PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Fehmi Koru Markasında Problem Var
Talat Atilla
YAZARLAR
26 Aralık 2010 Pazar

Fehmi Koru Markasında Problem Var

Ankara’nın Bab-ı Ali’si olarak bilinen Rüzgarlı sokaktaki Ulus gazetesinde çalışıyorum.

Çok tıfılım.

Fehmi Koru Zaman Gazetesi yazarı.

Zaman, o dönemler Ulus gazetesinin bulunduğu binanın üst katında…

Fehmi Koru’nun yeni yeni parladığı yıllar.

Koridorlarda karşılaştığımız zamanlar verdiğim selamları iştahla alıyor.

Bugünlerdeki gibi henüz egosu şişmemişti.

İyi kulisler yazıyor.

Ulus gazetesinin mütevazi salonunda yemek yerken aniden içeriye hanın çaycısı giriyor.

Boş tepsiyi sallayarak, “Yav, Fehmi Koru’yu dövüyorlar” diyor.

Kulakları çınlasın, Zeki isminde bir abimiz vardı, “Yesin, otursun dayağını bize ne?” diyerek yemeğine devam ediyor.

Yazık ya, gidip kurtaralım” sözüme kimse itibar etmeyince hızla merdivenlerden aşağıya iniyorum.

Koru, sokağın başında üstü başı dağılmış bir şekilde kendini toparlamaya çalışıyordu.

Bu kötü halini benim gördüğümü hissederek morali bozulmasın diye yanından teğet geçerek gazeteye tekrar girdim.

Bu olay tam aydınlatılamadı ama sanırım yazdıklarından hoşlanmayanlar Fehmi Koru’yu dövmüşlerdi.

Ceketi, pantolunu sıradandı.

Komik denilecek bir ayakkabısı vardı ayağında.

Beden dili onurlu, kendisi idealistti.

Orhan Veli’nin hep sıkıcı bulduğu memur kokusu vardı üzerinde.

Şener Şen’in “Namuslu vatandaşı”na benziyordu.

Sevmeseniz bile, saygı duyardınız.

Yıllar, yılları kovaladı.

Koru; şöhret, para ve güç kazandı.

Başkasında eleştirdiği ne varsa, eline imkan geçince hepsini tek tek hayata geçirdi.

İlk büyük kırılmasını; katılanları ajan diye damgaladığı Bilderberg’e giderek yaptı.

İstanbul’a gidişi çözülüşünü hızlandırdı.

Deniz kenarında kaçak bir gecekondu/yalı kırması evin sahibi oldu.

Yıllarca, “Ben avamdan biriyim” diyerek biriktirdiği kredileri, Lordlar Kamarasına girerek tüketti.

İstanbul’un en güçlü simalarını sık sık evinde toplayarak akıl hocalığı yaptı.

Hürriyet takıntısının alay konusu yapıldığını bile bile Aydın Doğan’la cümbüş sefaları yaptı.

“Ar damarı” sözünü lügatından sildi.

Kendi gazetesinin yazarını ABD elçisinin önerisiyle patrona şikayet ettiği yönündeki iddialara sağlıklı bir itiraz dahi geliştiremedi.

Ve en nihayet Yenişafak yönetimi Koru’yu künyesinden fırlatıp attı.

Mağlubiyetlerden mağduriyet, mağduriyetlerden galibiyet çıkarmasını iyi bilsede, cin şişeden çıktı.

Fehmi Koru büyüsü bozuldu.

Şu da ilginç;

Ertuğrul Özkök’ün muhalif olduğu iktidar döneminde yüzü gözü çizilirken, Koru’nun üstü desteklediği iktidar döneminde çizildi.

Evet, Fehmi Koru bir yerlerden yine çıkacak, yine ekranlardan gizemli bakışlarıyla bir şeyler anlatacak ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Muhafazakar medyanın fenomeni olmaya bu kadar yakınken kendi kendisini imha etmesi ne kadar ilginç değil mi?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Misafir
 24 Kasım 2011 Perşembe 14:31
• Habere değil yorumculara yönelik yazılan bu maddeyle yazdığınız yazılara onay verilmez bir insanın başına gelen our kırıcı bir olayı (haklı veya haksız)malzeme yaparak insanları rencice edemezsiniz kişinin kendi kariyerini bitirmesi ayrı bişi ama kimse fehmi koru şöyle yapsaydı diyemez o zaman idealistliğin anlamı kalmaz herkesin doğruları vardır bir kişini bir kişiyi kaleme almasının tek sebebi ulaşılmayan ciğer misalidir geçmiş deki yaşananların acısı böyle zamanlar silah olarak doğrulmak .
 Misafir
 1 Ocak 2011 Cumartesi 23:32
sayın talat atilla bey doğruları diyosunuz yolunuzda kararlı bi şekşilde devam edin bazılarının tekerine çomak sokuyosunuz ama anlıyan anlar kitabınızda çok gzüel herkesin okumasını tavsiye derim
 Misafir
 1 Ocak 2011 Cumartesi 13:34
Sayin Atilla bey,Altini camura atsanizda hic aklinizdan cikarmayin yine altin olarak elinize alirsiniz madeni, unutmayiniz.
 Misafir
 1 Ocak 2011 Cumartesi 00:20
Başta hatırımı soran sevgili "Teyze"mize ve tüm yorumcularımıza yeni yılın en güzel yılları olmasını Allah'tan niyaz ederim. Talat ATİLLA
 teyze
 1 Ocak 2011 Cumartesi 00:01
Talat Bey hayırlı yeni bir yıl diliyorum sizin sayfanızdan TÜRKTİME yazar,okuyucu ve yorumcularına.Bu yorumla YENİ YILDA İLK YORUMU YAZAN YORUMCU ödülü benim:)
 Misafir
 31 Aralık 2010 Cuma 21:53
sen kimsin de fehmi koru gibi bir duayene hakaret ediyorsun önce onu eleştirecek seviyeye gel de öyle konuş siz ancak düşene tekme vurmayı bilirsiniz
 Misafir
 29 Aralık 2010 Çarşamba 17:15
sayın atilla sizden kayserideki yolsuzluğu kapatma mekanzimasını deşifre etmenizi bekliyoruz.
 Misafir
 29 Aralık 2010 Çarşamba 16:09
Sn.Atilla siz bırakın Fehmi koru'yu da şu geri zekalı okuyucularınıza yapılamayn koşunun anlamını ve önemini anlatın Hayret bişey yaaa provakatör diyenden spor diyene kadar bir dizi geri zekalının yorumlarını yayınlamaktan utanın vallahi.Bu ne yaaa Sanki hepsi aynı fabrikadan çıkmış!!!!!
 teyze
 29 Aralık 2010 Çarşamba 10:40
Talat Bey sabah tv yi açmada biraz geç kaldım açar açmaz programı sunan bey dediki arkadaşlar telefonla ulaşmaya çalışıyor Talat Beyin ne durumda olduğunu öğrenelim.Ödüm koptu ne oldu diye.Sorun trafikmiş,sevindim.Benim gündem L.Kamarasıydı,gerekli bilgiyi aldım.Haftaya gene çıkacaksınız galiba önceden yine turktimede yayınlarsanız haberim olur.
 Misafir
 28 Aralık 2010 Salı 22:14
Atilla bey sahi, bu yaziyi soz mi kaleme aldiniz? SIzin sitilinizde olmiyan bir yazi oldu,siz bu degilsini!.Öz karekterinize tanismis olsaydiniz böyle bir yaziyi aklinizdan bile gecirmezdiniz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
GÜNCEL SİYASET DÜNYA MEDYA MAGAZİN SPOR YAZARLAR RÖPORTAJLAR PORTRELER ANKARA KULİSİ FOTO GALERİ VİDEO GALERİ KÜLTÜR SAĞLIK EKONOMİ TEKNOLOJİ ANALİZ TEKZİP
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Turktime