paralel masallarıyla açığa çıkan muhterem okusun....Senin kasetin dosyan varsa benim de var o zaman gel anlaşalım...Mezara kadar sırra gerek yok...Ainesi iştir...Ne sırrı...Hırs Rezoş'u hayırsever yaptı Apoş'u muteber...Anlaşırız anlaşırız.Ömür kaç yıl? Ve insan aldandı....
 Misafir
 25 Haziran 2014 Çarşamba 12:12
siyaset bataklığına saplandığımız son bir yıllık dönemde hakikate işaret eden bir yazı keşke bu tip yazılar çoğalsa
 Misafir
 25 Haziran 2014 Çarşamba 11:13
İlginç bir yazı evet
 Misafir
 25 Haziran 2014 Çarşamba 11:13
Gerçekten hoş bir yazı. Çok hoşuma gitti. Tebrikler.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime